"28 şubat bin yıl değil on yıl bile sürmedi" gibi talihsiz bir açıklamayı yapan siyasetçi. Bu ülkede teröristlerin sevgi, barış, irticacıların da demokrasi yalanı savurduğu ve kalan insanların da bunu yediği sürece bir gram iyileşme olmayacaktır.
Ruhban Okuluna yeşil ışık yakmış kişidir.
yarın ise tayyip aynısını der.
allah sonumuzu hayır etsin bu zihniyet ile.
dil, ırk olarak böldükleri yetmedi sıra din ile mason faaliyetler ile bölmek istiyorlar galba.
bop'una kurban okduklarımı.
laiklik ilkesini gözden geçirelim demesi ile gündem olmuştu. bu sözüne son derece katılıyorum. laikliğin tanımı nedir tam olarak yapılmalı. ne zaman bir şey yapılmak istense laiklik karşıtı hareket deniyor. peki kardeşim kabul laiklik karşıtı hareket olsunda laiklik nedir nerede neyi kısıtlar onu söyleyin bir hele . üniversitelere türbanla girmek laiklik karşıtı hareket olarak kabul edildi. peki soruyorum laiklik insanların dini özgürlüklerini rahatça yaşayabilmesi değilmidir. siyasi rejimde dini ibarelerin olmayacağı bir ilkedir laiklik. laiklik demek insanların üzerinde zorla dini yaptırım yapılamayacağıdır. türbanla girmek insanların bir seçimidir ve kişilere ille de türbanla gireceksiniz denmiyorki zorla dini bir yaptırımı kanunlaştırmak söz konusu olsun ve laiklik ilkesi ihlal edilsin. bülent arınç gibi cesur insanların gerçekleri söylemesi maalesef bazılarının üzerinden siyaset yaptığı şeylerin menfaatine dokunuyor. bülent arınç gibi artık insanların çıkıp laikliğin tam olarak ne olduğunu tartışması ve anlamını ve günümüzde ki laiklik nasıldır diye tanım yapması lazım.
az önce haberlerde gördüm.
trt 2'nin tsk vs. kamyon olayında mide bulandıran yalan ve iftira yanını için gurur duydum, adamlar haber yapmış helal olsun diyordu.
ee tabbiki gurur duyacaksın.
sizin saman beyinler orada kadrolaştı ve tsk'ya kin kusup, iftira saçıyor.
senin tsk karşıtı ve tsk'yi hazmedemeyen birinin gurur duyması doğaldır.
zaten bu kafada olduğunuz için koskoca trt oldu tayyip radyo televizyonu ya.
yakın geçmişteki eylem ve söylemlerine rağmen, cumhuriyetin ve demokrasinin kendisini dahi; meclis başkanlığı, milletvekilliği ve başbakan yardımcılığı gibi üst düzey görevlerle onurlandırmış olmasını özümseyemeyen bir siyasi kişiliktir.
cumhuriyet ve demokrasi işte böyle birşeydir. ne kadar şaşı bakarsanız bakın, alır sizi, sizin asla ulaşamayacağınızı sandığınız koltuklara dahi taşıyabilir. mesele sindirmektir.
bu hoşgörü ve uygarlık düzeyine rağmen cumhuriyetin ve demokrasinin kazanımlarını özümseyememek, sindirememek, rövanş hissi ile dolup taşmak, öfke biriktirmek, nefret beslemek kunta kintelik değil, bildiğin hazımsızlıktır.
''bugün necmettin erbakan bile kalksa, refah partisinden çıksa, anavatan partisine gitse biz yine refah partisindeyiz'' deyip döneklik eden ve değiştik sözüyle milleti uyutmaya çalışan tayfanın üyesi...
sürekli din özgürlüğünden dem vurur fakat din ve özgürlük ayrı ayrı kısıtlandırılmıştır onun için.alevileri sivasta yakanlar bu ülke de dini özgürlüklerini yaşamak isteyenlerdir bu zihniyetçilere göre.
kendisini hiç sevmemekle birlikte dürüstlüğünden ve şaibesizliğinden emin olduğum birkaç siyasetçiden biridir. chp içindeki ekrem bulgun, yilmaz ates, bedir sayan gibi koltuk sevdalısı çapsız acizlere rağmen 80 il başkanı da hayır dese kılıçdaroğlu kazanacak diyerek son derece doğru bir siyasi tespit yapmış ve akpli olmasına rağmen bazı koltuk düşkünü chplilerden daha çok bu partiyi anladığını ispatlamıştır.