vali kazım dirik'in (1926 - 35 arası valilik yaptı) izmir kulüplerini zorla üçokspor,doğanspor ve sakaryaspor çatısında birleştirdiği dönem sonrası bu birleşmeden bornovasporla beraber en büyük zararı gören diğer kulüp oldu.1980 lerde kurulan ve 120 civarında prufesyonel takımdan oluşan 3. lige alınan 4 izmir merkez takımından biri oldu ve küllerinden yeniden doğdu.yıllarca amatör liglerde mücadele eden takım düşmenin olmadığı ilk 2 yılda son sıralarda olmasına rağmen ligin şampiyon adaylarını (manisa,akhisar ve alaşehir) yenmeyi başarmıştı. daha sonraları 2. lige çıkan bucaspor 1 kez play-off da oynamış ve o sene mucize gerçekleştirip 1. lige çıkan şekerspor'a elenmişti.
süper lige hasret izmir altay veya karşıyakanın değil de bucaspor'un süper ligde olmasına alışamadı. bunun sebebini biraz da ilçenin yakın geçmişinde ve demografik yapısında aramak gerekir. 19. yüzyılda avrupalı yerleşimcilerin (levanten) kaymaktabakasının geniş çftliklerinin bulunduğu, bir anlamda çok küçük de olsa amerikan güney eyaletleri gibiydi buca. balkan savaşları sonucunda yerleştirilen göçmenler bu cennet bahçesinin ilk izmir dışı konukları idi. 9 eylül sonrası kaçan ya da mallarını satarak giden levantenler (bunların arasında audrey hepburn'un büyükbabası,ünlü amerikalı aile forbes'lar gibi isimler de vardı) ilçenin eski havasını kaybetmesine neden oldu. yüksek kaliteli sofralık ve şaraplık üzüm,sebze üretimi, incir ve pamuğa dayalı tarımla zenginleşmiş ilçe demokrat parti iktidarının ikinci 5 yılından itibaren önce civar ege'den , 60lardan itibaren ise güney doğu anadoludan çok yoğun göç aldı.ayrıca izmir amerikan üslerinde bulunan amerikalıların tesisleri ve şirinyer amerikan yerleşkesi de ilçenin tarıma dayalı kimliğini ve tarım alanlarını,ormanlarını kaybetmesine neden oldu.
70lerde başkanlık yapan ihsan alyanak tarafından kucak açılan güneydoğu , özellikle mardin asıllı göçmenler ilçe sınırlarında iskan edildi ve gecekondulaşmaları hizmet götürülerek desteklendi. çünkü bu insanlar chp ve alyanak'a oy deposu idi. buca ve interlandında izlenen bu haksız iskan ve arazi yağması ,şehir içlerinde hizmet sıfıra yakınken bu yeni bölgelere akan para yeni gelenlerin yarattığı asayiş sorunları ile de birleşince ortalama izmirlinin algısında buca sevilmeyen,gitmekten imtina edilen bir yer haline geldi. 1950lere kadar izmir halkının mesire bölgesi olan çayırlar , av sahaları artık gece girilmez sokakları ile amorf yapılaşmış dev bir kasaba olmuştu.
80ler ve 90ları büyümenin yavaşladığı ama kentleşememe sorunlarının arttığı dönemler olarak geçirdi bu talihsiz şehir ve izmir'den (algısal olarak) daha da koptu. izmir'in tarihi güzelliklerinin azımsanamaz bir bölümünü barındıran bu ilçe kentlinin ortak hafızasından çıkarıldı.mecbur kalmadıkça gidilmeyen bir yer haline geldi. bu durum bugün bucasporun izmirdeki yalnızlığının da sebebidir. bucaspor izmirde ama izmirli olmayan bir kulüptür algıda. bu yüzden normalde kendi takımlarının dışında da diğer takımların maçlarına da giden izmir seyircisi buca maçlarına bir türlü iltifat etmemektedir.
bu hafta hem de gaziantep'e karşı çok önemli bir 3 puan kazanan takım. haftaya ise ligin en kritik, 6 puanlık sivas maçına çıkacaktır. eğer bu maçı kazanırsa, çok rahat bir nefes alır.
çok iyi bir taraftar grubunun, çok kötü bir sahanın*, çok fevri birkaç futbolcusunun** varlığı ve forvet yokluğuyla 27 maçta, 21 puan toplayabilen izmir takımı. bugün karabükspor'la yaptıkları maçta 10 kişi kalmalarına, penaltı golüyle geriye düşmelerine rağmen skoru 2-1'e getirebildiler.
maçın başında 10 kişi kalıp geriye düşmelerine rağmen maçı almak üzereler. şahsen düşmelerini istemiyorum, sivas düşsün bir sene şampiyonluğa oynadılar diye adam olmadıklarını anlamaları lazım artık.
bu sezon bu takıma en büyük kazığı bülent uygun atmıştır kanımca. kendisi buca'nın başına geçmiş, transferler yapmış, yönetim takımı onun istekleri doğrultusunda oluşturmuş, ama kendisi daha ligin başında, bir kaç maç sonra, üstelik takımın bir hafta sonra maç yapacağı eskişehirspor'a geçmiştir. buca'da ondan sonra bir daha toparlanamamıştır.
federasyon bile bu olaydan sonra kendisini kınamıştır. etik olmayan davranışlardır bunlar.
bugün sivasspor'un karabük'e yenilmesiyle, canlı yayına bağlanan teknik direktörü sait karafırtınalar, ligin sonuna kadar mücadele edeceklerini söylemiştir.
çok çok tebrik ediyorum bucaspor'um seni, taraftar yok bir şey yok, garibanlığın daniskası sizde, sorsalar türkiye'nin en çağdaş, medeni, elit şehridir izmir..
öyle tabiki,
ama iş futbola gelince 'güçlülerin yanında güçsüzlerinde bir şeyler yapabileceğini göstermeye' gelince iş hepsi toz olurlar..
bursaspor ve gaziantepspor gibi şerefli(!) mücadele etmemiş, 10 kişi kapanıp başkaları adına mücadele etmek yerine kendi oyunları oynayıp bizlere harika bir maç izletmiş kulüp. lakin bu tip takımlar gördüğümüz gibi ligde tutunamıyor. hep derdim 1>17 diye, bucaspor sayesinde 1>16 demek yanlış olmaz... şerefi ve haysiyeti ilen diğer 17den olmadığını kanıtlamışlardır, helaldir, olsundur.
bugün antalyaspor deplasmanında 2 farklı öne geçtikleri maçta yine bir klasiği gerçekleştirerek elindeki maçı vermiştir ve 3-3'lük beraberliğe razı olmuşlardır. son 3 maçta 9 gol atıp galip gelemeyen yegane takım. direkt lige veda ettikleri sandıydım ama meğer bu ihtimal %99'muş, bir hesap hatası olmuş. ligin bitimine 3 hafta kala bir basamak üstündeki sivasspor ile puan farkı 8. eğer kalan tüm maçlarını kazanırsa, sivasspor da tüm maçlarını kaybederse kümede kalacaklar ki kaf dağının ardında bir ihtimal olarak görünüyor buradan. puan eşitliğinde her türlü averajda sivas'ın gerisinde olduğundan zaten lige veda edecekler. işi mucizeye de kalsa, bastırın anasını satayım...
trabzonspor maçı öncesi koray çölgeçen kadro dışı bırakılmış, mulemo ile de yollar ayrılmış.
hani şark kurnazı trabzonsporlular buca - fener maçı öncesi buca'dan bazı futbolcular kadro dışı bırakılınca ipe sapa gelmez şeyler söylemişlerdi sonrasında da oyuncular tekrar kadroya dahil edilmişti ya, alın işte bu haber size yeter.
fenerbahçe düşmanlığının nelere kadir olacağını göstermiş takımdır. sen trabzonspor'a kümede kalma şansın hala devam erken 8-9 tane genç futbolcu ile çık. arkadaş anlamakta zorluk çekenler için söylüyorum. biz seve seve değil sike sike şampiyon oluyoruz her sene.
yatan takımlar dedikodularıyla anılacak olan 2010-2011 futbol sezonunda son haftalarda hem fener'e, hem de trabzonspor'a karşı şüpheye mahal vermeyecek şekilde aslanlar gibi mücadele ederek, sadece kendi işine bakarak taraflı tarafsız herkesin gönüllerinde taht kurmuş takım.
bir daha süper lig'e çıkarlar mı bilinmez, altyapıları güçlü, umarız altyapılarına önem vererek tekrar çıkarlar, ancak bu ilk süper lig sezonlarında onurlarıyla anılacaklar.
hem fener'liler, hem de trabzon'lular rakiplerinin buca ile oynadıkları maçlara hiç bir şey diyemezler, dememektedirler de. takdir etmektedirler buca'nın mücadelesini.
zira yatacak takım fener'e karşı 3-1 öne geçmez, 88. dakikada trabzon'a karşı beraberlik golünü atmaz. ha trabzon'dan 1 dakika sonra gol yemelerini ise tecrübesizliklerine veriyorum. zaten buca defansı biraz daha iyi olsa küme düşmezdi bu takım.