2 yıldır kazanan göremediğim tv programı. ya da ben kaçırdım finali. Nasıl format bu 3 yılda bir büyük ödül mü veriliyor. Kandırıyorlar kızları verin kardeşim büyük ödülü sömürü yeter bu kadar senede bir 50bin 100bin verin ayıptır. jüriden kıs birazda oradaki azar işiten,hakaret edilen yarışmacıları görün. hiç değilse 1 final yapın 1 kişiye verin ki değsin diğer yarışmacılarında çektikleri çilelere.
Televizyoncu olarak malzemesi insan olan formatlarda; yarışmacılara sömürü yapmayın, haklarına tecavüz etmeyin saygı gösterin ki insanların haklarına saygı görün,adaletli olun, az kazanın ama prestijiniz olsun.
yemekteyiz adlı foodporn yarışmadan sonra güzel ülkeme eziyet çektiren diğer program formatı. evlendirme programlarını saymıyorum bile. ama bu yarışmada da ucundan baya bi çok beyin fetişizmi yok değil.
jürilerin neyi beğenip neyi beğenmeyecekleri çok değişken olan program.
analiz edeyim diyorum. şu eleman şunları şunları seviyor. kadın orta karar takılıyor vs şeklinde inceliyorum çarpanlarına ayırıyorum. matematiksel olarak %100 geçmesi gereken kıyafeti/hatunu 3 hayır ile şutluyorlar.
kimisine eteği kısa , kimisine uzun . kimisinin ayakkabıları çok sade kimisinin çok karışık...kısacası tamamen keyfi. hani diyorum artık bunu eleyemezler bunu eledikleri zaman öncekilerle çelişirler...yok ona da süslü süslü laflar uydurup ağzımın payını veriyorlar.
ama birşeyden eminim ki misal ivana sert. o programa yarışmacı olarak katılsa o giydikleri ile. tek tur bile geçemez. resmen rezalet giyiniyor. ama jüri sonucunda kimse karışamaz. yemez bir yerde...
kahvaltımı yaparken, neredeyse her gün karşıma çıkan gereksiz program. ne kadar boş insan varsa bu programda. üşendiğimden kanal değiştirmemiştim en başta. şimdi de garip bir şekilde yine aynı saatte bu salak programda takılıp kalıyorum. sinirden galiba.
edit: sıralama.
büdüt: lan fark ettim de ben programları karıştırmışım*. ben şeyi diyorum hani belirli bütçe var da kadınlar mağaza mağaza dolaşıyorlar ya onu.
büdüt2: entariyi taşımıyorum ne de olsa ikisi de aynı bokun laciverti.*
benim tek derdim uğurkan erez'in her bölüm giydiği o yeşil pantolon. neden her gün aynı pantolon? neden yaa?? hayır bi gün cinnet geçirip evdekileri yakıcam o olacak! yapma be abi yapma be gulüm!
Ben en çok bu yarışmalara katılan kızlarımıza üzülüyorum.
Hayatın manasını iyi giyinmek olarak görmeye başladılar ve karşılarına geçip onları eleştirenlerin, değil hayat için moda için bile ne yaptıklarını düşünemeyip acayip ciddi bir işin parçası olduklarını düşünüyorlar.
Milletin derdi ne ayakkabı çanta uyumu ne de takı modeli.
Bir de bu programların arasında bazıları var ki, yarışmacı açıp dolabını kaç tane ayakkabısı olduğunu bir kemere ne kadar verdiğini söylüyor.
Çuldur nihayetinde giyilen ve canım semt pazarlarında bile alası vardır.
Saçmalamayın ey canım ülkemin gencecik kızları,iyi ya da marka giyinmek adam etmez,ancak bunu takıntı haline getirmek ruhunuzu hasta eder.
gençliğin zihnini bulandıran yarışma programı. zira bugün iki deliyi esparkta bu yarışmayı canlandırırken buldum.
akılsızın biri elinde cep telefonuyla deli gibi koşuşturan mağaza mağaza gezen arkadaşını çekiyor, çekilen deli de: "bir şey bulamadım hadi öbür mağazaya bakalım, zamanım da azaldı." diye höykürüyordu.
rastladığım bir programda ise babaros kızın birine, "çok güzel boynun var, güneş görmemiş süt gibi tenin var, bebeğin poposuna benzeyen ayrık göğüslerin var." diyordu. nasıl moda pprogramı anlamadım. ipin ucunu kaçırmışlar gibi geldi bana. ya da ben yanlış bi yerlerdeyim. bilemedim.
kahkaha krizine girdiğim program. barbaros şansal, çantan elbisen uykularımı kaçırıyo diyo yarışmacıya beni benden alıyo. bi erkeğin kız arkadaşına çantan tam bi kabus dediğini falan gözümün önüne getiriyorum iyice kopuyorum.illa bi o kızlara dokunuyo yavşak. ama o kızları itin götüne sokup çıkarıyolar ya nası stres atıyorum anlatamam. çekirdekle ayrı oluyo programın tadı.
izlerken canımı hiç sıkmayan program. modacı jüri'nin saçmalıkları olsun, kıyafetler olsun ne biliyim. izliyorum bildiğin. kadınların kıyafet derdi çok büyükmüş onu da anladım bu programı izlerken.
insanlara giyim konusunda mühim! dersler veren program. ancak bugünkü programda insanların giyimini eleştirirken barbaros denilen müthiş modacı 'sessiz gemi' şiirini cahit sıtkı tarancı'nın diye okudu! giyimden anladığı kadar şiirden de anlıyor kendisi.
