Ilıkça bir kış günü ya da sonbahar tam hatırlamıyorum. Kızla yürüyoruz el ele. Keyifler tıkırında. Bursa manzarasına bakıp da doyamadan ordan ayrılmak üzere yola koyulmuşken, az önümüzde yürüyen tombalak bir ilköğretim çağı veledinin, önceki günden altı yağmurla dolan bir taşa olanca cüssesiyle bastırmasıyla yüzümüze çarpan çamurlu suyun tadını asla unutamam. Tabi çocuğun bizi fark etmesiyle yüzünü kaplayan kırmızımsı renk ve yüzünün aldığı halin de gözümün önünden gitmesi mümkün değil.
karlı bir bursa akşamında okul dönüşü 48 yolculuğunda yanıma oturan deliden kurtulma çabası içinde apar topar otobüsten inmek zorunda kalarak daha az yürüme çabasıyla tophaneyi kullanma gibi gaflete düşüp tinercilerle karşılaşıp 3.5 atma olsa gerek.