4 hafta öncesine kadar ciddi çıkış yakalayan ancak sonra gazı biten sempatik ingiliz kulübü. steve cook, pugh, surman, king, stanislas, fraser, daniels, wilson gibi 4-5 yıldır kemikleişen oyuncuların üzerine promising youngsterlar katma mentalitesi kanımca doğrudur. devre arası belki 2-3 kiralık takviyeyle ligi ilk 6da bitirebilirler.
bugünkü maçta deplasmanda charlton athletic'i 30 yenerek 5. sezonunu oynadığı championship'te şampiyon olmuş ve tarihinde ilk kez premier league'e yükselmiş takımdır.
ingilterenin kum sahiline sahip olduğu küçük öğrenci şehri. Genel olarak sakin bir yer. Zamanında öğrenci populasyonu daha fazla olmasına rağmen başbakanın öğrenci politikaları yüzünden bu populasyon azalmış. Ama hala hatrı sayılır öğrenciye sahip bir şehirmiş.
Şehrin üniversitesinde okumak isterdim. Ama ne yazık ki yüksek lisansı yapabileceğim bölüm olmadığı için bunu yapamayacağım.
orda okumayı düşünenler için gördüğüm artıları eksileri sıralayayım.
- polonyalı ve türk nüfüsu çok fazla. polonyalılar da davranışsal olarak bizlere benzemekle birlikte kat be kat fazla içen arkadaşlar.
- kasaba çok büyük olmadığından ve dil okulu için çok fazla öğrenci geldiğinden kalacak yer dert. yalnızca bir odaya (banyosu ve mutfağı paylaşımlı) haftalık 90 pound verebilirsiniz.
- e her öğrenci evinde olduğu gibi yemek yapmayı da öğrenmek gerek. çünkü ortalama altı türk restoranları, kalitesiz hint restoranları haricinde yemek alternatifleriniz subway, kfc ve mcdonalds.
- kasaba küçük olmasına rağmen sevimli. yazın gördüğüm için konuşuyorum oldukça hareketli ve kalabalık. özellikle meydanı ve yine özellikle cuma ve cumartesi akşamları.
- sahili serin havalarda bile dopdolu. özellikle çevre şehirlerden ingilizler arabalarıyla akın ediyor.
- öğrenci kumarhanesine girip (gala casino) bedava kola içebilirsiniz. (içki paralı lan) aman dikkat çok ufak paralara (10peni dahi) oynayabilme imkanınız olmasına rağmen çok büyük paralar kaybediyor kendini kaybedenler.
- 9-12 ay gibi uzun dönem düşünüyorsanız kasabanın büyük olmayışından yakınmanız olası. hatta kesin gibi. iyi ev arkadaşları ve okul arkadaşları imdadınıza yetişmeli. yoksa nereye geldim lan ben diye soranıyla çok karşılaştım.
- ingilizden çok sizin gibi dil öğrenmeye gelenlerin olduğunu, bournemouth'un çok gelişmiş bir yer olmadığını unutmayın. bunları göz önünde bulundurun. bunun yanında brighton'a nazaran buraya gelen kitle seviye olarak ne yazık ki bir tık aşağıda.
Gece hayatı gerçekten güzel olan, çok fazla dil okulu bulundurduğu için çok fazla öğrenci barındıran, havası çok boktan ( en azından bu yaz için ), zor durumda şehir merkezinin(square) az dışardaysen gece vakti siksen taksi bulamayacağın, ingiliz kızlarının pek yüz vermediği, sahilinin çok güzel olduğu, yaşamın pahalı olduğu ingiltere'nin güney şehri.
Sağlam arkadaş çevresi yaparsanız sıkılmazsınız ama arkadaş çevreniz az ise bi bok yoktur bu şehirde. Yani gelecekler şehrin size katacağı tek yarar binlerce öğrenci, artık onlar arasında arkadaşlık kurmakta size kalmış.
bir de türk marketler çok fazladır, gece cluplarının djlerinden tut organizatörlerine yöneticilerine kadar türk bulabilirsiniz.
kişisel deneyim aktarımı: 8.haftama giricem burda 3 hafta alışmak ortam yapmak sürüyor sonrasında keyif almaya başlıyorsunuz, yani 4 haftalığına felan gelmeyin hevesiniz kursağınızda kalır.
bir hafta itibari ile bulundugum ingiltere şehri, şehir planlaması ve mimarisi güzel bir şehir pubları cafeleri bolca mevcut. şehir kendine göre kalabalık bir öğrenci nüfusu barındırıyor. genelde çok türk ve arap var onun dışında koreli japon avrupalı öğrencilerde mevcut çünkü bu şehir oldukça fazla dil okulu barındırıyor. Londra'ya çok uzak değil maksimum 2 saat. şu an yaz mevsimi olmasına rağmen hava 13 derece ve yagmurlu ingiliz ailemin dediğine göre bu en kötü yazmış.
içinde inglizlerden çok türk ve arap barındırır.
Bournemouth Business School International dil kursu için tavsiye edilmez, hukuk sertifika programları fena değildir.
Charmister Caddesi vardırki tam bir Türkiye'dir. Cadde üzerindeki on dükkandan en az altısında ya Türkler çalışıyordur ya da bu işletmelerin sahipleri Türk'tür. Biz istanbul Çocuğuyuz ingilizi neyleriz, ne kadar ingiliz varsa diye nara atan Türkleri mütemadiyen görmek mümkündür.
Dilencileri, sarhoşları, eskiden profesör olup aklını sonradan yitirdiği söylenen* ve kolunda saat olmamasına rağmen saati ne zaman sorsanız bir dakika yanılgı payı bile olmadan bilen* meczubuyla anılarımda yer etmiş; merkezinde yer alan ve mezarlığında Mary Shelley, William Godwin gibi isimleri barındıran saint peter kiliseninin her perşembe akşamı uzun uzun çaldığı çana bir anlam veremediğim ingiliz kenti.
şehir merkezinde mls international college diye okulu bulunan, 18 yaş altında kimseyi almayarak laçka, sulu ortamdan uzak sadece dil öğrenmeye gelmiş insanların olduğu okul hem yeri hem eğitimi dolayısıyla güzel bir seçim olur. londra ya trenle tam olarak 2 saat 15 dakikadır.
zebellah* gibi dil okulu bulunan, yaşam maliyetleri londra ve brighton'a göre daha ucuz olduğu için, ingiltere'ye dil eğitimi için giden öğrencilerin önemli bir kısmının tercih ettiği yerdir. lakin 1-2 aydan fazlası bünyeye zararlıdır, sıkılırsınız. illa burada dil okuluna gidilecekse kaplan aspect veya regent tercih edilmelidir, geri kalanları traştır.
en güzel günlerimi yıllarımı geçirdiğim küçük sahil şehri,mutlaka birgün yolunuzun düşmesi gerektiği,kışları sakin,yazları hareketli,insanları sakin güzel kent.
