ebeveynler için kesinlikle çocuklar. büyüdükçe özlenir çünkü artık söz geçiremezler çocuklarına, terlik fırlatamazlar, dizlerine alıp popolarına şamar atamazlar, cimcikleyemezler, kulağını çekemezler, oda hapsi veremezler.
alınamayan top. yani satın alınamayan, yani bildiğin çocukken bakkalın önünden her geçişimizde, bi gün bi tomar parayı bakkalcının suratına vurup ardından hepsini sırtlayıp götürdüğümüzü düşlediğimiz filenin içinde üst üste yığılmış toplar. ne zaman ki o simyagolun kıymetlisi gibi değer verdiğimz top artık kolayca alınabilir hale geldi, o zaman futbol kirlendi, ve dolayısıyla hepimiz de.
müzik hocası. misal ona her bakışımda sınıfta hiç kimse yokken, onu masada tek başına yakaladığım anda nası oluyosa bi anda sevişmeye başladığımı düşündüğüm, öyle düşlediğim dipdiri müzik hocası. ince belinden kavrayıp masaya uzattığımı, eteğini yavaşça kaldırarak dolgun bacaklarını avuçladığımı, uzun dalgalı saçlarını geriye atarak inim inim inlediğini düşlerken, birden tahtadaki sol anahtarıyla göz göze gelmem.. ben özledim mesela bunları.
evde dondurma yapmayı denemek ve her denemenin sonunda yaşanan -kimilerine göre ne idüğü belirsiz- size göre ultra yaratıcı füzyon mutfağının vazgeçilmez öğesi olmaya aday öğesine bakıp hem gizli bir takdir etme isteği belirir çok yüce kendimizi ***hem de gizli bir utanç beslemek bütün bu yaşananlara, akabinde mutfak tezgahına bakıp bir derin bir offfff çekilir***** akıbetiniz bilinmemektedir anneniz mutfağa gireceği zaman...Yine de özlenir tüm bu olanlar zaman aşımına uğrayınca.