galatasaray da teknik traktörlüğünün çok uzun sürmeyeceğini düşündüğüm hoca.
şöyle ki, 22 mart 2009 galatasaray eskisehirspor macında yenilen galatasarayda lincoln yedek bırakılmış ve oyuna alınmmamıştır. lincoln ün problemli oldugu malum. hamburg ile oynanan ikinci macta ( (bkz: 19 mart 2009 galatasaray hamburg macı) lincoln, galatasaray ı veya bülent korkmaz ı oynamayarak cezalandırdıysa - ya da öyle sandıysa - ya o adamı 18e bile almayıp güle güle diyeceksin, ya da yedek bırakıyosan gerektiğinde oyuna sokacaksın.
lincoln maçı çevirirmiydi? bilemem.. eğer taraftarı tekrar kazanmak istediyse çevirirdi. eğer yine sahada piyasa yapar gibi dolaşsaydı, bu sefer onu göndermeyenlerde suç aranmalıydı. ama tabi nihayetinde lincoln kenarda oturdu..
bülent korkmaz, galatasaray ın efsane kaptanı olarak kulüpten ayrıldı. teknik direktörlüğü umarım buna gölge düşürmez..
Galatasaray'ın ne denli büyük bir klup olduğunu unutmuş, kendi egosunu tatmin etmeye çalışan, yabancı futbolcuların alt yapıdan gelmiş futbolculardan daha çok yıldız görünümünde olmasını hazmedemeyen, kişisel sorunlarını takımı yönetirken takımın taa içine kadar sokan, güzelim takımı 3 günde mahveden teknik direktörlüğünün ve olgunluğunun sıfırın altında olduğunu ispat eden şahsiyet.
Ey Bülent Korkmaz, bu taraftar seni hırsınla sevdi, uefa kupası final maçında kolun çıkık olduğu halde sargılı kolla oynadığın için sevdi, asla pes etmediğin için sevdi.Sen ki Büyük Galatasaray Klübüne teknik direktör olarak alındın ama ne yaptın? Daha teknik direktör olarak gelmeden aylar önce söylediğin, lincoln'ü svemediğini ispat ettiğin şeyi yaptın.
Sen gelmeden önce Lincoln ilk yarıdaki futboluyla avrupada asist kralı olmuştu.Süper lig'de değil avrupa'da.
demek ki Lincoln oynuyor, demek ki lincoln dünyada ünlü dediğimiz 10 numaralardan daha üstün.Ama onu ve onun gibi yıldızların nasıl yönetileceğini bilen teknik adamlar sayesinde bunları yapabiliyor.
Bir Kewell-Lincoln-Baros bunlar yıldız olduğu için bunları yönetebilmek, hepsinden üst düzeyde performans alabilmek her yiğidin harcı değilmiş demek.
Demek neymiş tecrübesiz denilen Skibbe'yi yıllarını Galatasaray için veren bülent korkmaz aratacakmış.Skibbe galatasaray'ın başındayken çıkıp skibbe takımı değil lincoln ü kazanmayı tercih etti demiştin.Ne oldu sen hem lincoln'ü kaybettin, hem skibbe'nin uefa'da canavar gibi koşan, mücadele eden takımını mahvettin, hem de an itibari ile şampiyonluk yolunda büyük yara alıp seneye şampiyonlar ligine direk katılma hayallerimizi suya düşürdün.
Boş beleşten konuşmak, kendi egosunun uğruna takımı bitirmek, yıldız futbolcuya kafayı takıp futbolcuyu küstürüp üzerine uefa'dan elenip,şampiyonluk için eline geçen büyük fırsatı saçma sapan kadro kurulumu ile elinin tersi ile itmek.
Bunu ancak sen yapardın.
Keşke hiç gelmeseydin de biz seni uefa'da çıkık kolla savaşan büyük kaptan olarak hatırlasaydık.yazık.
Hocalığından şüphe etmeye başladığım kişilik.insan 1-0 yenikken Kewel'ı çıkarıp mehmet güven'i alır mı?Skor mu korumaya çalışıyoruz, Yoksa gol atmaya mı?
lincoln ile savasinda kendine zarar vermis hocadir, galatasaray kulübü onu tanidigi icin bos mukaveleye imza attirmistir. yeni bir hoca bulana kadar bülent ile devam edelim mantigina kurban gitmistir.
Galatasaray'ın eski futbolcularının 'yem' gibi kullanılmasına son örnek olan, ebedi büyük kaptan, 'şu an içinse' başarısız teknik direktör. Artık bu yönetim bu takıma adam gibi bir hoca alsın dedirtiyor son yaşananlar ve kendi hataları.
üç maçta şahsımı futboldan soğutan hoca. yarından itibaren halı saha maçlarını bırakıp badminton'a başlıyorum, televizyonda da bilardo maçlarını izlerim artık.
Faturaların kesildiği bir dönemde Lincoln'ü oyuna almayarak şaşkınlığımıza şaşkınlık katan teknik adam. Yaptığı açıklamada Lincoln'ün sakat olduğu için oyuna girmek istemediğini söylemiştir. Anlaşılan şudur ki Bülent Korkmaz'la bu iş olmaz. Mehmet Güven'den medet uman bir teknik adam Galatasaray'ı yönetemez. Yıldız düşmanlığı da pek mantıklı görünmüyor. Akıl kullanılmak içindir. Oyunu kurtaracak bir numaralı adamın kulübede. Bu, başka hangi kulüpte var sormak lazım. ******
Anlaşılmayan entrylerimde olan bu entrye bkz verip, bakın ben demiştim demek istemezdim. Bülent Korkmaz yönetiminde galatasaray şampiyon da olsa aynı şekilde düşüneceğim. türk teknik direktörlerine güvenilmesi gerektiğine en çok inanlardan biriyim, 3 maçta hoca göndermeye karşı olanlarında başında gelirim.
şimdi hem yeni, hem de türk bir hoca olan bülent korkmaz'ın gitmesini istiyorum, şans tanınmalı mıydı evet, sabredilmeli miydi evet, ama bana 10 kişi kalmış ligin dibinde yer almış bir takıma karşı, evinde, kewell'ı çıkarıp, mehmet güven'i oyuna alan bir hocaya 2 yıl da süre versek hiç bir şey değişmeyecek çünkü. galatasaray hocası olmuş birinin mantalitesi bu kadarsa ona yıllar boyu şans da versek nafile.
herşey hamburg maçıyla başladı..lincoln'un oyundan çıkarken kendisine tepki göstermesine baya sinirlenmiş olacak ki trabzonspor maçında 90 dakika kulubüde oturttu onu.hem de galatasarayın 2 puan kaybetmesi neden oldu.hamburg maçı geldi sonra ve bir baktık lincoln hiç birşey olmamış gibi sahadaydı ki bekleneni veremedi maalesef.bülent hoca oyundan aldı yine onu (ki son derece yanlış bir karardı kanımca tam hamburg kapanıp savunma yapacakken lincoln gibi ayağında top tutan ve her dakika gol attırabilecek bir oyuncunun oyundan çıkmaması gerekirdi) bu sefer de eliyle ''tamam'' gibi bir hareket yaparak doğruca soyunma odasına gitti ve o anda bağlar koptu işte.eskişehir maçında ise kadroya aldı yine ama yine oyuna sokmadı hem de takımın lincoln'e ihtiyacı olmasına rağmen.
lincoln'un yaptığı hareketin savunulacak bir tarafı yok.son derece yanlış bir hareketti ancak bülent hoca'nın artık bir karar vermesi gerekli.ya lincoln'u tamamen kadro dışı bırakacak ya da olanlara sünger çekip onu tekrar oynatacak.öyle yanında oturtmak da ne oluyor nispet yaparcasına? böyle yaparak hem lincoln'e hem galatasaray'a zarar veriyor bülent hoca.
lincoln gibi bir oyuncu her zaman iş yapar bu takımda.yeteneklerine diyecek yok zaten.isterse yürüsün sahada 80 dakika ama 85. dakikada çıkar gollük bir pas atar ya da bir penaltı kazandırır takıma ya da atar golünü ve coşturur tribünleri ''lincooooollnn lincoooooln'' nidaları eşliğinde.
böyle bir oyuncu lincoln.oynatmamak hoca olarak sizin elinizdedir ancak onu oynatmayıp yerine oynattığınız oyuncudan lincoln kadar verim alamıyorsanız hatayı kendinizde aramalısınızdır.
bana kalırsa, hagi ve korkmaz seçiminde tazminat parası çok etkili oldu. galatasaray yönetimi, iki hocayı da bu dönemin sonuna kadar istiyordu. eğer hagi gelseydi, büyük ihtimalle, kontrat'ının bir maddesi şöyle olacaktı; '' galatasaray klübü, gheorge hagi'yi kovarsa, hagi x miktar tazminat alacaktır. bu hususta romanya mahkemeleri, fifa ve cas birinci derecede ilgilidir.'' ve eğer hagi dönem sonunda gönderilseydi, bence kesin parasını alırdı. bülent korkmaz kovulursa ise bence parası öyle yada böyle verilmeyecek. bülent korkmaz'ın sözleşmesinde böyle bir madde varsa, kovulduğu gün, akşam saat 5'e kadar parası hesabına yatırılır. bence yok. galatasaray yönetimi, sözleşmesine böyle bir madde koymayı düşünmeyecek kadar duygusal davranacak olan kişiyi seçti bence.
not; türkiye'de tazminat alabilen kişi sayısı, 1 yada 2 kişi olarak biliniyor. ligin alt sıralarındaki, antrenör değişimini düşünürsek, bu çok çok az. klüpler içinse, çok çok önemli para demek tabi.
iğrenç galatasaray yöntiminin harcamak için ellerinden gelen herşeyi yaptıkları galatasaray teknikdirektörü. insan bir çıkar şu lincoln hakkında bir açıklama yapar herşeymi hocaya yıkılır be ayıptır.
kewell'i oyundan alıp , mehmet güven'i kurtarıcı diye oyuna sürmesi ile beni benden amış olan hocadır . ayrıca kesinlikle şans vermeyi düşünmediği bir lincoln'ü neden 18 kişilik kadroya almıştır bilinmez , ya kazanılsaydı maç ve lincoln o galibiyet priminden yedek payını alsın diye mi aldı ilk 18'e , bu adamın gs'ye hayrı yok , alma kadroya olsun bitsin . bu kadar saçma sapan fikirlere sahip bir insanı getiren de kabahat , bülent hoca da değil ..
galatasaray' ın bu sezonki başarısızlığının sorumlusu olarak gösterilmemesi gereken teknik direktör. bu sezonki kadroyu oluşturmuş isim michael skibbe olduğundan ve savunmadaki eksikliklerden ötürü en son suçlu olarak gösterilecek kişidir.
galatasaray taraftarıyım, daha önce de yazdığım gibi, galatasaray taraftarının bir yönünü hiç sevmiyorum. bu da gelen teknik direktörleri çok ağır eleştirmeleri ve sahip çıkmamaları. büyük çoğunluk bunu yapıyor ve aynı büyük çoğunluk mircea lucescu' yu da yerden yere vurmuştu bir dönem. bülent giderse capello ya da mourinho gelmeyeceğine göre, bülent' e destek verilmelidir. her erken gidecek teknik direktör yeni kayıp senelerin habercisidir.
şimdi destek ve sabır zamanıdır.
genç teknik adamların önünün açılmasının gerektiğini düşünen,
yabancılara gösterilen sabrın biraz da olsa yerli futbolcu ve teknik adamlara gösterilmesi gerektiğini düşünen,
koyu bir galatasaray taraftarı olarak bülent korkmaz'ı gönlünde efsane olarak taşıyan,
korkmaz'a gösterilen vefasızlıktan dolayı her daim utanç duyan,
iki maçta şimdiye kadar hiçbir hoca hakkında olumsuz konuşmamış olan ben;
korkmaz'ın galatasaray ile yollarının en azından teknik adamlık anlamında mümkün olduğu kadar kısa sürede ayrılması gerektiğini düşünüyorum.
yok yok, mesele kaybedilen şampiyonluklar, kaybedilen uefa, lincoln gibi soğuyan yıldızlar falan değil. bütün bunlar anlayışla karşılanması gereken, hocanın kararlarına saygı duyulması gereken şeyler. üstelik giden kupalar, şampiyonluklar da o kadar önemli değil. ancak;
hocam; sen kendi evinde, tüm rakiplerin puan kaybetmişken ve altın değerinde üç puana ihtiyacın varken, seyirci ile kucaklaşmanda en büyük fırsatken; rakip vasat bir takım ve on kişiyken ve sen rakip on kişiyken geriye düşmüşsen yaptığın oyuncu değişikliği kewell'ı çıkartıp yerine mehmet güven'i almaksa olmaz dostum, olmaz...
3 ay değil, 3 yıl değil, 33 yıl sabır göstersek bile yine olmaz... 9 yaşındaki yeğenim senden daha vizyon sahibi ise o iş hiç olmaz!
oyuncu degisikligi konusunda mircea lucescu'dan özel ders alması gerektiği konusunda her geçen gün bizi daha çok düşündürten eski kaptan. önceden bu ve diğer konularda eski hocasından ders almış olsaydı şu anda uefa kupasi çeyrek finalinde galatasaray'ın manchester city'yi tüm eksiklere rağmen rahat geçebileceği bile konuşulabilirdi. maçlarda yaptığı hamlelerin neredeyse hepsinin yanlış olması kendisinin üzerine bu kadar yüklenilmesi sonucunu da doğurmaktadır. 22 mart 2009 galatasaray eskişehirspor maçını 0 puanla bitirmesi de bardağı taşıran damlalardan biri olmuştur.
hamburg karşısında oyunun yükünü taşıyan tüm oyuncuları sahadan alıp yerlerine elindeki tüm forvetleri sahaya sürmesi ne kada ilginçse (hoca kim dediyse sana "ne kadar çok santraforun varsa o kadar çok gol atarsın" diye onun allah belasını versin);
kendi evinde, tüm rakiplerin puan kaybetmişken ve altın değerinde üç puana ihtiyacın varken, rakip vasat bir takım ve on kişiyken ve sen rakip on kişiyken geriye düşmüşken yaptığı oyuncu değişikliği kewell'ı çıkartıp yerine mehmet güven'i oyuna alması (skorun üstüne yattı sanırım) da o kadar ilginç!
bakın aklıma ne geldi;
okul öncesi ve ilkokulun ilk yıllarında da bu futbol sevdam vardı benim; topla haşır neşir olduğumdan o yıllarda diğerleri arasında sıyrılırdım. bazen hezeyanlara kapılırdım mahallede top oynayacak bir kaç çocuk kalmışsa onları gaza getirmek için ve ego tatminim için ağzımdan çıkıverirdi;
"siz hepinizsiniz ben tekim!" eh doğal olarak hep yenildim bu hezeyanlarım sonunda. gerçi o zamanlar da sorsan bana teknik direktör olsam tanju'yu oyundan çıkarmazdım ama;
şimdi diyorum; acaba bülent bir gün dellenip der mi? "siz hepinizsiniz ben tekim diye"!