dinci ve fetoşçuşarının gerizekalılar için hazırldığı yeni tertiptir.
epey inanan varmış.
bende bu yüzde 47'nin sırrı nedir diyorum
ah aziz nesin.
lan google map'i geçtim, googleden bile rahatça bulacağın hatta civarda arınç'ın evi nerede diye sorsan herkesin göstereceği bir adresi adamlar kroki yapmış, yutmuş falan.
he he.
ah aziz nesin ah.
Oda TV, ilk kez Star Gazetesi'nin ortaya çıkardığı Bülent Arınç'a suikast haberinin yalan olduğunu, orada yakalanan iki kişinin Albay ve Binbaşı olmadıklarını, o iki kişinin biri emekli TSK mensubu diğerinin ise sivil şahıs olduğunu yazdı.
- Bu iddia külliyen yalan. Savcı Mustafa Bilgin'in bizzat kimliklerini öğrendiği kişiler, Genelkurmay Özel Kuvvetler Komutanlığının illerdeki Yapılanması olan Seferberlik Tetkik Bölge Başkanlığında görevli istihkam Binbaşı ibrahim GÖZE ve Topçu Albay Erkan Yılmaz Büyükköprü. Zaten bu iddianın yalanlığı, kamera görüntülerinden de gözüktüğü üzere bölgeye Merkez Komutanlığı'ndan askerler gelmesi. Bir emekli ve sivil için oraya neden o kadar asker gelsin? Ya da bunlar muvazzaf değilse Genelkurmay Seferberlik Tetkik Bölge Başkanı Albay Yusuf AKAL neden gecenin bir vakti apar topar oraya gelsin?
:: Oda TV'nin 8 madde halinde sıraladığı ve alayı yalan olan dezenformasyonlarından birisi de Arınç'ın bu basit olayı Bakanlar Kurulu'nda anlattığı ve bakanların da geçmiş olsun dedikleri.
- Oysa olay Bakanlar Kurulu'nda bomba etkisi yaptı. Cemil Çiçek gibi Oda TV'nin çok sevdikleri ismin bile Bakanlar Kurulu sonrası söyledikleri ve yüzüne yansıyan gerilim bunun kanıtı.
Peki Oda TV, alenen bu yalanları neden yazıyor?
Oda TV'nin itibarını ayaklar altına alarak, bile bile yalan yazması gösteriyor ki; Derin Devlet bu sefer tam kuyruğundan yakalandı. Çaresizlik içinde yapılan maddi hatalarla dolu, çarpıtma ve yalan içeren bir haber bu. Derin Devletin tam kalbi, Seferberlik Tetkik Kurulu'nun bu yakalanışı, Oda TV'yi paniğe sokmuş.
Bu çok ama çok önemli bir durum, ve acınacak bir tablo.
bu ülkenin bazı hakimleri daha önce atabeyler çetesi davasında, krokilerin yakalanmış subayların el ürünü oldugu belgelenmesine ragmen davayı ceza vermeden bitirmişler ve bu ülkenin başbakanına suikast planmanın suç olmadıgı kanaatini vermişlerdi. ergenekon davasına balana sayın şerefli savcılar ve hakim heyeti bu davayı incelemezler ise yine aynı sona gidecek bir araştırma olacaktır, akim kalacaktır, başbakan a suikastın her perdesi ortaya çıkmışken serbest bırakan irade başbakan yardımcısına asla bir dava bile açmaz, maalesef siyasallaşmış yargının sonucudur.
suikast düzenleyecek kişilerin üzerinde hangi silahlar varmış? yakalan kişiler savcılıktan sonra mahkemeye bile sevk edilmeden neden serbest bırakıldı ? sorularını akıllara getiren başlık. *
atalarımızın söylediği güzel bir söz vardır ''at yalanı .ikeyim inananı''.
bu ülkede sadece, ahmet taner kışlalı, uğur mumcu gibilerin suikaste kurban gideceğini düşünen, diğer suikastleri ölüm olarak bile algılamayan ( doğal seleksiyon), suikast planlarını bile iplemeyen, ( bizden olmayan ölsün amk belki iktidar oluruz) insan ziyanlarının her daim masum her daim suçsuz her daim insan dostu her daim hümanist aşk kelebekleri olarak gördükleri ülkenin kamburundan çok daha fazlası olan ergenekonculardır.
yalan haberdir. bu ülkede sadece ülkeye en büyük hizmeti veren ve onun doğrultusunda ilerleyen çok değerli insanlar suikast'a kurban gitmiştir, ortada bülent arınçlık bir durum söz konusu bile değildir. konuyla ilgili olarak; ...memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri, şahsî menfaatlerini, müstevlîlerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler... devamı için; (bkz: atatürk'ün gençliğe hitabesi)
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınçın evinin önünde araçla tur atarken yakalanan iki subayın, keşif yaptıkları ya da Arınç ile ilgili bilgi topladıkları iddiaları ortaya atıldı. Arınç, Ankara Emniyet Müdürü Orhan Özdemiri çağırarak olayla ilgili bilgi aldı.
ihbar 20 gün önce
Ankara Emniyeti, Arınça yönelik suikast girişimini soruşturmaya 20 gün önce gelen bir ihbar üzerine başladı. Polis, Çukurambardaki sokakta 24 saat süreyle güvenlik önlemleri aldı. Ankara Emniyeti istihbarat ve Terör Şubesinde görevli sivil polisler, sokağa giren tüm araçları izledi. ihbarda ismi geçen bazı kişilerin, Ankarada çeşitli şirketlerden 10 araç kiraladığı, bu araçlarla Arınçın evinin bulunduğu sokakta keşif yaptığı tespit edildi. Polis, bu araçların sokağa geliş gidişlerini kameralarla görüntüledi. Geçen cumartesi akşamı söz konusu araçların sokaktaki trafiğinin artması üzerine operasyon için düğmeye basıldı. Polis, durdurduğu aracın etrafını çevirdi.
Emniyet güçlerini gören Topçu istihkam Binbaşı ibrahim G. elindeki bir kâğıdı yutmaya çalıştı. Polisler ibrahim G.yi tutarak ağzındaki kâğıdı çıkardılar. Kâğıtta Arınçın evinin ayrıntılı bir krokisinin yer aldığı görüldü. Yaşanan kısa süreli arbedede gözaltına alınan iki kişi kimliklerini çıkararak subay olduklarını belirttiler. Polis, Binbaşı ibrahim G. ile Topçu Albay Erkan Yılmaz B.nin asker olduğunu belirledikten sonra Merkez Komutanlığını arayarak olay yerine inzibat çağırdı ve iki subayı askeri yetkililere teslim etti.
Evlerinde arama yapıldı
Ankara Emniyeti Terörle Mücadele ekipleri yaşanan bu olaydan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığını haberdar etti. Savcının talimatı ile Binbaşı ibrahim G. ile Topçu Albay Erkan Yılmaz B.nin evinde arama yapıldı ve bilgisayar hard disklerine el konuldu. Emniyet yetkilileri olayla ilgili soruşturmanın devam ettiğini, deliller değerlendirildikten sonra yeni gözaltılar olabileceğini kaydettiler.
Arınç bilgi aldı
Ankara Emniyeti, hafta sonunda Manisada bulunan Başbakan Yardımcısı Arınçı arayarak gelişmelerle ilgili bilgi verdi. Arınç da olayla ilgili ayrıntılı bilgiyi Ankaraya döndükten sonra alacağını ifade etti. Arınç, dün sabah Ankara Emniyet Müdürü Orhan Özdemiri makamına çağırarak bilgi aldı.
Bakan Çiçek: Olay önemlidir
BAŞBAKAN Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, dünkü Bakanlar Kurulu sonrasında düzenlediği basın toplantısında suikast girişimi iddiasıyla ilgili ulaşılan bilgi olup olmadığı yönündeki soruya şu yanıtı verdi: Bu safhada söyleyeceğimiz, önemlidir. Yargı da olaya el koymuştur. Soruşturma sürdürülüyor.
Çiçek, Farklı haberler var. Net bilgi verebilir misiniz? sorusunu da şöyle yanıtladı: Farklı farklı yazılınca farklı sonuçlar çıkıyor. Olayı bütün yönleriyle araştıracak, soruşturacak ve netleştirecek olan yargı makamlarıdır. Bize düşen görev varsa onun gereğini yaparız. Arzumuz, beklentimiz bunların ibreti müessir olacak tarzda bir an önce sonuçlanıp karara bağlanmasıdır.
Çiçek, asker mi, sivil mi? sorusu üzerine şöyle konuştu: Bu tür ayrımlara gitmeye gerek yok. Suç işleme noktasında kimsenin bir imtiyazı olamaz. Kendisine anayasa ve yasaların vermediği görevi, onun dışına çıkarak yapmaya çalışmak hukukumuz açısından kabul edilemez, bu suç teşkil eder. Yargı makamları sıfatına, statüsüne bakmaksızın usulüne uygun olarak bu soruşturmaları yapar ve şu anda yapılan odur.
Ayna garip yaratık
Arınç, izmirde Ak Siyaset konferansında eski DTPli Emine Ayna için şunları söyledi: Kahkahalar atarak Açılım bitti dedi. Çok garip bir yaratık. Allah akıl fikir versin.
yaptıkları her planın ayrıntılarından ipucu bırakıp kendilerini yakalatmaya çalışan insanlardır. içlerinden hiçbir kuşun da kırıntıları yemeyi aklına getirememesi gittikçe daha bir ilginç gelmeye başlamıştır... **
arınç'ın evinin etrafıda kişiler varmış, yok adresi yutmuş, yok sonra asker çıkmış.
lan bu adamların ev adresini googlede biraz arasanız zaten bulursunuz.
ama haber direk orduya saldırmak, son zamanlarda pkk lehine sözlerden tepki çeken bu zihniyeti aklamak için yapıldığıı varsayarsak ve zeka yoksunu fanatik akp'lilerin de buna atlayacağını düşünürsek, direk cehalet beyinlere hitap eden bir haber olmuş.
bu yaran haber daha önce kurusıkıdan bozma, ekmek içinden çıkan su tabancası bozma bir silah ile tayyip'e suikast olacaktı haberi kadar komiktir.
akp nin gündem değiştirme çabalarının bir ürünü olduğunu düşündüğüm komplo teorisi. yayınlanan heberlerdeki farkliliklara bakıldığında bunu anlamak mümkün aslında. asimetrik psikolojik harekattan kasıt bu olsa gerek.
ya bir ülke düşünün, dört bir yanının içeride dışarıda kaynadığı şu dönemde ordusuna yönelik ciddi bir yıpratma politikası izlemekte. bunu gerek doğrudan yönetenler ile yada dolaylı olarak yandaş medya yolu gerçeklestirmekte. Bir diğer taraftan da bölücü kürtler cesaretlendirilmekte ve desteklenmekte. bu fazlasiyla düşündürücü değil mi?
edit: adamlardan birinin asker olmadığı anlaşıldı. ağızdan çıkan krokiye gelince. atv ana habere göre kroki değil üzerinde bulent arınç ın apartmanının isminin yazdığı bir kağıtmış. gel görelim ki aynı haberde bu iki aracın geçtiğimiz hafta boyunca aynı yerden defalarca geçerken güvenlik kameralarına yakalandığından bahsediliyor. yaa arkadaş bu adamlar ya salak iki haftadır dolanıp dolanıp o apartmanı bir türlü bulamadılar ya da yine salaklar evi iki haftadır biliyor olduklarına rağmen yanlarında apartmanın isminin yazılı olduğu kağıdı hala taşıyorlar. değil ki bu damlar suikast yapacaklar.
Takip edenler bilir; başta Star Gazetesi olmak üzere medyada Bülent Arınç'a suikast iddiası gündemdeydi. Ancak medyanın aynı olayı verirken birbirinden farklı dil kullanması dikkat çekti. Olayı ilk duyuran Star Gazetesi konuyu ordu ile ilişkilendirdi. Suikast şüphesi ile yakalanan iki kişiden birinin albay, diğerinin binbaşı olduğunu söyleyen Star Gazetesi şüphelilerin kullandığı aracın da Genelkurmay adına kayıtlı olduğunu iddia etti. Yandaş medyanın tamamı da Star Gazetesi'ni kaynak göstererek olayı bu şekilde duyurdu.
Odatv konuyu araştırdı. Ulaştığımız kaynaklar meselenin iç yüzünü ayrıntısı ile anlattı.
Olayı duyuran medyanın anlattığının aksine:
1. Suikast ihbarında bulunan kişi sıradan bir vatandaş değil. Bülent Arınç'ın korumalığını yapan kişi. Evin etrafında dolaşan kişilerden şüphelenerek bu ihbarda bulundu.
2. Operasyonu emniyet içinde özel bir birim ve MiT beraber yürüttü. Operasyondan Emniyet Genel Müdürü'nün dahi haberi olmadı.
3. Şüpheli kişiler kısa sürede yakalandı. Gerçekten de iki kişi Arınç'ın evinin etrafında dolaşıyordu.
4. Ancak yakalanan kişilerin Genelkurmay Başkanlığı ile hiçbir resmi bağı yoktu. Birisi emekli asker, biri ise sivil vatandaştı.
5. Yakalanan kişilerde suikaste ilişkin hiçbir delil bulunamadı.
6. Şüphelilerin sorgusunu MiT yaptı.
7. Suikast iddiası doğrulanamayınca iki kişi serbest bırakıldı.
8. Olay Bakanlar Kurulu'nda da konuşuldu. Arınç başından geçen olayı bakanlara anlatırken, diğer bakanlar Arınç'a geçmiş olsun dileğinde bulundular.
Olayın içyüzü bu şekilde cereyan etti. Suikast iddiası askerle ilişkilendirilerek yandaş medya tarafından abartıldı. Olaydan en çok zararı bu süreçte büyük stres yaşayan Bülent Arınç gördü.
çöp kutularında mermi, ayak altında silah saklayan, bunların krokilerini orta yerde bırakan, her yaptığı yasadışı eylemi kağıda, günlüğe döken, o günlükleri yakalatan, kendi içindeki insanlar tarafından ihbar edilen, profesörler, gazeteciler, işadamları tarafından yönetilen dünyanın en garip, en salak, en mal terör örgütü ergenekon'un yaptığı son dangalaklıktır.
bülent arınç'ı öldürüp demokrasi kahramanı yapacaklarmış bu sefer de. hatta bak yine daha öldüremeden yakalandılar.
lan bizim halı sahada maç yaptığımız elemanlardan terör örgütü kursak bunlardan daha sağlam iş çıkarırız valla...
yeni bir mazlum yaratma senaryosudur. çünkü bu millet mazlumları sever, onları kollar, gözetir, pışpışlar.
bu iktidarın buralara geldiği öykünün en başına gidin, ne göreceksiniz? okuduğu şiir'den dolayı mahkum olmuş bir mazlum. (bkz: ay ben ağlarım) (bkz: hayır bülent bey önce ben)
Bütün diğer hikayeler gibi bu da yalan, paranoya ve TSK düşmanlığı.
edit: mesela:
"Hakkında çıkarılan tutuklama kararının ardından intihar eden Deniz Yarbay Ali Tatar dün son yolculuğuna uğurlandı. Törene Tatar'ın hazırladığı iddia edilen suikastın hedefindeki isim Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Yiğit eşiyle katıldı"
varsa böyle adamlar, ki var olduğu da açıkça bellidir, ne gerekiyorsa yapılmalıdır.
peki bunu bir kitlenin üzerine yıkmaya çalışmak ne kadar ahlakidir. hatta şu soruyu sormak çok mu zordur.
ergenekon neden vardır? bu adamlar ne yüzden var olmuşlar? bunu düşünmezsen, sorgulamazsan yapabileceğin tek şey, çamuru attım izi kaldı, zihniyetinden başka bir şey olmaz.
rövanşı bırakıp, insanlığa dönmedikleri sürece birer ahmet altan olarak kalacaklardır bu insanlar.