eğer dışardan gelen bir tehtit var ise elbetteki garantimiz askerdir. ancak askerin darbe yapıp demokrasiyi rafa kaldırması kabul edilemez. darbeye destek vermek ancak derin bir cehaletin ayrıca kendinin ne olduğunu bilmemenin bir sonucu olabilir. ayrıca yasalarca da kamu düzenini silah zoruyla yıkmak çok büyük bir suçtur. suçu övmek de suçtur. son olarak şunu belirtmek gerekir ki deniz gezmişin ismini almış ancak anlaşılan o ki hayatından bir haber insanların darbe yandaşı olmaları da deniz gezmişin mezarında kemiklerini sızlatan bir durumdur.
--spoiler--
o da özlüyormuş, benim bir tanem
çok üşüyormuş ben olmayınca
öyle yazıyor son mektubunda
o da özlüyormuş, benim bir tanem
hep ağlıyormuş ben olmayınca
öyle yazıyor son mektubunda
--spoiler--
şayet anlatılmak istenen bir ülkenin madde boyutunda varlığı, sınırlarının güvenliği ve askeri tehditlere karşı garantisiyse zaten dünyanın bütün ordulu ülkelerinde bunun garantisi ordulardır, tarihten beri olagelen budur, türkiye cumhuriyeti'ne özgü bir şey değildir bu. ordunun genel düşünceleri salt bu sebepten geçerlilik arzetmez, halklar askeri yönden zaten orduya muhtaçtırlar; zaten devlet denilen kavram da bu sebepler üzre olagelmiştir. ha, şayet ordunun garantisi olduğu şey fikri seviyede bazı şeylerse, tarihten baktığımızda topla tüfekle tankla korunmaya çalışılan şeylerin ortalama hayat süresinin ne olduğunu da görebiliriz.