elleri boya olan,üstü başı boya kokan çocuktur. eli yüzü simsiyah içleri bembeyaz olan çocuklardır.
bazan ellerinde terlikler ile gezerler. gözleri hep insanların ayaklarındadır. özellikle kundura giyenleri gördüklerinde "boyayım mı abi?" derler. ve karşısındaki telefon ile konuşuyorsa bağırarak onu uzaklaştırır.eğer ki bir bayana yöneldi ise o eli yüzü boya olan çocuk,güvenilmez imajı verir o bayana.tiksindirir.ve o boyanacak ayakkabılar,boyacı çocuktan kaçmak için daha hızlı adım atan ayaklara eşlik eder.
kimisi dersten çıkıp başlar işine kimisi ise okula bile gidemez. zabıtaların gazabından korkarlar. onlardan kaçarak boyacılık yaparlar. yakalandıklarında ise kimi zaman sopayı yerler.
bir de boyacı çocuklar vardır. çete gibidirler ve kendi mıntıkalarında başkalarına boyacılık yaptırmazlar. onlardan da dayak yerler.tezgahlerı ellerinden alınır.o çocuk yine de "boyayım mı abi?" demek için tezgahını alır ve kaçar.
birisi "boyacı buraya gel." dedim mi dünya onların olur. 1 tl daha kazanacaktır zira. ayağını uzatan o egosu yüksek adamın ayakkabılarını küçücük elleri ile boyar."nasıl boyuyursun be,doğru boya." bağırmasına karşılık.
tizdir o ses,temizdir,saftır,kirlenmemiştir.sadece kabullenmişlik vardır ve 1 tl kazanıp o parayı ailesine götürme heyecanı.
bendim o. bazen acınası bakışlara maruz kalan sevdiği kızdan aşağılayıcı laflar duyan bir boyacıydım. okul harçlığımı öyle çıkarırdım. ve bundan hiçbir zaman rahatsız olmadım.
bir zamanlar bendim. ortaokuldayken taaa.. baba gurbette tabi.. ne zor günlerdi heyt be. şimdi gurur duyuyorum kendimle. ayakkabı boyacılığı çok şey öğretmiş bana. aslında bazen hala o günlere dönmek istiyor canım *
biriside abimdi efkarlandım lan.aslında bizim hiç paraya ihtiyacımız yoktu sırf para kazanmak istediğini söyleyince babamın kendisine boya sandığı vermesiyle işe başlamıştı tanıdık çok olunca harbi köşeyi dönüyordu az daha.