hala bulunamayandır. ciddi ciddi bi morluk var kırmızıya dönük. böyle tam kulak altında o hizada ta ortada. nasıl yalan uydurcam amk bu havada evde atletle dolaşan biriyim kazak mı giyeyim.
+ kızım, boynuna ne oldu?
- kaşıdım anne ya şey yani işte çok kaşıdım baktım kan falan oturdu ben de korktum öyle sıktım falan kan hareket etsin diye ondan olmuş. sahi nolmuş benim boynuma?
+ aaa yok ayol alakası yok, boynunda ben var senin onu morluk sanmışım ben.
- ha? haaaa. doğruuuu. tabi oldu, ben gideyim odama.
odaya gider gitmez en sağlam kapatıcıyla boyna üç kat fondoten geçilecektir.
- boynuna ne oldu şeref abi?
+ sinek ısırdı koçum.
- ne koca sinekmiş abi o?
+ yok sinek küçüktü de...
- eee?
+ ihmal ettim yara büyüdü.
- ee peki o diş izleri de mi sineğe ait?
+ evet, ihmal ettim dedim ya; onlar da büyüdü işte.
- hah oldu o zaman. yengeye de böyle anlat bakalım.
kışın boğazlı kazakla saklanır bahaneye gerek kalmaz mevsim yazsa kimseyi kandıramazsınız.
geçenlerde kardeşimle girdiğim bi diyalog:
- noldu senin boynuna(ki ne olduğundan yüzde yüz emindim)
+ ya fermuar sıkıştırdı(o bölgeye fermuarın ulaşabileceğini hiç sanmıyorum)
- amma salaksın be(sırf utandırmamak için söylenmiştir.)