nişantaşında bir mekanda -isim verip mekanı rencide etmek istemiyorum- sabaha kadar içip dans etmiştim.
ve maaşımın tam 1.5 katını ödeyip çıkmıştım. son hatırladığım şey garsona, kredi kartına taksit yapıyor musunuz? olmuştu.
hayır yani, mekan ünlülerle dolu, topçu popçu oyuncu tayfası, adamların haftalık diziden kazandıkları 100bin ve üzeri. ben zavallı bir ofis çalışanıyım. benim neyime şak şak şak para dağıtıyorum. 3 kuruşluk vodkaya o kadar para. nedir yani?
zamanında freestyle bisikletimle hareket yaparken sahil iskeleden yaklaşık iki metre ötede bağlı duran büyükçe bir kayığa atlamıştım.
hızımı almıştım, güzelde süzüldüm de işte final pek hoş olmadı ama çaktırmadım yani sıkıntı yok. bu söylediğime tam onbir yıl olmuş bu arada. vay anasını!
bindigim otobusun gidecegim yere 25 km kala gecenin bir yarısı son duraga girecegini ogrendikten sonra kucucuk yerlesim yerindede taksi bulamayınca geldigim koca sehirlerarası otobusu kiralayıp 25 km oteye kendimi goturtmek. evet bir hayli pahalıya patlamıstı bana.
gönüllü boyama etkinliğine gitmiştik hastane çocuk bölümünün duvarlarına resim çiziyorduk.
bu, hastanenin ve belediyenin çocuklar için özel bir uygulamasıydı.
o gün çok eğlenceliydi sayamayacağım bir sürü çılgınlıklarımız olmuştu.
ben birkaç arkadaşımla beraber çok hoşumuza giden karikatürleri canlandırım ölümsüzleştirmiştik böyle tamamen kamuya açık alanlarda.
o akşamı bazı malzemeler bende kalmıştı huni de vardı.
kız arkadaşım bindiğimiz otobüste huniyi kafama geçirmişti ve ayak üstü orada bir karikatürü daha canlandırmıştık öylece kafamızda hunilerle bir süre ilerlemiştik.
Staj yaptığım dönem Kırk takla atarak sezaryen ameliyatına girmeye hak kazandım. Kimse beni ameliyattan atmasin diye de Koltuk altıma kadar batikonla yıkandım resmen.
Neyse steril bir şekilde iki kişi cerrah gelsin diye ellerimiz göğsümüzde mal mal bekliyoruz. Yanımdaki saf ama benden kıdemli çirkin mi çirkin mal bey, geri geri geldi. arkasında da sandalye var. Ben de sterilliği bozulmasın bir de bu ibneye önlük giydirmeyeyim diye arkasindaki sandalyeyi ayağımla itekledim. Amk ne bileyim oturmak için yaklaştığını. Adamı dolaylı yoldan devirdim yere.
Sonra beni ameliyattan atmadılar tabi, şerefsiz onu ver bunu tut şuna bas diyerek ter içinde bıraktı bir de yapamıyorsun diyerek azarlayarak aldı intikamını.
