gerçektende bu hayatta böyle bir sergi ile bir daha karşılaşamayacağınız bir sergidir. kadavralara bakarken "bu kadavrayı bu hale getirmek için ne kadar sabırlı olmak gerekiyor acaba ?" sorusunu sürekli aklınıza getirmenize neden olabilir.
birde içerisi hakkında detaylı bilgi vermektense şöyle bir tezde bulunacağım. sergiyi dolaştıktan sonra bende dahil olmak üzere 4 kişiye sorduk;
- canın, şimdi söyle mis gibi ızgarada pişmiş bir et yemek istedi mi ?
4 kişininde verdiği cevap "evet, hem de çok" türevlerindendi.
inanınki belki size çok iğrenç veya mide bulandırıcı gelebilir ama, orda o kadar kırmızı kırmızı bacak kaslarını, bicepsleri, göğüs kaslarını vs. görünce insanın iştahı kabarıyor. bilemiyoruz biz mi vaşhiyiz yoksa kırmızı renk bizde ters tepkilere mi neden oluyor ? anlam veremedik.
hele üzerinde şövalye olan bir at var, o atın bir baldırı var. tam ızgaralık tam.
önemli not: bunların dışında son derece bilimsel olarak yararlı bilgiler edinmenizi sağlamaktadır.
he birde unutmadan, biz oradayken 3 kişi bayıldı. sergiyi ziyaret edenlerin çoğuda tıp alanında çalışanlar olduğu için, ben ömrümde bayılan bir insana bu kadar teknik yaklaşıldığını ilk defa gördüm. kafa yerden bilmem kaç derece eğik olsun, bacaklar 90 derece ile dizlerden kırık, bacakları sallayın, birazdan gözlerini açar, evet açtı, geçmiş olsun iyi günler.
birde 3. bayılan bayan için yanımdaki karı koca doktorların yaptıkları inanılmaz bir yorum vardı.
doktor adam : "hadi bari bu kadını git sen ayılt, belki meşhur olursunda, akşam seni izleriz tv de."
doktor kadın : "aman 70 tane doktor var burda. acilde çalışan doktorlar vardır, onlar atlarlar şimdi."
bu diyalog sergi sonuna kadar sohbet konumuz olmuştu.
mutlaka gidilip görülmesi gereken bir sergi. insan gezdiği anlarda sanki maket gezziyor hissine kapılıp ya aslında bunlarda birer insandı idrakına varınca sergi çok daha etkili oluyor. sırf bir kadavra değil aynı zamanda sanatla buluşturarak ve son derece estetik olarak gösterimleri olduğundan muazzam bir sergi olduğunu anlıyoruz. istanbul da yaşayan ve imkaanı olan herkesin görmesi gerektiğini belirtmek isterim.
sürekli pipi gördüğünüz sergi..
ama daha ciddi bir tanım yapmak gerekirse, nasıl bir mucize olduğumuzun kanıtı sergi...
insan gerçekten mucizevi bir varlık..
dünyada 30 milyondan fazla kişinin ziyaret ettiği, şu anda istanbul modern antrepo'da bulunan sergi...
prof. gunther von hagens tarafından plastinasyon tekniği kullanılarak dondurulan cesetlerde insan bedeni en ince ayrıntısına kadar incelenebilir.
(bkz: bodyworlds.com)
okan bayülgen'in programında varlığını öğrendiğim sergi.. yaklaşık 1 hafta öncesi otopsi görüntüleri görmüştüm internette, çok az bakabilmiştim ama hayatı sorgulamama yetmişti.. sonra kendime söz verdim, merak bile etsem, bu görüntülere bakmayacağım diye. çünkü insanların hırpalanarak kesilip, biçilmesi beni üzmüştü. insanlar ölmüşte olsa saygı duyulması gerekir ve bu şekilde fotoğraflarının yayınlanmaması gerekir.. cinsel organlarına kadar resimlenmiş ve dalga konusu haline getirilmiş, ağzında gözü olan ölüler gördüm..
bütün bunları düşünerek yaşanılmaz, unutayım dedim, zaten bu yaşama sanatına ters bir durum.. ki yaşamı sanat olarak görmezsek devam etmekte zor.. unutayım derken bu sergiyi gördüm..
şimdi birsürü soru var kafamda;
bu insanlar ne zaman gömülecek, bu insanların yakınları rahatsız değil mi? bundan gelir elde edilmesi ne kadar etik?..nasıl bir şeydir bu.. halen şoktayım.
aralık a kadar gösterimde olacak sergi. mumyalatma yı hatırlatır. insanların ölünce toprakta huzura ereceği düşüncesine göre, vücutlarını bağışlayan kişierin bu durumdan rahatsız olup olmadıkları sorusunu da akıllara getirir..
ayrıca her ne kadar polonya' da yasaklanan bir sergi olduğuna dair haberler olsa da kendisiyle yapılan bir röportajda fikrin mucidi gunther von hagens, hiçbir ülkede bir yasak ile karşılaşılmadığını, yasaklanan şeylerin body worlds ismini kullanarak yapılan taklit işler olduğunu söylemiş ve her şeyin yasal olduğunu, ölü bedenleri parayla satın almak gibi bir şeyin söz konusu olmadığını, kişilerin kendi istekleri doğrultusunda hayattaylen bedenlerini bağışladıklarını belirtmiş aynı röportajda.
şu sıralar istanbul' da olan bir sergi. ölü vücutlar çeşitli kompozisyonlarla sergileniyor. özel bir teknik ile bir yıldan fazla süren bir çalışma sonucunda ceset çürümeden ve kokmadan derisi yüzülerek saklanabiliyor ve bu sergide de o cesetler sergileniyor işte.