Mevzu denilen uydurma hadislerin tespiti ve temizliği için bir de ilim konulmuş ortaya. Cerh ve Tadil ilmi. Ama bir işe yaramadığı ortada. Asıl ilginç olan ise hadislere laf söyletmeyen ve Buhariyi en sahih hadisçi kabul eden Hanefilere karşın; Buharinin Hanefi mezhebinin kurucusu Ebu Hanifenin hadislerini zayıf bulup ondan tek bir hadis dahi almamış olması. Üstelik bununla da kalmıyor. Bir hadisinde Ebu Hanifeyi mürcii ve uğursuz olarak itham ediyor. Mürcii insanları günaha ve küfre sevkeden demek.(Buhari, et-Tarihu’l-Kebir, VIII)
Bilim Karşıtı gerici-bağnaz bir hadis Örneği:
Peygamberin bilime, tıbba karşı gerici, bağnaz biri olduğunu hiçbir müslüman kabul etmez.
Ama aşağıdaki hadis peygamberi bu duruma düşürüyor.
Peygamber ilaç kullanmaya karşı. Kuran da hiç ilaçtan bahis olmaması ilginç. Hadis sahih kabul edilen Buhariye ait. Hadisçiler açısından kuvvetli hadis yani.
Fasıl: Tıbb Ve Rukye Bölümü Konu: Tedavinin Mekruhluğu Râvi: Aişe
Hadis:Resulullah (sav)a hastalığı sırasında ağzından ilaç içirdik. Bize içirmememizi işaret etti. Ancak biz (itirazını) hastalarda ilaca karşı görülen nefret (diye) değerlendirmiş (ve içirmiştik). Kendine gelince;Bana ilaç vermeyin demedim mi?diye bizi payladı. Biz, davranışımızın sebebini: Herhalde) hastaların ilaca gösterdikleri nefret olarak değerlendirdik; diye açıkladık. (Resulullah, buna rağmen öfke izhar edip, herkesi cezalandırmak üzere):ilaçtan içmedik kimse kalmayacak!emretti ve Abbas hariç hepinizi göreceğim, zira o (bana zorla ilaç içirirken) yanınızda değildi buyurdu.
Kaynak Buhari, Tıbb 21, Meğazi 83; Müslim, Selam 83, (2213)
DÖRT HALiFE TEK BiR HADiS YAZDIRMADI
Kuran’ın dışında başka kaynakları da dinin kaynağı ilan edenlere, Kuran’ı tek başına yetersiz görenlere, Kuran’la beraber uydurmalarla dolu hadis kitaplarından da dini anlamaya çalışanların -çoğunluğu oluşturan Ehli Sünnet’in- kabulüne göre, islam’ın en mutlu dönemi önce Peygamberimiz’in zamanı, sonra ise dört halife dönemidir. Fakat ne yazık ki bu halifelerin üstünlüğünü kabul edenlerin uygulamaları, dört halife ile çelişmiştir. Dört halife de, bırakın hadis yazdırmayı, kişilerin hadis nakletmelerini engellemeye çalışmışlar ve Kuran dışında başka kaynak oluşmamasının mücadelesini vermişlerdir. Üstelik bu mücadeleyi Peygamber’in vefatından sonraki ilk yıllarda vermişlerdir; yani uydurmaların çok daha az olduğu bir dönemde. Oysa isteselerdi, Peygamber’in en azından birkaç bin hadisini toplayıp bir kitap yapabilirlerdi. Hem de Peygamber’i gören ve ona çok yakın olan dört halife, eminiz ki çok az yanlışla böyle bir hadis kitabını oluşturabilirlerdi.