bu yazıyı babama yazdım

entry1579 galeri0
    270.
  1. ben sana benziyorum baba.senin gibiyim.bana kızıp da beni çok sevme nedeninde bu.sende söylüyorsun zaten.senin iyi huyların bende de var,asabiliğin de bende var.belki o yüzden beni en iyi sen anlıyorsun,seni en iyi ben anlıyorum.benim için yapıyorsun her şeyi biliyorum.dünyanın en harika babasısın.yine doğsam yine senin kızın olmak isterim.bana kattığın değerler için teşekkür ederim.seni kırmak istemedim hiçbir zaman ama oluyor işte istemesem de.ne yapayım sana benziyorum.
    1 ...
  2. 271.
  3. herşeyin transkript olmadığını öğren artık baba.
    0 ...
  4. 272.
  5. 273.
  6. okul uzadı baba. ergun tuna'dan selam getirdim sana.
    0 ...
  7. 274.
  8. uyudum, büyüdüm gibi göründüm ama büyümedim bir kez bile büyümedim.
    2 ...
  9. 275.
  10. ilkokuldaki tanışma fasıllarında sorulan "annen baban ne iş yapıyor?" sorularına karşıyım, senin yokluğunda utana sıkıla verdiğim cevapları kimse vermek zorunda kalmasın diye.
    2 ...
  11. 276.
  12. her sözünde kendimi daha çok bilmiş sanırdım ya boşversene sen herdaim haklıymışsın
    ismin geçince hala bir düğüm boğazıma takılır yutkunamam biliyorum sen en güzel yerdesin
    seni çok değil çok çok çok seviyorum.
    3 ...
  13. 277.
  14. 278.
  15. daha yeni yeni anlıyorsun yaptığın hataları, yanlışları. belli etmemeye çalışıyorsun ama gözlerinden anlıyorum. bu güne kadar hiç yaşlı görmediğim o gözlerinden yaşlar akarken anlıyorum hem de... ne acı değil mi? yalnızlık zormuş bak sen de öğrendin. şimdi de ben ne yaptım ki deyip ağlıyorsun, hem de hayatında ilk kez ağlarken görüyorum seni... asıl sorun da o ya... sen bu güne kadar ne yaptın ki?

    sana gelin getirdiğimde bile siz evlenmezsiniz, o doktor olacak, daha kaç yıl okuyacak o zamana kadar ayrılırsınız dedin. bir yıl o bizde yaşadı hemen hemen, iki yıl da ben izmirde yaşadım onunla ev tutup. bir kere bile arayıp aç mısınız? açıkta mısınız demedin. bir kere bile... işte en çok o zaman utandım senden. o kadar yıldan sonra o kızcağızı terketmemin tek sebebi de sendin. ailemizi parçaladın diye hayatımda en çok sevdiğim, değer verdiğim, uğruna ölümü göze aldığım insanı, hayat arkadaşımı "beni burda bırakıp gideceksin öyle mi?" dediği halde terkedip gelmek zorunda kaldım. ama ben de öldüm... o sözü hiç çıkmadı aklımdan... o zamandan beri hiç kız arkadaşım bile olmadı, hala onun teninden başkasına dokunamadım... kafayı yedim. hatırlamamak için tam 4-5 yıldır kafam hiç ayık gezmedim, ayık oturmadım, ayık işe gitmedim. hem de bir gün bile. ayık kafayla kaldıramadım bu dünyayı, çekemedim çilesini. çünkü aklıma o geldi hep. şizofren oldum ve o hala bana "beni burda bırakıp gideceksin öyle mi?" diye ağlıyordu karşımda. ve ben yine öldüm... ama sen ne yaptın? bana serseri muamelesi yaptın. psikopat dedin. ama bunlara senin sebep olduğunu hiç düşünmedin! ve ben aklımı kaybederken sen de bir evladını kaybettin.

    seninle çok ayrı dünyaların insanlarıydık en başından beri. yıldızımız barışmadı hiç. sen hep saçlarını yana tarayan, gözlüklü, inek, bir dediğini iki etmeyen, koyun bir evlat istedin. hem de bunu hiç hak etmeden. babalık vazifesini sadece okula gönderip para vermek sandın. ama hiç arada bir dertleşmek isteyebileceğimi, yani gerçek bir babaya ihtiyaç duyabileceğimi düşünmedin... arkadaşlarım babasıyla sinemaya, yemeğe, oraya, buraya gittiğini söylediğinde hep burkulurdu içim. "bugün ben de babamla bunu yaptım" demek isterdim hep!!! ama söyleyemedim bu yaşıma kadar. çünkü biz seninle hiç bir şeyi paylaşamadık.

    ben her zaman haksızdım senin gözünde, hem de en haklı olduğum zamanlarda bile. hatırlıyor musun lojmanda biri beni dövmeye kalktığında, yerden elime aldığım bir taşla çocuğun kafasına vurup kafasını kırdım diye, yani sırf polis arkadaşının, meslektaşının çocuğuna karşı kendimi savundum diye bile ne kadar sorun etmiştin. hem de onun elinde bıçağın ne işi vardı diye bile sormadan... şimdi hatırlıyor musun? keşke savunmasaydım, bıçaklansaydım daha mutlu olurdun değil mi? hep tek başınaydım bu hayatta, destek olmadın hiç.

    benim hatalarım olmadı mı? oldu tabii ki. insanım ben, belki de hala arsız bir çocuk... ama hatamı söylediğinde bile, beni normalde de her zaman haksız çıkardığın için hangisinde gerçekten hatalı, hangisinde ise haklı olduğumu anlayamadım hiç. anlam kargaşası çektim hep. sen çocuk büyütebilecek, babalık yapabilecek biri olamadın ki hiç.

    bir iki konuyla bile bu kadar uzun bir entry oldu. değmez bu kadar uğraşıp yazdığıma... zaten sana değil hayatımın kadınına ithaf ediyorum bu yazıyı... seni hiç ama hiç unutmadım. seni sevdiğim kadar annemi bile sevmedim. senin için gözlerimden damlıyorsa hala bu kadar yıl sonra yaş, tek sebebi içimde hala alev alev kaynayan aşkın ve sevgin. seni her zaman sevdim ve sevmeye devam edeceğim bebeğim... seninle olan herşeyi o kadar özlüyorum ki... kokunu, dokunuşunu, sevişini, bebeğim deyişini... uzaktan seni izlemeyi bile çok özledim!!! hala benim herşeyimsin!!!
    0 ...
  16. 279.
  17. benim dayanacak gücüm kalmadı galiba baba. bazen diyorum, -aslında hep diyorum- gerçekten üzüyor muyum seni, bu durumda olmamızın nedeni ben miyim diye.. bilmem belki de benimdir.

    bazen de diyorum etrafta o kadar insan var babası hayatta olmayan. ve daha bin türlü şey. onları düşünüp şükrediyorum, ama olmuyor baba. senle ben uyuşmuyoruz, olmuyor. ablam benim yaşlarımdayken daha farklıydın, biliyorum çünkü ablama her sızlandığımda konuyu başka yönlere çekiyor, öyle değil aslında deyip geçiştiriyor. o zamanlar çalışıyordun, dünyadan haberin vardı. kim ne yapar ne eder bilirdin. uyandığında hangi günde olduğumuzu bilirdin.
    erken emekli oldun, halbuki annem o kadar demişti yapma diye hatırlıyorum, o günkü kavgalarınız beynimin içine öyle kazınmış ki, bazen rüyalarımda bile görüyorum.

    sana kalsa olan hiçbir şeyden haberdar değilsin, dünyadan haberin yok. bunun yanında da senden bilgilisi yok.. anlayamıyorum ben bunları neden yeni farkediyorum. ben büyüyor muyum?

    büyüyorum ben baba, ama sen farkında değilsin. ve olmamak için ısrar ediyorsun.

    dademin annem yine konunu açtı, neden cevap vermemişsin.. dedi. ve gözleri doldu, anında. vermedim işte dedim geçiştirdim. ve bana dediği şey şuydu,

    sen böyle yaptıkça baban bu durumundan beni sorumlu tutuyor, sanki seni ben dolduruyormuşum gibi..

    dondum.

    kaç yıldır tanıdığın insan, hayat arkadaşın ya, nasıl gidipte böyle bir şey dersin ona? ne hakla düşünürsün böyle bir şey. hiç mi tanımadın annemi hiç mi.
    yüzleşelim o zaman dedim, olmaz sakın! dedi. ve sadece ağladı.

    annemi de üzüyorsun, belki sen de üzülüyorsun ama belli etmiyorsun ?!

    ben insanlar bana gelip seni sorduklarında gülerek, başım dimdik gururla cevap vermek istiyorum. ama olmuyor baba, yapamıyorum. senden utanıyorum cümlesi bile bana o kadar ürkütücü geliyor ki. düşündükçe gözlerim doluyor. ben senden utanmak istemiyorum baba istemiyorum.

    şu yukarıdaki çoğu yazıları okudum ve o kadar tuhaf oldum ki. kıskandım onları, babamı çok seviyorum ! yazıyordu. seni çok özledim yazıyordu. sen benim her şeyimsin yazıyordu. her satırda her kelimede sevgi akan o cümleler varya baba. bende kurmak istiyorum o cümlelerden. ama yapamıyorum, olmuyor işte.

    keşke her şey farklı olabilseydi. ama olmayacak işte, ipin ucu koptu..

    malesef ki koptu.
    2 ...
  18. 280.
  19. 281.
  20. ben sana sarıldığımda hep çek kendini olur mu aferin sana.
    -bu arada niye ben bu aralar hep seni seviyorum?
    2 ...
  21. 282.
  22. bi laptop al artık allahsız.
    5 ...
  23. 282.
  24. babasına çok değer veren onun için ölümü göze alan bir uludağ yazarının başlığı.
    0 ...
  25. 283.
  26. sırtına binerdim küçükken. şakadan güreşirdik, yenilirdin üzülmeyeyim diye. keşke hiç büyümeseydim diyorum bazen. keşke sen yaşlanmasaydın. hastalığını öğrenince ağlamaktan alamadım kendimi. düzel artık.
    3 ...
  27. 284.
  28. hiç kimse sen gibi değil. kolay kolay da olmayacak sanırım.
    1 ...
  29. 285.
  30. aslan babam bir müzisyendi. ve kaybettim iki senedir.. mızrap tutan ellerine kurban olduğum. neden bıraktın bizi ?
    4 ...
  31. 286.
  32. hacı eğer bugün okulu kırdığımı anlarsan, gül geç olur mu?*
    3 ...
  33. 287.
  34. kim olduğunu bilmek isterdim.
    5 ...
  35. 288.
  36. Hatıralarımın en yakışıklı adamı aramızdan ayrılalı 10 yıl olmuş. Ve bilmiyorum nedendir tek bir hatıra sürekli peşimde. Gözümü kapadığım, her seni düşündüğümde, beni okula yollarken sobadan aldığın sıcak suyla saçlarımı taramanı görüyorum. O günkü küçük kız oluyorum. Babasının yanında güvende, mutlu kız oluyorum. Tekel işçisi anne-babanın yoksul ama mutlu iki kızı ağaç tepelerinde koşturmaya başlıyor. Hep çocuk oluyorum düşünürken.
    Cenazende yanımdakiler sürekli ellerimle saçlarımı taradığımı söylediler. Yaşıyorum baba, dizlerini kanatıp avunmak için eve koşan kız yok artık, gündelik telaşlarım, çok modern takıntılarım var. Ama hep gel rüyalarıma, ben küçük kız olayım sende kahramanım.
    3 ...
  37. 289.
  38. korkma,
    6 yaşında giden annen,
    10 yaşında giden baban,
    2 yıl önce giden annem gibi,
    (eğer rabbim onların yanına senden önce beni almazsa) hep yanında olacağım,
    seni kimsesiz bırakmayacağım...(allah nasip ederse)
    annenin adını bana verdiğine göre sana çocuğum gibi bakacağım...
    4 ...
  39. 290.
  40. 291.
  41. 292.
  42. ne olur benden fazla yasa. sensiz dagiliriz ailemiz.
    0 ...
  43. 293.
  44. hiç bir erkek beni sen kadar iyi anlamadı..hasretin şuan burnumun direklerini sızlatıyor..çok özledim seni..ve sesimi bırakıp hüngür hüngür ağlıyorum..

    sana sarılamadığım için,sesini duyamadığım için,kokunu doya doya içime çekemediğim için..varlığındayken daha çok senle beraber olamadığım için..

    elimde 5 yaşındayken beraber çekindiğimiz bir fotoğraf var.dizine oturtmuşsun beni.bir elimde para diğerinde balon..dudaklarım büzülmüş ve sen gülümsüyorsun...

    işte o resmi şuan canlı yaşıyorum...
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük