osmanlı türkçesi bilen yazan ve okuyabilen biri olarak çok zor olduğunu söylemeliyim.
harfleri bile üç ayda öğrenirsiniz, bu sizin gerizekalılığınızla ilgisizdir.
zira harfleri yazıp çizmek bile çok zordur ve başta, ortada ve sonda her bir harfin yazılışı değişiktir. yok öyle büyük a, küçük a deyip geçmek yani. ayrıca sesli harf de yok denecek kadar az kullanılır. o nedenle, eğer metnin hangi konuda olduğunu bilmiyorsanız, bir kelime mesela 3 bilemediniz 5 ayrı anlama gelebilir. ondan sonra ayıkla pirincin taşını.
ne zaman ki osmanlıca okuyup yazmayı öğrendim, dil devrimini yapanların ruhuna gani gani rahmet okudum.
değil bir toplumu cahil kılmak, tam tersi bugün en azından %85'ine yakını okuma-yazma bilen bir topluluğuz sayelerinde.
madem osmanlıca'ya o kadar meraklısın, burada klavye mallığı yapacağına, bir kursa yazıl, en az iki sene kursa devam et, sonra gel konuş.
öyle bir lider yoktur.
1927 itibariyle türkiye'nin nüfusu 13.6 milyon olabilmiştir. 1923 itibariyle de okur yazar oranı %6'dır. 1928 de %11. ayrıca osmanlı devletinde arap alfabesini okuyabilen herkes latin alfabesini de okuyabilmekteydi. (osmanlı tanzimatla karma eğitime geçti, orta okul ve dengi okullarda latin alfabesi de öğretildi. ) kaynağı işkembe-i kübra olan hiç bir şeye inanmayınız.
edit: yanlış bilgiler düzeltildi. ayrıca alfabe en fazla 1 ayda ögrenilir kimse cahil kalmaz yani.
o bütün halk bir anda cahil bırakılmadı. islamiyete geçişle birlikte cahil kalmaya itildi.
sistemli bir şekilde, türk edebiyatı terkedilip, yerine arap ve fars edebiyatına geçildi, devşirme sistemi sayesinde türk düşmanlığı yapıldı yüzyıllar sürecinde.
o lider denilen adam ne yaptı?
türk milleti'nin özüne dönüşünü sağlayarak latin alfabesine yani öz türkçemize geçirdi bizleri.
bilmeyen geri zekalılar için kısaca yazayım.
türklerin asıl abecesi latin alfabesidir. daha doğrusu latin alfabesi, öz türkçemizden devşirme, runik yazıdan gelmedir.
runik yazı ise türk milletinin binlerce yıllık kültürünün yansımasıdır.
--spoiler--
1 kasim 1928'de 15 milyon nüfuslu koca bir türkiye'yi "harf inkilabi" adi altinda cahil birakan liderdir.
--spoiler--
ulan memleket zaten 13 milyon, bunun yarısı kadın olsa - ki okur yazarlıkları çok düşük- kaldı 6,5.
6,5 milyonun hepsi yetişkin değil, yaşlı da var çocukta 3 te 2 si yetişkin olsa kaldı 4.
4 milyonun hepsi de okur yazar değil, çoğu anadolu genci, tarladan vakit mi bulmuş okuyacak, 4 te 1 i okur yazar olsa kaldı 1 milyon.
bu 1 milyonun da gerçek okur yazar kesmi - harbiyeli, mülkiyeli, tıbbıyeli falan- avrupa da tahsil görmüş dil bilen adamlar olduğu için latin alfabesini biliyolardır.
neyse, he kardeş cahil bıraktı o lider.
edit;
--spoiler--
cevap 7:prof. uygur kocabaşoğlunun belirttiğine göre ilk hevesle millet mekteplerine 1 milyondan fazla kişi devam etmiş ama ancak bunun yarısı mezun olabilmişti! harf inkılabından önce 1 milyon okur yazarımız vardı. bebekleri çıkardığımızda bu, osmanlıdan yüzde 19 gibi bir okur yazar nüfus devralındığını gösterir.
--spoiler--
bak 2 dk lık hesabım doğru çıktı. amk az düşünün de öyle yazın la, çamur atmak kolay.
1920 li yıllarda nüfusun yüzde beşi ancak okuma yazma bilen halkın pek de sikinde olmayan şeydir. amına koyim sanki yüzde 90 lara varan okuma yazma oranı vardı da bir anda cahil kaldı. ayrıca harf değişikliğiyle cahil kalmanın ne ilgisi var lan. neyse bugün türkiye de neredeyse okuma yazması olmayan insan kalmadıysa bu inkilap sayesindedir gençler. militanlığınızı sikeyim size bir şey olmasın. hadi bakalım.
Arap harfleri ile yazılan ama Türkçe ses özellikleri ile okunan Osmanlıca'nın çok zor öğrenildiğinin Tanzimat döneminden itibaren zamanın aydınlarının farkında olduklarını biliyorsunuzdur, hatta II. Abdulhamit'de latin harflerinin savunucusu olmuştur, ama o zamanki anlayış bu değişime hazır değildi ve Arapça harflerde uyum değişiklikleri yapılmaya çalışılarak durum idare ediliyordu, fakat hiç bir uyum çalışması halkın bu zor harfleri öğrenmesini kolaylaştıramıyordu..o dönemlerde bu yüzden okuma yazma oranı %5-7 yi geçmemişti,bu işi, Latin harflerini Türkçe ses uyumuna uygulama çalışmalarını daha 1908 yılında düşüncelerinde başlatan ve 1928 de dil kurulu ile çalışarak sonuçlandıran M.Kemal Atatürk tamamlamıştır.Sonra ne oldu..ilk on sene içinde %5-7 olan okuryazarlık % 35-40 a çıktı..Atatürk kötü???....peki istenen ne, cahil bir halk mı okumuş bir halk mı? modern dünyaya daha iyi uyum sağlarmışız bunlara girmeyelim. Peki size bir şey soracağım..bu değişimi yani Latin harflerinden Türkçe uyumlu bir alfabe yapılması işini o zaman ki aydınlar ve II. Abdulhamit yapsaydı (akıllardaki buydu) bugünkü fikriniz ne olacaktı..lütfen dürüst olun..o zamanda, Osmanlı yaptıysa doğru yaptı mı diyecektiniz.. Ayrıca Eski Türkçe yazıları bugün bilememek sizin benim suçum değil Eski Türkçe dili bölümleri açıp uzman yetiştiren ama belkide yeteri kadar eski eserleri tercüme ettirmeyen yönetimlerdir.
not:abdülahimd'han ın düşmanı değilim.siz abdülhamit han'ı çıkarlarınız için kullanıyorsunuz.
kuyruklu şerefsiz dincilerin yalanıdır. zaten o devirde okuma yazma bilen hiç yok denecek kadar azken sizin zihniyetinizdeki mollalar halkı bilerek cahil bırakmışken, o değil 1.dünya savaşında çarşaf çarşaf günlük tutan yabancı askerlerin erleri varken senin ülkenin evladı adını bile yazamayacak kadar cahil olduğu için o şehitliklerde hepsinin ismi mehmettir. bu yarrak kafalı otlara sormak lazım azerbaycan 1992'de kirilden latine geçtiğinde halk bir an da cahil mi kalmıştı?
la cevap vermeyin şu öküz aleyüsselamlara sinirim kalktı yeminle...