şu "esrarı şöyle içerim böyle içerim" diyen adamların "abi ben sarmayı bilmiyom yeaa" demelerine şahit olurduk; olduk ta.
keza, "lan ben böyle içerim, böyle içerim" diyen 18 yaşından yeni gün almış arkadaşların 3 üncü biraları sonrası tuvalete gittiklerinde kusma seslerini duyardık; duyduk ta.
ha bi de çok fena kan dökülürdü. bu sözlükte ya aşırı bi solculuk ya aşırı bi milliyetçilik var. en "her görüşe saygılıyım adam"ı bile burda yeri geliyor ağzından köpükler salyalar ırkçılık yapabiliyor... ilginç yani. kan çıkar kan.
moderasyon konusuna gireyim mi bir de? ister misiniz?
"isteriz!" dediğinizi duyar gibiyim;
moderasyon; şu emrah ın küçüklük değilde 20 li yaşlarında oynadığı türk filmleri vardı ya. o filmlerde zengin piçi oktay vardı hani? o oktayın motosiklet çetesi vardı bide. saçları jöleliydi ve uzundu.
hah! işte moderasyon dediğimiz adamlarında aslında bu baba parasıyla bahşiş bırakmayı marifet sayan, züppeler olduğunun görürdük.
türkçede isteş fillerin olduğu bir gerçektir. isteş filler, karşılıklı iki kişi tarafından yapılınca anlam kazanan eylemleri açıklar, konuşmak, tartışmak, dövüşmek, savaşmak, sevişmek, skişmek, bakışmak, yarışmak gibi. seks yapmayın, isteşin.
bir tarafta cevşen okuyup çorapsız gezen gömlekli güruh, bir tarafta uzun saçlı anarşist grup, ayrı odada kalan sivilceli, pantolonunda beyaz lekeler olan grup - tokalaşmamak önerilir. bakkala gönderen birkaç kişi* vs.....
Herkesin çenesi düşer. Bi susun lan diye bağrıldığında kimse pipisine takmaz. Ve eminim kimsenin beklediği gibi olmaz, hayalkırıklıkları havada çarpışır.
bütün sözlük bir evde yaşasak aç kalırdık herhalde yemek yapan yok getiren yok pc yi kim bırakıp da yemek alacak ki açık konuşalım sözlükçülerin geneli pc düşkünü tembel kişiler değil mi.
Onu Bunu bilmem ben kendimi bilirim. Kuşkusuz kendime ait odam olurdu yani bencilim ben başkasını siklemem açıkçası. Sonra bu insan seli arasından birkaç dost seçmek için 1-2 hatta 3 ay bir gözlem sürecim olur. Sohbetlerim sözlük, futbol ve siyaset üzerine olurdu. Bilgili arkadaşlardan faydalanır, onların kütüphanesinden kitap alır sonra da geri vermezdim. Onlar da sanalda bana küfrederlerdi. Ayda bir birkaç dostumla ülke içi seyahate çıkar, üç ayda bir de yurtdışına giderdim. Uçakta kitap okumak en büyük hobim olurdu. Bazen başka şehirlerde kaybolur bir sigara yakar özgürlüğün dibine vururdum. Muhtemelen sözlükçü erkeklerin Manita yapmalarını kıskanır genel kültürü iyi bir sevgili aramaya başlardım. Tabii ki uzun sürerdi bu arayış. Kahrolsun şıpsevdi değilim. Arada bir sözcü ile vakit'i aynı anda okur sözlükçülere tezattan doğan bir espri sunardım.