pkk'nın korkudan götünün patlayacağı eylem. öyle böyle değil pkk telsizinden dinledim. herif "abi akşam ışık eylemi yapacaklarmış bence bu yaptığımız hayvanlık, ben çok korktum ve kendime geldim" diyordu.
ee göt korkusu olm. ışıkları kapayacağız. bunlar da karanlıktan korkuyor tabii.
ışık yakıp söndürmeyenleri "tepkisiz kalın herkese domalın" şeklinde eleştirip şehitlerimizin acısını ta yüreğinin en derininde sakladığını tüm sözlüğe bağırdıktan sadece ve sadece 1 (bir) dakika sonra ye ye ye ye ye ye ye ye ye ye ye ye ye ye ye ye ye başlığına "ya ya ye coco cambo ya ya ye" bakınızı verecek kadar acısı ve yasında samimi yurttaşların da katılacağı protesto eylemidir.
insanların pofidik koltuklarında otururken ve sıcak çaylarını yudumlarken "az bi götümü kaldırıyım da ışıkları kapatıyım bari" hadisesidir. aynı saatlerde msndeki herkesin boynu bükük gül koyduğunu görürsünüz. kişiden kişiye " hala mc donalds'a burger kinge ' e gitmeye devam etmeyin, abd' ye para kazandırmayın ve bu iletiyi msndeki herkese yollayın" yakarışları döner, bunu yapan bünyelerin, MSN'den yapması da çelişkinin daniskasıdır. ışıkları kapatalım eylemini uygulayan sözde vatanseverlerin çoğunun da askere gitmemek için açık öğretim fakültesine başvurmaları da ilginçtir. bu noktada bu tarz eylemlere "msn'den türkçülük oynamak" adını da verebiliriz.
izmir dün gece tarihi günlerinden birini yaşadı. saat 21:15 sularında başlayan ve "şehitlerimiz için ışık yakıp söndürelim" isimli kampanya çerçevesinde ışıklar yanıp sönmeye başladı. benim vatansever milletim 15 dakika daha dayanamamıştı ve ışıkları yakıp söndürmeye başlamıştı bile. saatler 21:30 u gösterdiğinde ise balkonlara taşan insanlar alkışları ve ıslılarıyla da eyleme destek verip insanların tüylerini diken diken etmeyi başlamıştı. yarım saat daha sürdü bu eylem.
saatler 22:00 yi gösterdiğinde bunu eğlence zanneden bir grup dangalak çoluk çocuk arabaya doluşup türk bayrakları ile "kahrolsun pkk" sloganları eşliğinde milli takım galibiyeti sonrası oluşan bir hava gibi sokaklarda cirit attılar. evimin önünde meydana gelen 4-5 el silah patlaması bu olayı daha da anlamlandırmıştı. ben hem ışığı, hem de balkonu bırakmış küfür etmeye devam ederken saatler ilerlemiş, ama araba kornaları bir türlü bitmek bilmemişti.
saat 00:30 olmasına rağmen hala korna seslerini duyabilmekteydim. bir gürültü ile ilkildim birden. arabadan inen bir kaç kendini bilmez kahrolsun pkk sesleri ile siteyi inletmekteydi ki alt balkondan gelen yeter ulan sesleri birbirine karıştı.
bu tip eylemler gereklidir. halkin birligini ve beraberligini tesciller , bu olay siyasi degil ulusal bir meseledir. bu olay bir semboldur , gereklidir.
ışık açıp kapatmanın nasıl bir tepki olduğunu açıklayabilecek birisi varsa, mantıklı bir açıklama varsa, katılacağım eylem. ama şu ana kadar mantıklı bir açıklama çıkmadı. çıkacağını da sanmıyorum. gülmeye devam ediyorum, ağlanacak halimize...
elle tutulur tek bir çözüm önerisi olmayanların, 25 senedir topla tüfekle girişilen mücadelede bir santim mesafe alamadığmızı gördükleri halde operasyooon diye haykıranların, sokaklarda ve hatta statlarda "şehitler ölmez vatan bölünmez" diye bağırıp vatanı müdafada çığır açtıklarını sananların, ışıkları açıp kapayarak sadece ve sadece gönüllerini ferahlatanların, hamasi işlerle, eylemlerle, sözlerle, vaatlerle kaybedilen bunca seneden sonra hala akıllanmayanların, en nihayetinde çözüme katkı sağlayacak bir fikre sahip olmayanların çağrısıdır.
bir sosyal rahatsızlık vakası türlü yollarla kınanabilir evet. halk demokratik bir tepki metodu bulur ve bunu eyleme dökerek saf alır, derdini topluca haykırır. çünkü kalabağlığın sesi yüksek çıkar ve bir ihtimal sorumluların sorumlulukları hatırlatılır. ve susurluk örneğinde olduğu gibi halk tepkisini ve safını bu yolla belli edebilir.
lakin bu defa konu farklı. susurluk olayı hukuka intikal etmiş, ayyuka çıkmış mafyaöz ilişklilerin halk kitleleri üzerinde yarattğı infial, o vıcık vıcık mafya siyaset ilişkilerinin uyandırdığı rahatsızlık ve bunlara halkın verdiği tepki idi. lakin bugün ortada bulunan mevcut sorun sağduyulu bir şekilde üretilecek çözüm önerileri ile aşılabilecektir. 25 senedir sövdük yerimizde sayıyoruz, 25 senedir yürüdük, bayrak astık, milliyetçiliği gazladık yerimizde sayıyoruz. susurluk olayında üretilecek çözüm fikir vs yoktu. herşey açıktı, hukuk işleyecek failler cezalandırılacaktı. *. halkın doğrudan katılımını gerektirecek bir süreç olmadığı gibi, herhangi bir katılım yolu da yoktu. o sebeple ışıklar açılıp kapandı, hukukun adilce tecelli etmesine olan arzu dile getirildi.
olgular arası geçişi yaparken daha sağlıklı analizler yapmak gerek. oysa bu gün ipler tamamen halkın/halkların elinde. ışıkları açıp kapatmaktan başka yapacak çok şey var. elimiz kolumuz bağlı bir mahkeme kararı beklemekten, bir ayan beyan mevzunun adilce sonlanmasını arzu etmekten çok başka bu. sağduyu ile hamaset yapmadan halkların kardeş olduğunu, düşmanlığın bazı çıkar odakları ve para babaları tarafından bu topraklara salındığını bilerek şapkamızı önümüze koyarak düşünmemiz lazım. kürt meslesinin pkk ile alakası olmadığını, 25 senelik mazisi olan pkk'ya rağmen bu sorunun çok daha derin tarihsel kökenleri olduğunu, osmanlıya ve hatta ordan cumhuriyetin ilk yıllarına milli mücadele zamanına kadar uzanan uzun soluklu bir mesele olduğunu ve uzanımlarının cumhuriyetten sonra da devam ederek günümüze kadar geldiğini bilmek ve bunu yaratan dinamikler ve sistemli hatalar üzerine düşünmek gerek.
pkk'nın bir sonuç olduğunu bilmek gerek. pkk'nın bitirilmesinin yüzlerce yıllık kürt sorununa nokta falan koymayacağı belki bir virgülle uzun sürekli bir es verileceği ve fakat resmi tarih bir kenara koyulup süreç hakkkıyla analiz edilmeden yerimizde sayacağımızı bilmemiz gerek. bugün bir hukuksal süreç tartışılmıyor, bu gün bir saf alma zamanı değil. saflar belli. benim safım ne kürt, ne türk, ne ermeni, ne x tek bir kanın dahi akmaması. sizinde safınız kardeşilik, barış, huzur ise eğer sorunun geçmişine bakıp okuyup, inceleyip çözüm adına sağduylu adımlarla katkı sağlayabilirsiniz. yoksa sabaha kadar sövsek de 25 senedir olduğu gibi nice insanlarımızın cesetlerini dağda kurtlar kuşlar kemirmeye devam edecek.
kahrol düşman al sana bomba kalıbını akıllara getiren hadise. Sana vurana sen götünü dön zihniyetinin medeniyet ölçüsü.
Az önce barzani basın mensuplarına yaptığı açıklamada kesinlikle böyle bir eylemi onurlarına yediremeyeceklerini belirtmiş, türkiye ne isterse yapmaya hazırız yeter ki ışıkları kapatıp açmasınlar demiştir. çok korktular çooook.