odama aldığım avizeyi 2 ay oldu hala yerine takacaksın. bakarız deme artık ya.
ayrıca yeni aldığın gömlek çok genç işi, komik olmuş ama bişey diyemedim, giy be baba.*
sadece çok özledim. aklıma geldiğinde tutmaya çalışıyorum gözyaşlarımı. içime akıtıyorum. insanlar görsün istemiyorum. çok özlüyorum, beni izlediğini biliyorum ve sen nasıl bir insan olmamı istediysen öyle olacağım. rahat uyu.
adam babam. kırmızı erkeğe çok yakışır derdin, hiç anlamazdım ne dediğini. şimdi şimdi anlıyorum galatasaraylı olmak ne demekmiş. içtiğin o tekel 2000'i özledim. ben sigaraya başladım diye evladım kendini bitiriyo diye ağladığında bi kez daha, bi kez daha sevdim seni. 15 yaşına kadar sırtından indirmedin. az mı gittik seninle bursa maçlarına, cimbomumuzun maçlarına. koca adam oldum bırakmadın elimi. zorda kaldım kapını açtın. senin demenle seni geçtim boydan ama ne babalar var diye baksam da etrafıma, babama doyma eşiğini geçemedim bi türlü. bıyıklarını kestiğin gün ne kadar güldüğümü hatırladım bu başlığa bakınca. ne komik olmuştun ama. ya da biz alışmamıştık belki. o gün babaannem ölmüştü baba ve sen yine moral vermek için benimleydin. beline kadar saç uzattığın gençlik fotoğraflarını buldum. amma da yakışıklıymışsın. ben de saçımı uzattım, seninki gibi güzel olmadı. her kız babasına aşık büyür derler de, ben kız çocuğu değilken beni nasıl kendine bu kadar aşık büyüttün? bi türlü anlamıyorum bunu ama sorgulamıyorum da. ben de babam gibi bıyık bırakıyor, saç uzatıyor borçla harçla bile olsa galatasaray maçlarına gidiyorum. canım babam. her kaybettiğinde galatasaray, küfrediyorum onlara. sen üzülüyorsun diye. benden ömür alıp sana versin allah. hastaymışsın öyle duydum. görüşemez olduk iyice. üniversite canımıza okudu. en kısa zamanda yetişicem yatağına. sen ayaklanıcaksın ve beşiktaş maçına gidicez seninle. giremesek bile stadın önünde bekleriz, kovmazlar ya? seni seviyorum babacım. seni çok seviyorum. hadi iyileş artık da benim çocuğum olduğunda nasıl senin gibi bir baba olcam onu öğret bana.
ne yazsam bilemedim, seni seviyor muyum, yoksa babam olduğun için sadece saygı mı duyuyorum onu da bilmiyorum. Ama 2. seçenek biraz daha ağır basıyor gibi. hiç ilgilenmedin benle ne bir veli toplantısı, ne de üniv.de şehrime gelip, kaldığım yeri görmen. aramasam seni ömrü billah aramazsın bile. sesini duymayalı 75 gün oldu, 2 hafta sonra ziyaretine gelcem, çok merak ediyorum, nasıl bir ortam olcak orda. bitanecik annem de olmasa beni eve bağlayan bişey yok gibi sanki. sakinlik denen mefhumdan zerre kadar yok sende. her şeyi hiddet ve öfke ile çözmeye çalışıyorsun. ama öyle olmaz ki, bu bize yapılmaz ki...
ama beni bu günlere getirdiğin için senden allah razı olsun, ömrüm yettiğince hep dua etcem sana, her ne kadar hocalarım, komşuların, arkadaşlarımın bana güvendiğinin 1000'de 1'i güvenmesen bile.
keşke bende buradaki entrylerden biri gibi bir şey yazabilseydim.
buraya hitap olarak ''baba'' yazmayı o kadar çok isterdim ki... ama takdir edersin ki içimden gelmiyor... neyse fazla uzatmicam zaten;
hayatımı(zı) sikip bu evden giderken hani kapıyı arkandan ben kapatmıştım ya, doğum günümdü hani... işte o günden sonra şimdiye dek eve gelen misafirleri bile uğurlayamıyorum o kapıdan, canım yanıyor... ve ben hiç doğum günü kutlamıyorum...
sıcak bir yaz akşamı karanlık bahcemizi sarı lamba aydınlatıyor. hafiften bir rüzgar esiyor. hanımeli sallanıyor, yasemen mis gibi kokuyor. bekliyorum. babamdan gözümü ayırmıyorum. dönüyor "kızım hadi ceketimi getir içeriden". fırlıyorum yerimden. işte sonunda istedi. bej rengi pilot ceketi aldıgım gibi cıkıyorum bahceye. usulca omuzlarına bırakıyorum. nasıl heybetli, dağ gibi. seviyorum babamın bu halini. bu güveni. bakıyor bana, yüzüm avuclarında. "sagol kızım hadi git oyna"
bahceden koşarak cıkışım kadar mutlu bir anım yok. saç örgülerim havalanıyor, kırmızı etegim bacaklarıma dolanıyor. işte şimdi sokakta arkadaşlarımla saklambaç oynayabilirim. bakıyorum bahceye herkes bıraktıgım yerde. dünya bu kadar sanıyorum. "
tam 18 senedir yoksun. yaşımın yarısından fazla. ben güvende değilim artık baba. senin hasretinle yaşamaya calışmaktan yoruldum. geriye dönüp baktıgımda bıraktıgım yerde bulmak istiyorum kendimi. o saç örgülü, kırmızı etekli, babasının ellerine hayran küçük kıza sıgınmak istiyorum. koşmak istiyorum bahce kapısına dogru. dünya bu kadar sanmak istiyorum.
senin ruhunla, geçmiş bir zamanda o ceketin altında uyumak istiyorum baba. bogazım acıyor, galiba gözyaşlarım birazdan akacak. maalesef biliyorum benim dünyam sisli, sıgınaklarım artık cok uzakta.
babama dipnot: baba kazık kadar adam oldum, Toplum içinde hala eşşek sıpası diyerek sevmesen, inan acayip mutlu olacağım. Yanlış anlama, sorun sıpalıktan çıkıp, katırlığa doğru yol almamda. Birisi kaldırıp, ne sıpası mirim, tam eşşek olmuş demelerini istemeyeceğini düşündüğümden yazdım. imza:eşşek sıpası oğlun.
ben baba demeyi özlüyorum. içip içip kayalıklarda baba diye haykırıyorum ama hiç ses yok sesini hatırlayamıyorum da duymaya çalışınca özlüyorum hiç tanıyamadığım birini.
"söyle şuna geberecek neredeyse yemek yesin" deme! bana onlar değil, sen söylesen ya,desen ya bi kerecik, düşündüğünü ben bilsem ya.ne kaybedersin? çok mu zor? olsun, olsun.. bu da böyle olsun.
baba seni seviyorum demedim hiç. (kendimi bildim bileli) neden demedim bilmiyorum ama seni sevdiğimi biliyosundur diye düşünmüş olmamdandır. bu yazıyı yazdım diye senle ilk konuşmamızda seni seviyorum diyeceğimi de sanma ama seni gerçekten çok seviyorum çünkü imkanlar dahilinde bana en iyi baba olduğun için. sana teşekkür ederim. senin de beni sevdiğini biliyorum baba. sevmesen her ay bana para göndermezdin sanırım? genel doğrular üzerinden aldığım mantıklı her karar saygı gösterip yanımda olduğun için de sana olan saygım sonsuz. senden öğrendiğim en büyük şey ilerde çocuğuma(umarım) nasıl davranacağımı bilmemdir.
seni zaten çok seviyorum bunu biliyorsun.bu arada telefon için teşekkürler.ama bunu sanki senin partine oy vermem için yapmış gibi göstermen hoş değil.ben zaten biliçli bir vatandaşım ve sen söylemeseydin de ben o partiye verecektim.her neyse belki şaka yapmışsındır.seni sevdiğimi söylemiş miydim?annemle küslüğe bir son verseniz iyi olur.ona söylemek isteğin şeyleri bana söylüyorsun sürekli arada kalıyorum.nerden bileyim ben evde ekmek olup olmadığını ya da doğalgaz faturasını?seni çok seviyorum.
