Sozde Manchester a attigi golle goklere cikarilan bir macta kendini 46565486557 kere yere atan profesyonel uckagitcidir. utaniyorum sozde turk futbolunun en iyi forvetinin bu oldugu icin.
notumu baştan düşeyim fenerbahçeliyim.
burak yılmaz kendini atarsa, hakem de kanmayacak aga. sahada o sebeple var olan o kara gömlekli çalmayacak o penaltıyı. burak'ın kendini atması en çok kendisine zarar verecek uzun vadede zaten. burak'ın atmasına tepki veren insanlardan da rahatsız olmayacaksın sen galatasaraylı kardeşim. olimpiyat stadında ahmet hassan'a kızdığını hatırlayacaksın. şifo mehmet'e, serhat akın'a kızdığın zamanları hatırlayacaksın.
not: burak yılmaz'da maalesef lincoln sendromu var. sevimsiz. ne yapsa olmayacak. volkan demirel'le olan durumlar bile antifbliler dışındakileri etkilemedi.
tamam eyvallah adam atıyor falan ama, yüzünden akan o çirkeflik, o meymenetsizlik var ya, adamı çileden çıkarıyor. kendini sürekli yere atması ise bir numaralı seviyesizlik örneği.
hakkında ; ''dün akşam maçın bir 10 daikikalık bölümünde kendini o kadar çok yere attı ki arif erdem izlediyse kıskanmıştır'' yorumu yapılabilecek futbolcu.
dipnot : galatasaraylıyım
SUANDA SAYESINDE GALATASARAYLA BESIKTASIN AYNI PUANDA TUTAN OYUNCU, YOKSA BESIKTASIN 3PUAN ONDE OLMASI GEREKIRDI.
iŞBU ENTRY DUZELTEN VE HESAPLAMALARDA YARDIMLARI ICIN pelinizm SAYGILAR.
ligin ikinci haftasında inönü deki beşiktaş maçından sonra "hıaammına" tepkisi verdirip kulaklarını çok çınlatan bi arkadaş olsa da önemli topçudur ama yanlış yapmaktadır. eksileme hemen, bi bak,
hakan şükür den sonra türkiye de "golcü" namına pek bi adam gelmedi. hakan şükür derken inter e gitmeden önceki halinden bahsediyoruz elbette. o dönemden sonra biraz fatih tekke, bir dönem ilhan mansız, belki biraz semih şentürk parlar gibi oldu ama hiçbiri efsane olmaya yaklaşamadı. ancak burak yılmaz son üç sezonda gerçekten acayip işler yapıyor. ilk sezon yanılmıyorsam 23, ikinci sezon 32 gol, bu sezonda ligde avrupada 13 yaptı sanırsam ve bu tempoda giderse toplamda 30 ları görecek. maşallah tabi, bizim adamımızdır, koştursundur başarılı olsundur, beşiktaşlı olsak da avrupa da attığı gollerden sonra ligin ikinci haftasında ettiğimiz küfürleri unuturuz, ne demek yani.
uzatmadan geleyim nerede hata yaptığına mesela, galatasaray ın içeride oynadığı karabük ve manchestrer united maçlarından 3 pozison hatırla şimdi, ilki karabük maçında son dakikalarda onsekiz içerinde rakibin müdahalesi olmamasına rağmen yerde kaldığı, ikincisi manchester united maçının 70li ve 80li dakikalarındaki iki pozisyon. karabük maçında hakem oynattı, manchester maçında ilk pozisyonda oynattı ikinci pozisyonda sarı kart verdi. şimdi burakta malesef alışkanlık haline gelen bu hakeme aldatmaya yönelik ve rakibe,hakmelere her pozisyonda elle kolla bişeyler anlatma çabalarının şöyle zararları var;
birincisi bu hareketlerle kendine ihanet ediyor bu arkadaş. bu hareketlere ihtiyacı olan bir adam değil ki lan bu, iki sezonda altmışa yakın gol atmış, bu sezon şl de beş gol atmış, türkiye liginde keza atıyor, kafa vuruyor, uzaktan atıyor, adam geçiyor fiziği iyi. niçin böyle şeylere ihtiyacı olsun ki?
ikincisi takımına zarar veriyor. şl maçlarından sonra avrupada spor kanalları tüm maçların özetlerini defalarca veriyor, bir hafta boyunca bu görüntüler dönüyor ve yorumlar yapılıyor. galatasaray gibi bir takımın yalandan penaltı arayan ve sanki bunu bir taktik olarak yapıyormuş gibi bir algı yaratılması o maçta alınan puanlardan ne kadar değerlidir? ya da burağın bu imajı etkisinde kalan bir türk hakemin yarın öbürgün gerçek bir penaltıyı sırf bu önyargı yüzünden vermediğinde suçlu "ibne hakem" mi olacak?
üçüncüsü gidişata zarar veriyor. karşı kale arkasından maçı izleyen bir adam olduğunu düşün. uzaklarda burak topla gidior; tak! yerde kalıyor ve kalkıp kendini paralarcasına hakeme itiraz ediyor. hakem oyunu devam ettiriyor. detay görmen mümkün değil ama bu kadar koşturulduğuna göre var bişey diyosun ve ıslıklamaya, hakemi yuhalamaya hatta küfür etmeye başlıyorsun, ortam geriliyor ve belki hem hakem hem rakip hem kendi takımın için iş planlanananın dışına çıkıyor.
dördüncüsü rakip takıma zarar veriyor. galatasaray profesyonel bir futbol takımı ve oyuncuları bu takımda futbol oynayarak para kazanıyor evet ama rakipleri için de bu geçerli. uğur meleke nin dediği gibi olmayan bir pozisyondan penaltı kazanmaya çalışmakla bakkaldan ekmek çalmak arasında temelde gerçekten bir fark yok. sporda, sporculukta birilerinin hakkını yemek olmadığı, olmaması gerektiğini birileri bu arkdaşa sakin sakin izah etmeli. zira takımı türk futbolunun yaşayan en büyük futbol adamı olmasının yanı sıra, "onu çekme bunu çek" atarlılığına sahip bıçkın bir adam yönetiyor.
hem belki bunlara dikkat edilseydi, 13.haftanın ilk maçında galip gelen takım liderliğe "maç fazlasıyla" değil, puan farkıyla yükselirdi, öyle değil mi?
türk futbolunun hakan şükürden sonra gördüğü en büyük golcü desek yeridir. hakan şükürden üstün yanları da var. ani çıkışları, bitirici vuruşları, kafa toplarındaki hakimiyeti, frikikten golleri bile mevcut. hala neden eleştirilir anlamak mümkün değil. yani eğer bir futbolcu 2.5 senede 70 golü buluyorsa orada durup düşüneceksin.
hakan şükür olma yolunda ilerleyen futbolcudur. hakan şükür e futbolcu iken ana avrat sövenler şimdi onu bir ilah gibi görmektedirler, aynısı şu anda burak yılmaz a yapılmaktadır. hayırlı olsun.
metin oktay gibi efendiliği sportmenliği ve centilmenliğiyle tanınmış bir adamın giydiği formayı giyip formanın amına koymaktadır. misal bizde de emre vardı. adam müthiş top oynardı ama yapmadığı ipnelik yoktu. işte o zaman leftere çok ayıp oluyor alexe ayıp oluyor derdim işte burakta öyle bir durumda.
şu sıralar, eda taşpınar'ın peşindedir. taş hanımefendinin bulunduğu her ortama gidip, kendisini göstermeye çalışıyormuş. ama taş eda, henüz pas vermiyor kendisine.