böyle buyurdu zerdüşt

entry108 galeri3
    81.
  1. (img:#1859773)
    (img:#1859712)
    Edit: öykünün tamamı için (bkz: friedrich wilhelm nietzsche#41653469)
    7 ...
  2. 80.
  3. 79.
  4. Hristiyanlık üzerinden benzer dinleri de kapsayan eleştirel bir kitaptır.
    0 ...
  5. 78.
  6. 1. dünya savaşında alman askerlere dağıtılmış bir kitaptır. hitler'in en etkilendiği ve nazilerin, insan üstü ırk sevdasının zeminini hazırlayan bir eserdir. hitler'in en büyük destekçisi nietzsche'dir.
    1 ...
  7. 77.
  8. Evet içerik olarak güzel fakat üstteki entryi görünce balooon diye bağırasım geldi.
    1 ...
  9. 76.
  10. insanlık tarihinde bir insanın yazmış olduğu (bütün kutsal metinler de dahil) hem edebi açıdan hem düşünsel açıdan en yüksek değere sahip eser.

    Nietzsche'nin bu yapıtı onu anlama çabasinda olanlar için on bin sayfalık bir kitaba sığdırabileceğinden daha fazla anlam zenginliği katar dünyalarına.

    Daha uzun yazılmış olsa idi, o yüksek niteliğini, esrarını koruyamazdı bu eser.
    3 ...
  11. 75.
  12. nietzsche'nin (kopya çekmeden yazdım) en bilindik eseridir. dili ağır değildir aslında ama sadece okurken dikkat gerektirir. eğer bu kitabı okumaya karar verdiyseniz, okumak için okumayın. çünkü her cümlenin altında ayrı bir anlam vardır.

    bu kitap, allahsız kitapsız putperest nietzsche'nin son eseridir. hayattaki bütün düşüncelerini tek bir kitapta toplamıştır. kitap bölümlerden ve ayrı konulardan oluşmaktadır.

    kitapta en sevdiğim bölüm olan ve gecenin bu saatine en uygun olan kısım erdem kürsüleri üzerine kısmıdır.

    şöyle de paylaşayım efenim:

    Uyku ve erdem üstüne pek güzel konuşan bir bilgeyi övdüler Zerdüşt’e: kendisi bu yüzden çok saygı görür, el üstünde tutulurmuş, bütün gençler de kürsüsünün önünde otururlarmış. Ona gitti Zerdüşt ve bütün gençlerle birlikte, kürsüsünün önüne oturdu. Ve şöyle buyurdu bilge:

    "Saygı ve utanç duymalı uykunun karşısında! işin başı budur! Ve kötü uyuyanların ve geceleri uyanık duranların yolundan çekilin!

    Hırsız dahi utanç duyar uykunun karşısında: hep geceleyin sessizce çalar. Utanmaz ama gece bekçisi, utanmadan taşır düdüğünü.

    Öyle kolay bir sanat değildir uyumak: onun uğruna bütün gün uyanık durmak gerekir.

    Günde on kez alt etmelisin kendini: bu iyi bir yorgunluk verir ve canın afyonudur.

    On kez yine barışmalısın kendinle; çünkü altetme acıdır ve kötü uyur barışmayan.

    On gerçek bulmalısın günde, yoksa gece de ararsın gerçeği ve canın aç kalır.

    On kez gülmelisin günde ve sevinmelisin: yoksa miden, o dert babası, gece seni tedirgin eder.

    Bunu bilen azdır: iyi uyumak için kişide bütün erdemlerin bulunması gerekir. Yalan yere tanıklık mı edeceğim? Zina mı edeceğim?

    Komşumun hizmetçisine göz mü dikeceğim? Bütün bunlar uykuya iyi gelmez.

    Ve kişide bütün erdemler olsa bile, bilinmesi gereken birşey daha vardır: Erdemlerin kendilerini de tam vaktinde uykuya yollamak.

    Birbirleriyle çekişmesinler diye bu hanım hanımcık dişiler! Senin yüzünden, ey mutsuz kişi!

    Tanrıyla ve komşuyla barış: bunu ister iyi uyku. Ve komşunun şeytanıyla dahi barış! Yoksa geceleri tebelleş olur sana.

    Yetkililere saygı ve boyun eğiş, çarpık yetkilere dahi! Böyle ister iyi uyku. Çarpık bacaklar üstünde yürümek istiyorsa güç, benim elimden ne gelir?

    Her kim koyununu en yeşil otlağa götürürse, ben ona her zaman en iyi çoban derim: bu bağdaşır iyi uykuyla.

    Ne çok şerefim olsun isterim, ne de çok hazinem: bunlar safra kabartırlar. Ama iyi bir adın ve küçük bir hazinen olmazsa iyi uyunmaz.

    Bence küçük bir topluluk kötü bir topluluktan yeğdir: tam vaktinde gelip gitsinler de. Bu bağdaşır iyi uykuyla.

    Çok hoşuma gider ruh yoksulları da: bunlar uykuyu ilerletirler. Mutludurlar, hele kendilerine her zaman hak verilirse.

    Böyle geçer erdemlilerin günü. Gece olunca uykuya çağırmaktan sakınırım! Çağrılmak istemez o, uyku, erdemler hakanı!

    Ama gündüzün ne yaptığımı ve ne düşündüğümü düşünürüm. Böyle, inek gibi sabırlı, geviş getirirken kendime sorarım: senin on yengin nelerdi?

    Ve gönlümü gönendiren on barışma ve on gerçek ve on gülüş nelerdi?

    Ben bunları düşünür, kırk düşüncenin beşiğinde sallanırken, birden bastırır beni uyku, o çağrılmayan, erdemler hakanı.

    Uyku gözlerime vurur: onlar da ağırlaşırlar. Uyku ağzıma dokunur: o da açık kalır.

    Doğrusu, yumuşak tabanlar üzere gelir bana hırsızların en sevgilisi ve düşüncelerimi çalar: şu kürsü gibi aptal, kalakalırım ben de.

    Ama fazla kalamam böyle: artık yatarım."

    Zerdüşt bilgenin bu dediklerini işitince için için güldü. Çünkü içine bir ışık doğmuştu. Ve şöyle dedi gönlüne: Bence soytarının biri bu kırk düşünceli bilge; ama uyumayı iyi biliyor sanırım....
    4 ...
  13. 74.
  14. 73.
  15. Birde niye anlamaya çalışımki niye kafa yorim ,ha sevenleri yapabilir..
    0 ...
  16. 72.
  17. "boşluğa yeterince uzun süre bakarsan, boşluk da sana bakar".
    1 ...
  18. 71.
  19. "Beni anlamıyorlar.Ben bu kulaklara göre
    ağız değilim. "

    "Kaçın kardeşlerim kaçın ağızlarında zehir fırlatanlardan, onlar tanrının maskesinin arkasında saklananlardır."

    "Yaşamak;havanda su dövmektir; yaşamak, kendi kendini yakıp kavurmak ve yine de ısınamamaktır."

    Edit:imla
    16 ...
  20. 70.
  21. altını çizmeye doyamadığım şaheser. insanlar hakkında ancak bu kadar doğru tespitler yapılabilinirdi. yolumuzu aydınlattın zerdüşt!
    3 ...
  22. 69.
  23. sadece 3 sayfasına tahammül edebildiğim abuk subuk kitap.
    1 ...
  24. 68.
  25. inanılmaz mantık hatası içeren kitap.

    niçe tanrıya bürünüp kezbanca öğütler veriyor amma lakin ki Zerdüşt tanrı değildir.

    ahura Mazda buna çok kızdı.
    1 ...
  26. 67.
  27. 66.
  28. anlamayanlar saçma demiş. eh niçe üstad tatlış pempikto aşk hikayeleri mi anlatsaydı size. gayet güzel kitaptır üzerinde düşünülerek okunulması gereken bir kitap.
    4 ...
  29. 65.
  30. Hiçbir şey anlamayıp niçe gibi bir düşünüre, "ben anlamadıysam sorun ben de değil onu yazanda" diyebilecek kadar beyin yoksunu olduklarını belirten cahilleri gördüğüm için onlar adına utanıyorum.

    Bir de, ahlakın soy kütüğü üzerine adlı kitabını okusalar ne diyecekler acep.

    Niçe'yi anlamak için okumak yetmez. Yunan mitolojisi, antik yunan-roma, ortacag, alman felsefesi ve tarihi iyi bilmeniz icab eder.

    Zira Adam sıfırdan birsey yazmiyor. Bir birikimin üzerine ve o birikimlerin çoğu zaman eleştirisi üzerine yazıyor ve kendisini ortaya koyuyor. roman okur gibi olmaz bu işler.

    Kendine yatırım yapmayan, antrenmansız bir adamın profosyonellik gerektiren bir arenada top koşturması nasıl mümkün değilse bu da böyledir.

    Tavsiyem kronolojik ilerleyiniz.

    Ve Kant, schopenhauer, hegel, marx hakkında bilgisi yok denecek kadar az olan birinin niçe'yi anlayabilmesi mümkün müdür? Anlarsa da ne kadar anlar insan onu?

    Suç sizde değil size bu kitabı satanlarda a.q. önüne gelen alıp bi köşeye fırlatıyor yazık, yazık.
    6 ...
  31. 64.
  32. Saçma salak birşey ha beğenenlere birşey diyemem ama bana göre vakit kaybı kitap israfı.
    1 ...
  33. 63.
  34. Üniversiteye yeni başlayanların ortamlarda havam olsun diye okuduğu kitap. Çoğu da bitirmeden atar köşeye.
    3 ...
  35. 62.
  36. 61.
  37. kezban kılıklı niçe'nin ay şöyle mikemmelim ay siz kim kopeksiniz, deyip durduğu anlamsız kitap.
    5 ...
  38. 60.
  39. irvin d. yalom'un nietzsche ağladığında kitabından sonra , fazlaca kendini olağanlığa kaptıran, "okuyorum,okuyorum bir şey anlamıyorum ya, neyini sıkılmadan okuyorsun" diyen arkadaşımın sabırsızlığı gibi gelebilir ilk etapta.

    Nietzsche' nin düşüncelerinin nirvanaya ulaştığı hatta hakkında "En derin eser" dediği kitabıdır böyle buyurdu zerdüşt. bi sonraki fasılda da okudukça kendimi kitabın her seferinde başında buluyormuşum hissi yaratmadı değil hani.
    (başka bir tuhaf gelen ise deliliğe övgüye bi hayli benzettim)

    burada spoiler verip kafanızı kasmayacağım rahat olun gençler.

    merak edip, okumak isteyenlere önerim boş vaktinizi doldurmak için, kafanız doluyken ya da başka bir düşünce ile (biriyle mesajlaşırken) okumayın bu kitabı hiçbir şey anlamazsınız. Sakin kafayla okumak zorundasınız, bakın zorundasınız diyorum başka türlü algılamak imkansız. (ki sabah 05:30-06:00 arasında bu verimi alabildiğim doğrudur) kitaptan yapılan bir alıntı hayat felsefelerimden biri haline gelmiştir; ''iyi uyku uğruna tüm gün uyanık kalmak gerekir'' cidden okurken temiz zihinle okudum ve uyumak için her zaman yorgun oluyordum, bana bunu da öğretti yalan yok.
    tek tek okumaya çalışın, işte o zaman bu kitabın neden yazdığını anlayacaksınız nietzsche 'nin.
    ha bi de çeviri yapan kişinin ustalığı önemli bu arada bu kitaplarda kelimenin,cümlenin bütünlüğü bazen kafa karışıklığı yapıyor.

    başka etkisi, okuduktan sonra (defalarca okuduktan sonra tabi, altı çizilen her satırda yine sonsuz kez aynı hissi yaşadıktan sonra) sinir bozucu da bulduğum kitap aynı zamanda zira hayatın ve anlaşılması gereken bütün her şeyin bilinmesinin, algılanmaya çalışılmasının ne kadar mide bulandırıcı olduğunu da öğretti bana. (şaka değil devasa mide bulantısı çekiyorum son bir haftadır, belkide yeniden 'hoş geldin ülsercim bey' demem gerekiyor galiba,bilemedim bu kısmını ya, NEYSE BAKALIM)

    kitapta Nietzsche, kafasında kurduğu ütopik varlığı "insanüstü"yü okurlarına (mesaj niteliğindde sunarcasına) örnek olarak gösteriyor ve hangi yollardan nasıl ulaşılacağına dair bilgiler veriyor. Zerdüşt bir yolda insanları insanüstü ile tanıştırmak için yol alıyor ve deneyimleri ile gerekliliğini okurlarına kanıtlamak istiyor, anladığım kadarıyla.

    esas ismialso sprach zarathustra olan kitabın, şu kısmı da etkilemedi değil, "en iyi de bile hala tiksinilecek bir şey vardır; en iyi bile aşılması gereken bir şeydir! ey kardeşlerim, dünyada çok pislik olmasında, çok bilgelik vardır!" ( yakın bir sözlük dostum aklıma gelmedi değil bunu okurken, deyip selam da çakalım buradan unutmadan)

    Son söz, Nietzsche'ye hem hayran olabiliyor hem de sinirlerinizi bozduğunu düşünüp ondan nefret edebiliyorsanız anlamak adına büyük yol kat ettiğinizi gönül rahatlığıyla söyleyebilirim.
    32 ...
  40. 59.
  41. yılar önce okuduğum ama hiçbir şey anlamadığım eser. fazla mı edebi, ben mi böyle şeylere akıl erdiremiyorum bilemedim.
    1 ...
  42. 58.
  43. en büyük sevginiz bile sadece tutkulu bir taklitten ve sancılı bir ateşten ibaret.
    günün birinde şöyle haykıracaksın;
    her şey sahte!
    3 ...
  44. 57.
  45. ...
    Fakat sevgim ve umudum hakkı için yalvarırım sana: içindeki kahramandan yüz çevirme! En yüksek umudunu kutsal tut.
    ...
    14 ...
© 2025 uludağ sözlük