sahadaki hareketleri fazlası ile canımı sıkan futbolcu. bu adama kral falan diyenlere ayrı ayarım. top kontrolü sıfır değil onun da altında. isterse elli tane gol atsın bu adama karşı yine bir anti pati devam edicek ben de. topu kaybettiği zaman iki elini başına götürüp samimiyet yoksunu hareketleri benim başıma ağrılar sokuyor.
yasin olcan sneijder selçuk melo 120 dakika adama 2 tane top getiremediler bu adam suçlu oldu.
selçuk efendi 5 metreye pas atamıyorken bu adam maçın sonunu dili dışarıda bitiriyor koşmaktan çabalamaktan.
bu adam yine başta bizim galatasaraylılar olmak üzere herkesi göt edecek. birileri de gevşek gevşek çıkıp yaa 20 değil 50 gol atsa da farketmez diyecek. neden? çünkü gevşekler.
az biraz olsun kas yap futbolcusudur. her hava topunda her ikili mucadelede yerde kalinmaz arkadas. biraz vucut gelistirir insan senin isin bu. simdi bir ogretmen anlatacagi konuyu bilmese olur mu? bir topu adamin yanindan atip omzunu koyup gececeksin ya birinin onune birakacaksin ya kaleye vuracaksin. yapacagin tum is bu. cok yetenek gerektirecek bir sey de beklemiyoruz senden. dunyada kac insan boyke bir is yapip da yilda 7 tirilyon para aliyor burak? yapamiyorsan biraz ekstra caba harca gelistir gucunu.
tek iyi özellliği defansın arkasına sarkmasıdır. bunun en iyi örneği schalke'ye attığı goldür. lakin son vuruş sıfır, top saklama sıfır, boyuna rağmen hava topları alma sıfır. drogba koşmamasına rağmen hava toplarını ya kendi önüne, ya da arkadaşlarının önüne indirebiliyordu. bu özelliği orta sahanın fazla yorulmamasına ve gs'nin daha fazla atak yapmasına olanak sağlıyordu. üstelik drogba topla dönebilme ve topu ayağında saklayabilme işini de çok iyi yapıyordu. gs bu özelliklere yakın bir forvet alamazsa avrupada kesinlikle başarılı olamaz gerçekçi olalım. gs'nin şl'de çeyrek final oynadığı sezonda orta saha türkiye'nin en iyi orta sahasıydı bu yüzden tüm yük burak'ın üzerine yüklenmiyordu. bu sezon görünen o ki orta sahada pek iş yok. tek ümit edilen melo'nun iyi performansı değil, potansiyelinin çok daha üstündeki performansı. aksi takdirde şl'de tam bir hezimete uğrayabiliriz. özetle gs'nin şl'de başarılı olabilmesi için; bir forvet alması, selçuk'ta pek bir iş olmadığı için melo'nun potansiyelinin üstünde performans göstermesi ve bruma'nın formunda olması gerek.
arası olmayan futbolcu. adam ya çok güzel goller atıyor ya da en basit golleri kaçırıyor. kardeşim oyna işte 2012 - 2013 sezonundaki gibi, tuttuğunu at, arkandaki rakibin formasından çekip faul yapma, bak bakalım taraftar ağlıyor mu yabancı forvet diye.
galatasaraylılardan çok fenerbahçe ve beşiktaş fanatiklerinin ilgilendiği futbolcu. yahu biz bile bu kadar bahsetmiyoruz bu adamdan. siz tüküren meireles" den, hayali tükürük silen oğuzhan" dan bahsetsenize. size ne oluyor ki ?
edit: demek istediğim, rakip takım futbolcusuyla dalga geçen herkes kendi takımındakilerin yaptıklarını unutmamalı kesinlikle. herkes önce kendi kapısının önünü temizlesin arkadaş. hiçbirimiz masum değiliz, unutmayalım.
rakibine çift dalan, hakeme tüküren raul meireles" in, yerleri yumruklayıp hakeme itiraz eden emre belözoğlu" nun, elle gol atan nicholas anelka" nın, elle top düzeltip gol atan mert nobre" nin, durup dururken rakibine çarpan volkan demirel" in ayıplarını unutan şımarık, şuursuz fanatiklerin suçlamaya kalkıştığı futbolcu.
git önce kendi kapının önünü temizle, komik olma.
gol attı diye ilah yapılacak futbolcu değildir. takımın hem lig hem avrupa için kaliteli bir yabancı forvete ihtiyacı var.eğer burak'a güvenilip forvet alınmazsa işimiz yaş bu sezon.
mevcut yabancı sınırı nedeniyle en değerli futbolcularımızdan birisi. şu saçma sapan kural olmasa, eminim ki yönetim de gidip eto'o gibi birilerini getirmesini bilir. ama yabancı kuralı varken iyi bir planlama yapmak şart.
burak milli takımın tek adam gibi forveti. mevcut koşullarda banko 11e yazabileceğin belki de tek yerli santrafor. madem bu oyuncuya sahipsin, o halde ondan maksimum verimi alacaksın. bu kadar basit.
tamam, top tutamıyor, sırtı dönük oynayamıyor vs ama kesinlikle şu anda takımın en büyük sorunu burak yılmaz değil. hatta daha da önemlisi, şu anda mevcut yerlilerimiz içerisinde semih haricindeki belki de en kaliteli yerli oyuncu. yetenek yönünden de son yıllarda kendisini sürekli geliştirmiş bir oyuncu. beğenmediğimiz yönleri çok. ama ben size bir şey söyleyeyim. bu takımın uefayı kazandığı sezonu da bilirim. hakan şükür gibi bir efsane vardı forvette. lakabı torinolu şabandı. öyle bir eleştirilirdi ki kendisi, sanardınız ki ligdeki her forvet bir raul, ronaldo (brezilyalı olan) kalibresinde de bir tek hakan göze batıyor. neyse efendim, sonrasında gitti bu. biz de bay gol lakaplı jardeli getirdik. o da bize süper kupayı... ama gelin görün ki o da eleştirilerden kurtulamadı. vay efendim koşmuyor, yok efendim çok ağır, bilmem ne. onu da gönderdik. sonrasında kimler gelmedi ki? şahsen benim en beğendiğim dönemlerden birisi de ümit karan, necati ve hakan şükürlü dönemdi. hepsi de eleştirilerden nasibini aldı. itin g.tüne sokuldular.
hücumu tek kişi yapmaz. yapamaz. bu takıma cristianoyu da getirsek, tek başına hep eksik kalacaktır. o yüzden mühim olan yıldız oyuncuları getirmek değil. bir sistemin parçalarını bulmak ve birleştirmek. burak yılmaz ve sneijder bence hücumun iki önemli parçası. bursa maçında gördük ki artık bu sistemde olcan ve bruma da rol alabiliyorlar. geçen seneye göre olumlu bir gelişme bu. şimdi bize forvette burak'ın eksiklerini tamamlayabilecek bir oyuncu lazım sadece. eğer pandev alınmışsa, o bunu başarabilir. bence doğru düşünülmüş bir transfer.
ama yok siz medyaya bakarak burak'a yüklenmeye devam ederseniz, adamı da futboldan soğutursanız olan burak yılmaza değil galatasaraya olur. bizim medya bu işi iyi biliyor zaten. taraftarı futbolculara karşı çok iyi kışkırtıyor. dedim ya, 2000den bu yana bu takım nice şampiyonluklar, avrupada başarılar kazandı. hep eleştirildi, hep eleştirildi. elbette eleştiri olacak ama bize yöneltilen eleştiriler hep abartılıydı. izlediğim kadarıyla formu sürekli düşen ve neredeyse her derbide bir vukuatı olan volkan var mesela. senelerdir bir kaç maç iyi oynayıp, sonra aniden takımı 10 kişi bırakan, kabadayı kılıklı bir emre var, daha nice adamlar var ama en fazla konuşulan hep burak olur, selçuk olur. ulan ardayı bile bir sene sakatlık geçirdi diye tefe koymadı mı bu medya? bizim taraftar da onlarla birlik olmadı mı?
gs taraftarının çok daha akıllı olması gerekiyor. burak yılmazın elbetteki hataları var, fair playe yakışmayan hareketleri, bazen insanı çileden çıkaran beceriksizlikler vs... ama öyle ya da böyle, bu adam bu sene bizim en önemli oyuncularımızdan birisi. lig daha yeni başlamışken ne diye adamı tefe koyalım ki? prandelli de herhalde bu takıma gelirken top class bir forvetle çalışacağını ummuyordu? yapılacak iş belli, burak'ın eksiklerini kapatıp iyi bir takım kurabilmek. zaten iyi ve uyumlu bir takım kurmuşsanız, bireysel faktörlere çok da fazla ihtiyacınız kalmıyor. futbolun güzel tarafı da bu. uefayı aldığımız sene kadromuzun evire çevire yendiğimiz takımlardan daha güçlü olduğunu kim söyleyebilirdi ki? en büyük yıldızlarımız, madridin, barcelonanın artıklarıydı. ama uygun şartlarda bu adamlar bir araya gelince, o real madride, arsenale, dortmunda falan kök söktürebiliyor işte. futbolun güzelliği de bu zaten.
o değilde neydi o Bursaspor a attığı gol sonrası yaptığı artislikler, topu zorla top toplayıcı çocukdan almaya çalışında bişi yapacak zannettim, aldı topu karnına soktu ve alyansını öptü sözde attığı gölü karısına hediye etti, ulan insan olan o hareketi yapmaya utanır golü koydum bağlamında insanın aklına bi sürü sey geliyor neticede Türkçe lastik gibi uzayan bi dil.yapacağın ironiye sokayım.
neyse ki formaların yakası yok bu sene de barzo gibi yakalarını kaldıramıyor saha içinde, cahil ve görgüsüz bi futbolcu bi an önce gs den siktir olup gitmese dileği ile.