gözümü açtım, wc.
tekrar gözümü açtım, giyiniyorum.
tekrar gözümü açtım, arabadayım.
tekrar gözümü açtım, güzel bir ses "geldik aşkım".
tekrar gözümü açtım, iş yerinde kahve ve sigara.
daha da kapatmadım.
Topluluk önünde konuşma yapmak zorunda kaldığım bir kabustan uyandım. Bir de Sağolsun havanın karanlığı falan. Depresyon hırkamı üzerime geçirip kettle a su koyacaktım ki, işe gitmek mecburiyetinde olduğum aklıma geldi.
Ortadan bölünmüş bir yaprak sarma gibi derbeder uyandım. Su yolunda kırılmış su testisi gibi. Ben bitmişim dedikçe yama yapıp pirinci tıkıştırıyorlar gibi.Hala içime bir dert tıkıştırma gayesi içindeler. Lakin bunlarla başa çıkamıyorum.
O kış günlerinde köy okulundan dönerken soğuk ama karlı havada çarşıya uğrardım.Pür telaş insanların o soğuk havalarda koşuşturmaları gülüşmeleri bana hayat verirdi içime umut neşe doğardı. Sonra başka bi kış geçirdim diğer kışlara benzemedi. Ben kış oldum belki.Umuttan oldukça uzağım. Taş kesildim. Ama güçlüyüm. Ömrümce istediğim şeye ulaştım güçlü ve duygusuzluğa. Oldu. Ama o umutlar beni terketti. Bu sabah o halimi özledim. Saf herşeyden habersiz, dışarıda tanımadığı insanların mutluluklarından bile mutlu olan beni özledim. Şimdi o halime dönemem belki. Ama güzel yaşamışım acıyı tatlıyı.
Telefon aramaları ile. Birini kapatıyorum başkası arıyor. Onu kapatıyorum yok banka yok telekom arıyor. Kardeşim ben patron adamım elli kere söyledim elemanlara. istediğim saatte işe giderim istesem gitmem de. Yasaklamışım ben yoksam ofiste 11 den önce aramayı ama yabancılar bilmiyor işte hala uyuduğumu.
sinan dedemin sabah erkeninden pipisine pezervatif takılmış şekilde sağa sola yukarı aşağı sallarken horon tepiyodu canım dedem benin yrim senin dadını çok güzel oynuyorsun maşaallah dedecime koçum benim koçuuuummmm.