yıllardır en sevdiğim şarkıların yaratıcısı grup. kasetlerini alır dergilerden takip ederdim bu grubu. sonra dağıldılar bizi üzdüler. eurovisionda pek sevindirmeselerde bizi severiz kendilerini.
ergenlik döneminde hayranı olduğum grup. ** youtube'ta önerilenler kısmında çıkınca "du bi dinleyim" dedim, bubblin 'i 3. kez dinliyorum şu an. ergenliğime geri döndüm, allahuekber woohoo!
bir zamanlar sevdiğimiz, erkeklerin bile şuan bir justin bieber one direction kadar nefret etmediği, bakıldığı zaman en azından sesi güzel olan bir kaç elemana sahip, yaptığı güzel şarkılar da bulunan bir boyband idi. şimdi anlıyorum ki zaman zaman bir şeyler moda oluyor. 90'larda backstreet boys olsun blue olsun, sonrasında bir tokio hoteldir ki geldi geçti. şimdilerde ise directionlar. demek ki bu da geçecek ve sonra yenisi de gelecek diye düşündürüyor insanı.
tanımayan bir çok sapı olan grup. sevdiğin grup diye başlık açılıyor. blue yazıyorum. red olmasın o diye birde hakaret yiyorum. amına koduğumun aptalları. az araştırın böyle sağlam grubu öğrenin.
artı daha kazım koyuncuyu tanımayan kişiler var kimlere öğretiyorsam.
gerçi bilmemek sorun değil. her şeyi bildiğini sanmak sorun.
tanım: türkçe de anlamı mavi olan grup. **
Unutulmaya yüz tutmuş grup. Bi zamanlar bu kadar hit şarkılara sahip olan boyband şimdilerde çıkartıkları Roulette adlı albümle fazla ses getirememiş, hatta 2011 de Eurovision' da anca 11. Olabilmişlerdir. Lee Ryan ın sesi aralarında en iyi sestir.
british boybanddir. anadolu lisesi yillarimdan kalma olarak tanirim kendilerini. o zamanlar hazirlik siniflari normallestirilip liselere katilmisti. haftada 10 saat ingilizcemiz vardi. egitim seti aldirdilar zorla tabi. bizimki longmandi. magazin dergisi gibi mubarek. kitaplarinda blue grubu tanitimi vardi. webbe'ler, costa'lar, ryan'lar, james'ler girla gidiyor. listening kisminda da sarkilarini dinletip kelime doldurtuyorlardi.
o vakitler zaten dido'nun yuz guzeli secildigi, usher'in grammy odullerinde agladigi yillar. hatta simdinin fast and furious furyasi yerine torque filmi milleti gaza getirirdi (tabi iki teker cinsten). boyle vakitlerdi ve blue da epey unlu ve basariliydi vokal anlamda. daha sonrs eurovisiona katildilar zaten.
o gun bu gundur blue dinledikce gencligimi hatirliyorum.
Simone,antonio,lee,duncan dan oluşan iki binli yıllarda popüler olan ingiliz boyband.ben çakma brad pitt i beğenirdim ama lee nin sesi güzeldir.zaman Zaman dinlerim.you make me wanna klibi sürekli yayınlanırdı kanallarda.one love,breath easy,get down on it,fly by gibi hitleri var.elton john kadar söyledikleri sorry seems to hard is word şarkıları da çok güzeldir.her ne kadar ayrılıp solo albüm çıkarsalar da 2013 yılında bir araya gelip roulette adlı albümlerini çıkarmışlardır.hurt lovers bu albümde favorimdir.röportajlarında biz artık boyband değil manband olduk diyecek kadar esprili adamlardır.
Bugün bir mağazada fly by şarkısı çalan 2000 li yılların ingiliz grubu.best of albümü 2004 te çıkmıştır.brad pitte benzer duncan james sesi güzel lee grubu alıp götürmüştür.en son 2013 roulette isimli albümlerini piyasa sürmüş Hurt lovers ile çıkışı yapmışlardır.bir süre ayrılmışlardır.one direction un bu gruptan daha başarılı olduğunu düşünmüyorum.breath easy,one love,sorrry seems to be hardest word,you make me wanna gibi güzel şarkıları var.
bana yavuz çetin'i neden sevdiğimi anlatmış olan, aynı zamanda kerim çaplı gibi çok değerli bir canı tanımama fırsat veren, 90'lı yıllarda yeni ateşlenmekte olan Türk Rock müziğinin ilk kıvılcımları hakkında güzel özetler geçen samimi ve iyi ki yapılmış dediğim belgesel.
yavuz çetin'i, kerim çaplı'yı tanımayan, müziğe gönül vermiş, underground kültüre düşkünlüğü olan ve türkiye'de iyi bir şeyler yapmak üzerine idealleri olan herkesin mutlaka izlemesi gerektiğini düşündüğüm bir belgesel aynı zamanda.
amy winehouse adına yapılan amy belgeselinde de gözlerim dolayazmıştı keza blue da bana bu hissi yaşattı.
yetersiz kalmış bir belgesel. keşke bölümlere ayırıp daha uzun soluklu bir yapım yapsalarmış. zira bu adamlar öyle kısa bir sürede anlatılacak adamlar değil.