izlediğim iki bölümüyle bağımlısı olduğum dizidir. Güzeldir, hem dönemin siyasi durumu, hem işkence; baskı olayları, hem de araya işlenen devrimci aşkı diziye sürükleyici ve güzel bir hava katmıştır. Yayından kalkacağı dedikoduları duyulmaktadır. Saçma sapan çocuk dizilerinin yıllarca yayında kaldığı güzel ülkemde umarım bu kaliteli dizi yayından kalkmaz. Ayrıca şarkısı da insanda garip duygulara sebep olur. Unutmak, bağlanmak, mutluluk, hüzün.. kısacası fikret kızılok gene yapmıştır yapacağını..
"Yıllar geçse de üstünden, bu kalp seni unutur mu
Kader gibi istemeden, bu kalp seni unutur mu
Bir hasretlik yüzün vardı, içinde bir hüzün vardı
Söyleyecek sözün vardı, bu kalp seni unutur mu
Bu kalp seni unutur mu, kalbim seni unutur mu
Anlamı yok tüm sözlerin, sensiz geçen gecelerin
Yaşanacak senelerin, bu kalp seni unutur mu
Bambaşka bir halin vardı, farketmeden beni sardı
Benliğimi benden aldı, bu kalp seni unutur mu
Bu kalp seni unutur mu, kalbim seni unutur mu
Bana aşkı veren sendin, sonra alıp giden sendin
Yollarımız ayrı derdin, bu kalp seni unutur mu
Oysa düşlerim başkaydı, birdenbire yarım kaldı
Yaşanacak çok şey vardı, bu kalp seni unutur mu
Bu kalp seni unutur mu, bu kalp seni unutur mu
Her gün akşam yastığımda, üşüyorum yokluğunda
Yaşıyorum boşluğunda, bu kalp seni unutur mu
Bambaşka bir halin vardı, farketmeden beni sardı
Benliğimi benden aldı, bu kalp seni unutur mu
Bu kalp seni unutur mu, bu kalp seni unutur mu.."
Anlatılan "ne varsa" yüreğimin kaldırmadığı dizi... 12 Eylül'ün apolitikleştirdiği, hatta hımbıllaştırdığı bir nesle faydası dokunabilir. Ama o günlerde bu ülkede neler yaşandığını bilenler için yeni bir şey söylemeyen dizidir. Faydalı mıdır güzel midir bunu izleyiciler söylesin ama benim diyeceğim budur.
pek izlemediğim dizi. ama bu bölüme denk geldim, baktım melis birkan (karakterin adını bilmiyorum), yanında bir adamla (adamın sırtında melis'in oğlu) çamur dolu yolu bata çıka geliyor. adam, yolun bozuk olduğunu, yaptırılmadığını söylüyor. buraya kadar her şey normal, ama izleyici kör mü, yutturamadılar efendim, gördüm, bunların çamurla geçtikleri yolun hemen yanında anayol var ve diğer tüm insanlar ordan yürüyor. çamura batmadan. **
dizinin en sempatik ve masum karekteri kibar`dır. melis birkan ise o kadar kasıyor ki dizi onun yüzünden bu hale geldi. lan bu kadın oyunculuk dersi almasaymış ne olurdu diyorum kendime. bir bu bir de pelin batu, bu ikili mümkünse dizilerde ya da filmlerde oynamasın. kibar gibi masum rolleri harkulade oynayan oyuncular her zaman geri planda kalıyor, bu ise insanı deli ediyor. hem kibar dizideki diğer hatunlardan daha güzel, tamam tamam daha güzel degilse de daha sempatik. yok lan güzel valla. o masum gülüşü yeter.
koskoca türkiye siyasi tarihini 40 dk.lık bir aşk hikayesine sığdırmaya çalışan başka bir yapım.geç saate alınması ve siyasi tarihten çıkması dolayısıyla reytinglerinin düştüğü konuşulmaktadır.
tomris giritlioğlu' nun yaptığı açıklamaya göre yayından kaldırılacak olan dizi. fazla reyting yapmadığı için artık yayınlanmayacakmış efendim. bu akşamki bölümün de izlenip izlenmediğine bakılacakmış, eğer reytingler düşükse kaldıracaklarmış.
e tabii sen diziyi amacından saptırırsan, üstüne üstlük 22.15 de yayınlarsan tabii kimse izlemez. gerçi izleyen baya bir kişi olduğunu sanıyordum ama... belli ki emir büyük yerden.
tsk'dan aldığı uyarıdan sonra ilk bölümlerdeki halinden eser kalmamış dizi. artık suya sabuna fazla dokunmadan, aşk ve ihtiras dolu sıradan bir diziye dönüşerek hatırla sevgili'nin mirasını devam ettirememiştir...
tamam geçmiş tarihi hatırlatığı için güzel bir dizi ama çok taraflı be abi.tamam belki bu ülkede solcular çok acı çekmiştir ama sen niye ülkücüleri gulyabani gibi gösteriyorsun.bari zaman dizisi çekiyorsunuz çemberimde gül oya gibi daha tarafsız dizi çekseydiniz.hayatımda hiç ülkücü tanımasam herhalde bunları bize çok kötü tanıtacaklar.sağcı yada solcu hepimiz bu ülkenin insanı değilmiyiz insanları kutuplaştıracağına daha birlik dolu dizi çek.mesala bir yandan bir ülkücünün gözünden solcuyu ve bir yandanda bir solcunun gözünden ülkücüyü çekki iki tarafında gönlü olsun.
Başlangıçta bütün samimiyetimle gelecek vaad ettiğini düşündüğüm daha doğrusu gelecek vaad ettiğine inanmak istediğim diziydi kendisi fakat su gibi akıp geçmekte olan zaman ve bölümler gösterdi ki;çemberimde gül oya ve hatırla sevgili'yi harmanlayarak onların çakması bir hal almaktan öte gidememiştir.
Hayır biliyorum denecektir;dönem dizisi,farklı bişey nasıl anlatılsın.
Bu noktada vereceğim cevap şudur ki;benim sitemim günün(zamanının)olaylarını anlatış tarzından ziyade dizi oyuncularının özel hayatlarının yansıtılışı.
Yani istemiyorum kardeşim yine çocuğundan habersiz bir baba,evli fakat mutsuz yapmacık ilişkiler,geçmişi anlatan yaşlanmış dizi kahramanı.
Protesto ediyorum taa ki beni şaşırtana dek.
dün akşam izlemiş olduğum bölüm itibari ile hatırla sevgili nin devamı değil sadece ve sadece çakması olduğuna inandığım dizidir. yapımcının yine tomris giritliığlu olması bu dizinin bir öncekini taklitten öteye gidemediği gerçeğini ne yazık ki değiştirmiyor.
hatırla sevgili izleyenler bilir hafızalarımıza kazınan unutulmaz bir sahne vardır. ahmet ve yasemin yıllar sonra bir tren istasyonunda karşılaşır mevsim kış, heryer karlıdır.ve o kavuşma sahnesi repliklerinden çok gözlerin konuşmasıyla, o hasret dolu yapılan kısacık muhabbetle kaldı akıllarımızda.oyuncular adeta oynamadı yaşadılar o sahneyi, tabi dizinin tamamı için geçerli bu tespitim.işte bu sahnenin bir benzeri dün bu kalp seni unutur mu dizisinde vardı. cemile ve sinan yıllar sonra bir pastanede karşılaşıyor aradan giren müzik hatırla sevgili nin can alıcı şarkılarından dalgakıran. oyuncular donuk, sahne sanki yıllar sonra karşılaşan sevgilileri değilde iki komşuyu anlatıyor nasılsın iyi misin diye konuşan hasret gideren iki komşu.o muhteşem dalgakıran isimli melodi arada kaynayıp gidiyor anlamını yitiriyor.başrolleri paylaşan oyuncular sanki ilk kez kamera karşısında desem değil,yapımcı profosyenel değil desem o da değil. ee o zaman nedir bu dizide ki korkunç eksiklik ben bir türlü hatırla sevgili de bulduğum tadı heyecanı bulamıyorum. yani işlenen tema sadece aşk olsa o bile başarısız kaldı ki sözde 70 li 80 li yılların siyasi olaylarını izliyoruz ama henüz diyarbakır hapishanesi işkence görüntülerinden hariç o döneme ait hiçbir iz bulamadık ya da kendi adıma bulamadım. izlerken sıkılıyorum ama ha gayret bişeyler var mıdır diye bakıyorum ama nafile.kendilerine devrimci diyen 3-5 kişi bir araya gelip birer cümle birşeyler söylüyor , bazen bir dergiden bahsediyor ama onun dışında gözle görülür birşey yok.bunuda öyle şevksiz öyle bitik yapıyorlar ki sanki silah zoruyla fikrini beyan ediyormuşçasına.ne siyasi olaylar ne aşk teması doğru dürüst işlenmiyor ben hatırla sevgili yi her ne kadar tarafsız olmasada lezzet alarak izliyor sonra ki bölümü merakla bekliyordum.
bu kalp seni unutur mu bu haliyle daha ne kadar ekranda tutunabilir bilemiyorum ama şuna eminim herşey tadında kalmalı türk dizi ve sinema filmlerinin devamı niteliğinde olan yapımlar olmamalı zira başarıya ulaşanı daha görmedim.
milletin hata bulmak için uğraş verdiği dönem dizisi diye başlayıp aşk dizisine doğru akan kimin elinin kimin cebinde belli olmadığı dizi. show tv nin ezelide kaptırmasından sonra aslında daha çok aslıması gereken dizi olmalıdır bence. çünkü ellerinde yayın kalmadı. bari bu dizi güzel olsun izlenir olsunda daha hevesli izleyelim. yok abi atraksıyon yok dizide.
türkiye'nin yaşadığı en karanlık dönemlerden birine ışık tutmaya aday olarak çıktı bu dizi. ama maalesef yapımcılar yine kendi idelojilerini poh pohlamakatan başka bir şey yapmıyorlar. her zamanki gibi solcular cici, karşısındakiler kaka.
ama en azından hatırla sevgili'ye göre solcu-ülkücü çatışmasında biraz daha denge yakalanmaya çalışılmış.
ve de şu açıdan önemli. özellikle dizinin ilk bölümleri darbenin ne merem bir şey olduğu konusunda sanırım herkese bi fikir vermiştir.
ideolojik çatışmaların dışına çıkarsak yine iğrenç bir aile manzaraları var karşımızda. arkadaş bu nasıl bir genişliktir. dizide karakterlerin ağzından verilen mesajlar nedir öle? kadın eşini aldatıyor. birileri çıkıp onu da anlamamız lazım diyor ve acayip manevralarla eşini aldatan 'cemile karısı' güya haklı çıkıyor. yine biri evlilik de neymiş gereksiz şeyler bunlar geyiği yapıyor. ve bunların hepsi dizinin 'iyi' etiketli karakterleri üzerinden yapılıyor.
cemile'nin de yasemin* gibi günlük tutmasını istediğim dizi.****
--- spoiler ---
sevgili günlük,
anne olup çoluk çocuğa karışmak güzel şeymiş, sevdim. şimdiye kadar kocam yalçın'dan bir kız çocuk ve sevgilim sinan'dan bir erkek çocuk olmak üzere iki evladım var, ama beni kesmedi bunlar. yalçın'la yatağımız çoktan ayrıldı, sinan da kendine yeni birini bulmuş sanki, bakmaz artık bana. kimi bulsam ki? kerim desen olmaz, o bana kardeş gözüyle bakıyor. hüseyin deseeen, töbe töbee, eniştem ayol! yıldız'dan ayıp, yok artık... engin desen o da evli barklı. gerçi bana fark etmez, sinan'la beraberken ben de evliydim, ama gülümsün çok iyi bir kız, ona böyle bir kazık atamam. aslında bizim sütçüyle postacı da hiç fena adamlar değil ama geldikleri zaman ya uykuda ya dışarıda oluyorum. başka bir yol bulmam lazım.
hayat ne tuhaf be günlük, erkekler filan...
--- spoiler ---
artık saçmalamanın ötesine geçmiş dizi.izlemeyi bıraktım,geniş ailenin reklamlarında şöyle bir bakıyorum.ya nasıl bir mallık evli barklı, çoluklu çocuklu, (iğrenç,antipatik mal aynı zamanda) cemile ile sinan'ı, cemile'nin evinin önüne kadar elele getirtiyo?bu kadının tanıdıkları, komşuları yok mu?onu geçtim hadi kocası camdan balkondan bakıyor olsa?aman benimki de soru işte, kadın sevgilisinden olma çocuğunun hamilelik raporunu bile salondaki bi çekmeceye koyabiliyo elele evin önüne mi gelemiycek.hay sizin midesizliğininize be. yemin ederim ben senarist olsam böyle bir şey yazamam,tiksinirim.bu mu görmek istediğiniz türk kadını, türk annesi?
saygın soysal (kürşat reis) ve okan yalabık dışında oyuncu performansları yerlerde sürünen, tek yanlı da olsa başlarda dönemin siyasi ortamına değinirken son bölümlerde kendini iyice aşka meşke vuran tv dizisi.
bir de ne ses, ne de görüntü olarak rol yapmaktan uzak melis birkan ın kimden torpilli olduğunu düşünmeme yol açan dizi. hadi mimikler yemedi, kıvıramadın, bari sesinde bir ifade değişimi olsun be hatun. bu kadar mı dümdüz oynanır bir rol.