bosna hersek

entry221 galeri48
    76.
  1. zamanında sırpların iyi geçirdiği ülke!
    0 ...
  2. 77.
  3. Bir saat sonra bulunacağım yer. Psikiyatrimin bürosu bosna'da olduğu için her hafta git gel yapa yapa canım çıktı amk.
    0 ...
  4. 78.
  5. Balkanlar’da bağımsız cumhuriyet. Yüzölçümü 51.129 km2, nüfusu 4.351.000 (1990), başkenti Saraybosna. Adriyatik Denizi’nden Sava Vadisi’ne kadar uzanan bölgeyi kapsar. Genellikle dağlıktır. Yüksek yerlerinde hayvancılık (sığır ve daha çok koyun), iç ovalarda ve pek yüksek olmayan kuzey kesiminde ise tarım yapılır (buğday, mısır). Sanayii hemen hemen yalnız maden işletmeciliğine dayanmaktadır (linyit, boksit, kurşun, vb.).

    Kaynak: http://www.yeniansikloped...sna-hersek/#ixzz2ORdMaE7n
    0 ...
  6. 79.
  7. EMiNA

    Bulutlar mavi göğü parsel parsel siyaha boyamışlar farkında olmadan
    Adam akıllı salmış kendini rüzgara toplamak namümkün (senliğim gizli özne )
    Uzak diyarlara muhacir alayı arı kuşları uçar üstümüzden(bulutlar hariç)
    Küskün olanla barışık olanı ayrı ayrı göm bu toprağa, olur mu?
    Ölüm bütün hatıraları topladı yine bir araya (suretimizde hüzün içinde nahoş bir gülümseme, çok görme emi)

    Bizim oralarda ters eser alizeler tüm dünyanın aksine
    Akrep yelkovanın peşinde ömür çürüteceğine yelkovan koşar akrebin peşinde
    Gün battı göl kıvamında ve aşk bizi koynunda sakla (sararmış sonbaharın yüzü yansıyor yüzümüzde, hadi gülümse)
    Sahile varamadan darmadağın kırık beklentiler kaçtı genzime (hıçkırıkla karışık gözyaşı, hiçe yer kalmadı)
    Gidişinde gelişini umut ederek çok keşke biriktirmeseydim (ihtimal dahil, sen hariç)

    Mezar taşının yanında bu salı sabahı(her bayram olduğu gibi)
    Sensiz bedenime sığdıramadığım sansürlü elveda
    Ve daha...
    içimdeki büyük sevda
    Dedi ki unutarak ve yeniden anım-sanarak "Ja Tebe Volim, Emina!"(Hırvatça yazılan, Bosnakça okunan ve Sırpça katledilen tek aşk)

    -28 Ağustos 1995 Markale Pazarı, Saraybosna-

    Tüm Bosna Halkına;onlara ithaf ediyorum.

    Viranşairi
    1 ...
  8. 80.
  9. son nüfus sayımına göre yüzde 99.0 okur yazarlık oranına sahip olan ülke. kaynak
    0 ...
  10. 81.
  11. boşnak hırvat federasyonu ve sırp cumhuriyeti olmak üzere iki ana coğrafi bölgede toplam 10 kantondan idare edildiğinden dolayı, 13 farklı hükümet ve 160 bakanlığa sahip olan ve bunun sıkıntısını ; milli hasılanın yarısını devlet harcamalarına aktarmak zorunda kalarak çeken ülkedir.
    1 ...
  12. 82.
  13. 83.
  14. şu sıralar sırf müslüman(!) bir lider olduğu için rte'ye destek veren, gezi parkı direnişini kınayan müslüman avrupa ülkesi. bu özellikleri şakirtler tarafından takdirle karşılanmaktadır. yine özel bir cemaat üniversitesi olan burch üniversitesi bu ülkededir. para birimleri kaim ve türk parasından daha değerli. yemek porsiyonları da öksüz doyuran cinsten, giderseniz aç kalmazsınız. göçmenler börekleriyle meşhurdur zaten. boşnak kahvesi de türk kahvesine benziyor sadece şekersiz yapılıyor ve yanında lokumla içiliyor. gayrimüslimler kulplu, müslümanlar kulpsuz fincandan içiyor.
    hırvat, sırp, boşnak cumhurbaşkanı olmak üzere 3 cumhurbaşkanları vardır ve belli sürelerle sırayla başa geçmektedirler. ancak her biri diğerine tepkili ve üstünlük kurma çabasında olduğundan ülke bir türlü ilerleyememektedir. yemyeşil ve doğal güzelliğinin bozulmamış olması takdire şayandır. o kadar yeşil alanı piknik yapmak için kullanmayan insanların olduğunu bilmek ise ziyadesiyle üzücü.
    savaşla ilgili kısma gelirsek:
    sırp askerlerin tecavüz edip hamile bıraktığı boşnak kadınlardan doğan çocukların öldürülmemesi için müftülük fetva yayınlamış, bosna halkı da daha iyi bir ülkede, islam terbiyesiyle yetişmesi için bu çocukları türkiye'ye yollamak istemişler ancak dönemin tc cumhurbaşkanı buna izin vermemiştir. ayrıca savaş döneminde dişe dokunur bir yardımda bulunmamıştır. tüm bunlara rağmen bosna halkının türk sevgisini anlamak kolay değil. aslında onlar da türkiye cumhuriyetini değil, osmanlı'yı sevdiklerini belirtiyorlar sık sık.
    son olarak müthiş bir devlet lideri olan aliyev'in sözleriyle bağlayalım paragrafı. demiş ki bilge adam: "düşmanlarınıza kin tutmayın ama size yapılanı da asla unutmayın!"
    0 ...
  15. 84.
  16. avrupa'da nüfusunun yarısına yakını müslüman olan tek ülke. ayrıca türkiye'nin balkanlarda sorun yaşamadığı iki ülkeden biri. *
    1 ...
  17. 85.
  18. izmir kültür şölenini bosna hersekten gelen edin talovici hatırlatır. Çok tatlı çocuktu.
    0 ...
  19. 86.
  20. Kendimi aşırı şekilde ait hissettiğim ülke. Ki normalde hiç bir bağım bile yok. bosna mazlumdur, bosna ata yadigarıdır, hepimizin bir şekilde ait olduğu topraklardır.
    1 ...
  21. 87.
  22. islamın kalalesi olmayan ülke.

    ayrıca, yukarıda fotoğrafı payşalan adama ithafen;

    sol alttan 2. sıra dondurmacı halil abi. diğerlerini tanımıyorum. birde bosna hersekli olduğunu yutturmaya çalışıyorlar. trabzon la orası.
    1 ...
  23. 88.
  24. Dünya kupası finallerine katılma sevincini gece üçte doya doya kutlayan ülke.

    https://www.facebook.com/...69&type=1&theater
    0 ...
  25. 89.
  26. yugoslavya artığı.

    önemsiz bir ülke!
    1 ...
  27. 90.
  28. dünya kupasında ülke olarak destekleyeceğimiz takımdır.
    0 ...
  29. 91.
  30. dingilizcesi olanlar için kurucularını ve kuruluşunu daha iyi öğrenebilecekleri kaynak:

    http://theremustbejustice...s-through-their-genitals/
    0 ...
  31. 92.
  32. Bosna ve Hersek olmak üzere iki bölgeden oluştuğundan adı kendi dillerinde Bosna i Hercegovina'dır. Hercegovina (Hersek) adı, Almancadaki "herzog" (dük) kelimesinden dönüşerek gelir.

    Başkent ve en büyük kent, Saraybosna'dır. Kendileri Sarajevo (Sarayevo) derler. Osmanlı dönemindeki adı olan Saray + ova (Sarayovası / Sarayova) kelimesinin bugünkü söylenişidir. içinden billur ırmaklar akar. Osmanlıdan kalma Başçarşı meşhrudur. Kendinizi kah Sultanahmet'te, kah Eminönü'nde hissedersiniz. Burada lokantalar, hediyelik eşya dükkanları, barlar doludur.

    Dünyanın ilk tramvay hattı buradadır. Zaten tramvayları gördüğünüzde bunu tahmin edeceksiniz!

    Sokaklar ve hatta en büyük caddeleri (Ferhadiye Caddesi) bile istanbul'a kıyasla bomboştur. AVM'ler de öyle. Zira buradakilere kıyasla AVM demek bile şahit gerektirir. Kapitalizm henüz iliklerine işlememiştir. insanlar sürüler halinde AVM'lere akmaz. Dedim ya birkaç tane, ufak tefek var zaten. Bunların en büyüğü de savaşı fırsat bilip ölü mallarına konan bir asalağa aittir. (Sırp mıydı, Hırvat mı hatırlamıyorum.)

    Mostar'da, köprüden atlayan veletler vardır. 50 Euro karşılığında sizin için atlamaya hazırdırlar. Yalnız bu bölge italyan çıkarmasına maruzdur. Elinizi sallasanız italyan turiste çarpar. italyanlar buranın Hristiyanlaşması için elinden geleni yapmaktadır. Kiliseleri ihya etmek, dev gibi kulelere haç dikmek, her gün vakitli vakitsiz çan çalmak (Ezana nispet olsun diye. Zira çan sadece pazar ayini için çalınmalıdır.) sıradandır.

    Boşnaklar Sırplar'a kafir; Hırvatlar'a ise hem kafir hem münafık derler. Çünkü savaşta önce birlikte Sırplar'a karşı savaşmışlar ancak sonradan Sırplar ile birleşip Boşnak Müslümanlar'a saldırmışlardır.

    Ülke üç milletin temsilcilerinden oluşan bir meclis ile - daha doğrusu üçlü ve sıralı başkanlık usulü ile - yönetilir. 6 aylık dönemler halinde yönetim el değiştirir. Bir karar almak için üçte iki çoğunluk gerekir. Ancak ne altı ayda bir karar çıkıp icra edilir ne de uzlaşma sağlanır. Çünkü bir Katolik, bir Ortodoks, bir Müslüman dünya yıkılsa aynı fikirde buluşamaz efendim. Bu saçma ve emsalsiz yönetim şekli, AB tarafından kendilerine, havanda su dövsünler diye kasten dayatılmıştır. Böylece ilerlemeleri engellenmiştir.

    Savaştan kalma utanç abideleri, mekanlar ve mermi izleri her yerde karşınıza çıkar.

    *****

    Sandığınızdan daha Türk canlısı, Müslüman, bilinçli, gururlu, temiz, sakin insanlardan mürekkep, tarih kokan, yemyeşil, cennet gibi bir ülke...

    Sanki Karadeniz'de bir şehir gibi... Kendinizi Avrupa'da hissettiren birkaç şey (magandasız, klaksonsuz trafik, tertemiz sokaklar, şehir merkezinde akan berrak ırmaklar, gördüğünüz tüm çeşme ve musluklardan içilebilen temiz su vb.) dışında, yurdunuzda hissedersiniz.

    Türk olduğunuzu öğrendiklerinde Türkçe konuşurlar sizinle. Hepsi ülkemizi bilir ve sever.

    Çay tiryakisi iseniz yanınıza sallama da olsa çay alıp gidin. Çünkü orada, bizdeki çay niyetine kahve içiliyor ama en azından Türk kahvesi. "Türk çayı bulunur." yazan bir yer görürseniz - ki ara sıra görürsünüz - dalın içeri.

    Ayrıca ayran isterseniz size bardakta yoğurt getirecekler, şaşırmayın. Benim gibi yapın efendim: Üzerinden içtikçe sulandırın, zamanla ayran oluyor. Zaten beraberinde su da getiriyorlar.

    Köfteleri meşhurdur. Bir de börekleri. Yemeyeni döverler. Köfte dediysek buradaki gibi 4 tane falan değil, tam 10 tane parmak boyunda köfte gelir. inegöl köftesine benzer. Yemek fiyatları makuldür. Burada daha pahalı diyebilirim.

    Hediyelik eşya almakta zorlanabilirsiniz. Çünkü pek yerel bir şey göremedim ben. El dokuması şallar ve Başçarş'da satılan örgü giysiler dışında nev-i şahsına münhasır bir şey yok. Tıpkı bizim turistik eşya tezgahlarımız gibi; incik, boncuk, magnet vb. Ha matruşka var bir de.

    Benim kaldığım otel temizdi. Türk tv kanalları da vardı.

    Tuvalet konusu can sıkabilir. Çünkü klozetlerde fıskiye yok! Kağıda devam... Avrupa işi bunlar! Ancak alaturka isteyen olursa çarşıda o da var. Bunlarda da musluklar ters yönde!

    Abdest alacaksanız şayet, şadırvanlarda oturmaya tabure falan yok. Ayakta duracaksınız, eğilerek abdest alacaksınız. Yok öyle oturmak, yayılmak falan. imam hatip okullarına medrese diyorlar. Bosna Hersek bayrağı yanında yeşil Osmanlı bayrağı da dalgalanıyor.

    Mezarları yerle bir seviyede. Dümdüz çayırlarda. Bizdekiler gibi yükseltilmiş değil. Sadece baş ve ayak taşları var, o kadar.

    Arabada vergi sıfırdır. Asgari ücret bir ev kirasına denk gelir. Ancak ev fiyatları ucuzdur. Apartmanlar haricinde çok sayıda iki üç katlı, bahçeli ve müstakil ev vardır ve bunlar estetiktir. Köy evleri bile birer yazlık ayarındadır.

    Kızlar ortalama 185, erkekler 195 cm boyundadır(!) 178'lik bir erkek olarak bile cüce sayılırsınız. Komplekse girmeyin. Geri dönecek ve yine standartları yakalayacaksınız ne de olsa.

    Boşnaklar, kendi ülkelerinde yok sayılır durumdalar dünya nazarında. Ancak mert, mücadeleci, azimli, kararlı ve diktirler.

    Ben bu ülkeyi ve insanlarını sevdim. Görmenizi tavsiye ederim.
    2 ...
  33. 93.
  34. Bosna ve Hersek olmak üzere iki bölgeden oluştuğundan adı kendi dillerinde Bosna i Hercegovina'dır. Hercegovina (Hersek) adı, Almancadaki "herzog" (dük) kelimesinden dönüşerek gelir.

    Başkent ve en büyük kent, Saraybosna'dır. Kendileri Sarajevo (Sarayevo) derler. Osmanlı dönemindeki adı olan Saray + ova (Sarayovası / Sarayova) kelimesinin bugünkü söylenişidir. içinden billur ırmaklar akar. Osmanlıdan kalma Başçarşı meşhurdur. Kendinizi kah Sultanahmet'te, kah Eminönü'nde hissedersiniz. Burada lokantalar, hediyelik eşya dükkanları, barlar doludur.

    Dünyanın ilk tramvay hattı buradadır. Zaten tramvayları gördüğünüzde bunu tahmin edeceksiniz!

    Sokaklar ve hatta en büyük caddeleri (Ferhadiye Caddesi) bile istanbul'a kıyasla bomboştur. AVM'ler de öyle. Zira buradakilere kıyasla AVM demek bile şahit gerektirir. Kapitalizm henüz iliklerine işlememiştir. insanlar sürüler halinde AVM'lere akmaz. Dedim ya birkaç tane, ufak tefek var zaten. Bunların en büyüğü de savaşı fırsat bilip ölü mallarına konan bir asalağa aittir. (Sırp mıydı, Hırvat mı hatırlamıyorum.)

    Mostar'da, köprüden atlayan veletler vardır. 50 Euro karşılığında sizin için atlamaya hazırdırlar. Yalnız bu bölge italyan çıkarmasına maruzdur. Elinizi sallasanız italyan turiste çarpar. italyanlar buranın Hristiyanlaşması için elinden geleni yapmaktadır. Kiliseleri ihya etmek, dev gibi kulelere haç dikmek, her gün vakitli vakitsiz çan çalmak (Ezana nispet olsun diye. Zira çan sadece pazar ayini için çalınmalıdır.) sıradandır.

    Boşnaklar Sırplar'a kafir; Hırvatlar'a ise hem kafir hem münafık derler. Çünkü savaşta önce birlikte Sırplar'a karşı savaşmışlar ancak sonradan Sırplar ile birleşip Boşnak Müslümanlar'a saldırmışlardır.

    Ülke üç milletin temsilcilerinden oluşan bir meclis ile - daha doğrusu üçlü ve sıralı başkanlık usulü ile - yönetilir. 6 aylık dönemler halinde yönetim el değiştirir. Bir karar almak için üçte iki çoğunluk gerekir. Ancak ne altı ayda bir karar çıkıp icra edilir ne de uzlaşma sağlanır. Çünkü bir Katolik, bir Ortodoks, bir Müslüman dünya yıkılsa aynı fikirde buluşamaz efendim. Bu saçma ve emsalsiz yönetim şekli, AB tarafından kendilerine, havanda su dövsünler diye kasten dayatılmıştır. Böylece ilerlemeleri engellenmiştir.

    Savaştan kalma utanç abideleri, mekanlar ve mermi izleri her yerde karşınıza çıkar.

    *****

    Sandığınızdan daha Türk canlısı, Müslüman, bilinçli, gururlu, temiz, sakin insanlardan mürekkep, tarih kokan, yemyeşil, cennet gibi bir ülke...

    Sanki Karadeniz'de bir şehir gibi... Kendinizi Avrupa'da hissettiren birkaç şey (magandasız, klaksonsuz trafik, tertemiz sokaklar, şehir merkezinde akan berrak ırmaklar, gördüğünüz tüm çeşme ve musluklardan içilebilen temiz su vb.) dışında, yurdunuzda hissedersiniz.

    Türk olduğunuzu öğrendiklerinde Türkçe konuşurlar sizinle. Hepsi ülkemizi bilir ve sever.

    Çay tiryakisi iseniz yanınıza sallama da olsa çay alıp gidin. Çünkü orada, bizdeki çay niyetine kahve içiliyor ama en azından Türk kahvesi. "Türk çayı bulunur." yazan bir yer görürseniz - ki ara sıra görürsünüz - dalın içeri.

    Ayrıca ayran isterseniz size bardakta yoğurt getirecekler, şaşırmayın. Benim gibi yapın efendim: Üzerinden içtikçe sulandırın, zamanla ayran oluyor. Zaten beraberinde su da getiriyorlar.

    Köfteleri meşhurdur. Bir de börekleri. Yemeyeni döverler. Köfte dediysek buradaki gibi 4 tane falan değil, tam 10 tane parmak boyunda köfte gelir. inegöl köftesine benzer. Yemek fiyatları makuldür. Burada daha pahalı diyebilirim.

    Hediyelik eşya almakta zorlanabilirsiniz. Çünkü pek yerel bir şey göremedim ben. El dokuması şallar ve Başçarş'da satılan örgü giysiler dışında nev-i şahsına münhasır bir şey yok. Tıpkı bizim turistik eşya tezgahlarımız gibi; incik, boncuk, magnet vb. Ha matruşka var bir de.

    Benim kaldığım otel temizdi. Türk tv kanalları da vardı.

    Tuvalet konusu can sıkabilir. Çünkü klozetlerde fıskiye yok! Kağıda devam... Avrupa işi bunlar! Ancak alaturka isteyen olursa çarşıda o da var. Bunlarda da musluklar ters yönde!

    Abdest alacaksanız şayet, şadırvanlarda oturmaya tabure falan yok. Ayakta duracaksınız, eğilerek abdest alacaksınız. Yok öyle oturmak, yayılmak falan. imam hatip okullarına medrese diyorlar. Bosna Hersek bayrağı yanında yeşil Osmanlı bayrağı da dalgalanıyor.

    Mezarları yerle bir seviyede. Dümdüz çayırlarda. Bizdekiler gibi yükseltilmiş değil. Sadece baş ve ayak taşları var, o kadar.

    Arabada vergi sıfırdır. Asgari ücret bir ev kirasına denk gelir. Ancak ev fiyatları ucuzdur. Apartmanlar haricinde çok sayıda iki üç katlı, bahçeli ve müstakil ev vardır ve bunlar estetiktir. Köy evleri bile birer yazlık ayarındadır.

    Kızlar ortalama 185, erkekler 195 cm boyundadır(!) 178'lik bir erkek olarak bile cüce sayılırsınız. Komplekse girmeyin. Geri dönecek ve yine standartları yakalayacaksınız ne de olsa.

    Boşnaklar, kendi ülkelerinde yok sayılır durumdalar dünya nazarında. Ancak mert, mücadeleci, azimli, kararlı ve diktirler.

    Ben bu ülkeyi ve insanlarını sevdim. Görmenizi tavsiye ederim.
    0 ...
  35. 94.
  36. kişiler için değil, türkiye için sokağa dökülebilecek kardeş ülke.
    0 ...
  37. 95.
  38. uludere'deki '''masum''' kaçakçılar için götünü yırtanlara katliamın ne demek olduğunu anlatan ülke.
    yüzüne bakmaya utandığım vatan toprağım.
    2 ...
  39. 96.
  40. Memleketimdir, taşına toprağına kurban olduğum, havası bile ayrıdır benim gözümde.
    0 ...
  41. 97.
  42. Türkiye deki Boşnak Sırpların anavatanı. Tası tarağı toplayıp havasına hayran oldukları memleketlerine gitseler keşke. Gerçi Bosna ve hersek hükümeti istemiyor bunları.
    2 ...
  43. 98.
  44. harika bir yerdir. anavatanım. bosna ve hersek hükümeti kabul ederse anında giderim.

    türkiyede güzel mutluyum ama bir bosna değil. türkiye, şişirilmiş bir balon * şanlı tarih masalları, ulus devlet anlayışı, laikliği kavrayamaması.

    zaten sokaktaki insan zavallı.

    işçi sınıfı lümpen, burjuvası devrimci. bu nasıl bir ülke lan.
    1 ...
  45. 99.
  46. aslında ana vatanım olan, ama henüz görmenin nasip olmadığı yerdir. gidip de görmemek tamamen kendi ayıbımdır.
    1 ...
  47. 100.
  48. Konyada bir mahalle adi. %85 i öğrencilerden oluşuyor kanimca.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük