amaç mutlu olmak değildi. zaten uzun zamandır da kendim için hiç bir sey yapmıyorum. sürekli bana verilmiş görevleri yapıp sorumluluklarımı yerine getiriyorum. akşam olup bütün işlerim bitince balkondan baktım. yüzüme güzel ve ruhumu okşayacak ılık bir rüzgar vurdu. yeniden bir ümit geldi güzel şeylere dair. güzel günlere dair.
kendime yaş pasta aldım. ama aldığım yere arkadaşımın doğumgünü var mum falan da atın dedim. eve geldim tek başıma pastaya mum dikip, maytap yaktım. sonra tek başıma hepsini üfleyip yedim.. kendimi unutuyorum hep bu koşuşturmacada ama kendimiz de önemliyiz. sahip çıkalım kendimize.
Çevremdeki kimseye sesimi yükseltmedim, kimseyi kırmadım, belki saçma gelecek ama zoru başardım. Bugun hiç sinirlenmedim. Mutlu oldum. Uzun zaman sonra huzurlu bir gün geçirdim.
Televizyondaki bilgi yarışmasında çıkan çok basit soruları bile bilemeyen yarışmacıya sinirlenip ekranı yumruklamayı düşünen adamım ben. Dünyanın kahrını ben mi çekicem lan her boka sinirlenip dert sahibi oluyorum. manyaklıktan herhalde.
sevdiklerimle beraber bir deniz kiyisinda kahve icip sohbet ettim. biraz hayal alisverisi yaptiktan sonra güzel havada yürüyüs yaptik.
her zamankinden biraz daha fazla gülmüs olabilirim.
ve en güzeli belki de, bu gece annemle uyuyorum.
Değer verdiğim, bir yazarın daha ruhsal erozyonuna göz yumdum.
Malesef yapılacak bir şey yoktu.
işte tamda malesef yapılacak bir şey yoktu düşüncemin eşiğine oturdum ve iyelik eklerinden bi haber;
Elimdeki şarabı içtim.