black swan

entry333 galeri51
    101.
  1. bi kaç arkadaşım kötüledi ama ona rağmen izledim. iyiki de izlemişim.

    müziklerinin katkısıyla soluksuz izlenen film.*
    son 20 dakika donup kaldım resmen.*
    2 ...
  2. 102.
  3. başlarda sıkar, sürekli gerer, sonunda da görselliğiyle beraber güzel bir son takdim eder.

    spoiler

    evet baleden anlamayan biri için icra edilen sanatın güzelliği algılanamayabiliyor. şahsen bana öyle oldu. beyaz kuğu siyah kuğuydu derken çat pat bir şeyler kapıp, demek bunda böyle bunda da böyle olması gerekiyormuş dedim. benden kaynaklı olarak içime sinmedi ama ara ara.

    filmin genelinde ise natalie portman'ın o gergin suratı, sürekli bir şeyler olacak havası mimikleri, benden kesinlikle geçer puan aldı. soundtracklerinin katkısından ziyade natalie'nin oyunculuğu bana yeterince gergin bir ortam yarattı. film bittikten sonra dahi o gerilim kolay kolay atılmıyor insanın üstünden.

    aronofsky pi'de de requim for a dream'de de gördüğümüz üzere karakterlerine halüsinasyon gördürmeyi çok seven biri. bunların en iyi örneği şüphesiz ki requim for a dream'dedir. ayrıca yönetmen halüsinasyon sahnelerinin sonunda soru işareti bırakmayı seviyor. ne oldu nasıl oldu'dan daha çok sonuca götürürken yaşanılanlara değiniyor halüsinasyonlarla.

    doğruyu söylemek gerekirse aronofsky'den daha iyi bir anlatım bekliyordum ama bu da kesinlikle iyi. natalie portman ise tek kelimeyle olağanüstü.

    spoiler
    2 ...
  4. 103.
  5. hoş bir film olmuş. fakat film izleme yeteneği olan her boku sormayan arkadaşlarla izlenmesi çok daha iyi olur, zira yanındakine cevap vermekten filme konsantre olamıyorsun.

    bir de filmdeki kızların saç modelleri hep aynı birbirleriyle karışıyorlar film içinde. *
    4 ...
  6. 104.
  7. FiLMLE iLGiLi GENEL YORUMLARDA NiNA'NIN KENDiNi YARALAMASININ SEBEBi, ANNESiYLE YAPTIĞI TARTIŞMADAN DOLAYI HOCASI THOMAS'IN GÖSTERiYE LiLY'i ÇIKARACAĞINI SÖYLEMESi OLDUĞU FiKRi ÖN PLANDA. FiLMLE iLGiLi TAMAMEN YANLIŞ BiR OKUMA BU. BENCE BiLHASSA YARALADI KENDiSiNi NiNA VE YARALANDIKTAN SONRA O GÜNE KADAR Ki EN GÜZEL PERFORMANSINI SERGiLEDi. "ÖLMEK ÜZERE OLAN BiR KUĞUYU ANCAK ÖLMEK ÜZEREYSEN ANLAYABiLiRSiN" DiPNOTU VARDI BENCE. BU; RESSAM WiLLiAM TURNER'iN "DENiZDE KAR FIRTINASI" iSiMLi TABLOSUNU YAPMADAN ÖNCE BU MANZARANIN NASIL OLACAĞINI HiSSETMEK iÇiN KENDiNi BiR GEMiNiN DiREĞiNE BAĞLATIP, 4 SAAT BOYUNCA DENiZDE KAR FIRTANISIYLA YÜZLEŞMESiNi HATIRLATTI BANA.

    DÜCANE CÜNDiOĞLU "Varlığın kokusunu içine çekebilmek, hakikatin derûnuna biraz daha dokunabilmek" iÇiN YARALADI KENDiNi DiYOR YAZISINDA. KELEBEK GiBi DiYOR. BiZ KENDiNi ATEŞE ATIP, YANDIĞINI DÜŞÜNÜYORUZ; O ZEVKiN DORUĞUNA ÇIKIYOR. ÇÜNKÜ "Vecd u istiğrak hâlindeyken acı ve ızdırab duyulmaz" DiYOR.

    http://yenisafak.com.tr/Y...883&y=DucaneCundioglu
    5 ...
  8. 105.
  9. muhteşem bir film. hırs, öfke ve gerginliğin insanı nasıl bir dönüşüme sürüklediğinin hikayesi. hırsın bir insana neler yaptırabileceğini çok güzel şekilde gözler önüne seriyor. en iyi film ödülünü alamasa bile en iyi kadın ödülünü natalie portman kesinlikle alır.
    3 ...
  10. 106.
  11. bir aranofsky hayranı olarak söyleyebileceğim bu filmin tamamiyle bir natalie portman filmi olduğu. yönetmenlik adına çok özel bir şey ya da özel bir senaryo, özel bir kurgu göremedim ben. evet çok iyi bir film evet sanat yönetimi çok iyi. ama aranofsky nin bana göre en kötü filmi. bu kadar çok klişe içeren bir film beklemiyordum. oscarı haketmiyor. ama natalie portman 100 tane oscar olsa az, öyle oynamış.

    --spoiler--
    portman'ın oynadığı karakter nina 1 dakika bile nefes almıyor filmde, hiç huzur bulamıyor. oyunculukla ilgili tek eleştirebileceğim şey portman'ın film boyunca suratının asık, kaşlarının yukarda olması olabilir. bir de garip gelen bir insanın bu kadar ağır ruhsal bir hastalık yaşarken bu kadar zor bir gösteriyi tamamlayabilmesi mümkün müdür, belki de bir doktorun bu soruyu yanıtlaması gerek. mümkün de olabilir, kim bilir.
    --spoiler--
    5 ...
  12. 107.
  13. ödül toplamak için yapılmış film başka pek de bir numarası yok.
    4 ...
  14. 108.
  15. Çok güzel bir psikolojik filmdi. Detaylar güzel işlenmiş ve Natalie bu filmde gerçekten güzel oynamış. Şahsen beni filmin içindeymişim gibi hissettirdi ve duygusal olarak gerdi.
    3 ...
  16. 106.
  17. ilk önce aranofsky seven biri olarak filmi oldukça beğendim ama oskarlık oldugu konusu uzun uzun tartışılır. psikolojik gerilim tadında özellikle son 20 25 dakikası mükemmel, karakterler sağlam * bunun dışında herkesin dediği gibi natalie mükemmel bir oyunculuk segilemiş oskarın en büyük favorisi oldugu su götürmez bir gerçek.
    1 ...
  18. 104.
  19. tamamen natalie portman üzerine kurulmuş, iyiki de öyle yapılmış film.
    in portman we trust.
    2 ...
  20. 105.
  21. son 30 dakikasına kadar öff püffler arasında izlenmiş, son 30 dakikada çat diye kendine bağlamış filmdir. notu bence 10 üstünden 6.5 tan 7 dir. natalia kızımız da iyi oynamış görüldüğü kadarıyla. sonuyla kurtarmış bir filmdir işte öyle.
    2 ...
  22. 106.
  23. bu gece oscar almasını beklediğim eser.
    1 ...
  24. 107.
  25. Kusursuzluk çabasıyla kadınların yasayıp yasatacaklarını en ıyı anlatan filmdir efendım.
    2 ...
  26. 108.
  27. izleyeni anlamsız bir şekilde germesi ve natalie portman'ın performansı dışında bir numarası olmayan film. kesinlikle bittiğinde "vay amına koyim arkadaş ne filmdi yaa" dedirtmiyor. nasıl bu kadar ilgi çekti anlamak mümkün değil doğrusu.
    4 ...
  28. 109.
  29. 83. oscar ödülleri'nde sadece "en iyi kadın oyuncu" ödülünü alarak, haksızlık edilmiş filmdir.
    5 ...
  30. 110.
  31. bazı yorumlara bakıp çekinerek gittiğim, ama verdiğim paranın hakkını sonuna kadar veren film.

    çoğu kişi filme sıkıcı falan demiş; alakası yok. ömründe baleye gitmemiş ve baleyi sıkıcı bulan şahsıma gayet akıcı gelmiştir. evet, filmin ilk yarısı durağan ama kendine çeken bir ilerleme söz konusu. ikinci yarı zaten akıp gidiyor. finali de güzel sayılır.

    natalie portman'ın olağanüstü oyunculuğu sayesinde, kızın psikolojisi seyirciye müthiş aktarılıyor. rolü resmen yaşamış kadın. oscar'ı sonuna kadar hak etti. hatta bir tane daha verselerdi kimse bir şey diyemezdi.

    izlemediysen gerisini okuma!



    --içine eden--

    nina'nın cam parçasını lily'e saplamadığını en son sahnede* öğrenseydik tam ters köşe olurduk. yani herkes başına toplandığında bu karnından cam parçasını çıkarıp son sözlerini söyleseydi über-fantastik olurdu...

    --içine eden--
    6 ...
  32. 111.
  33. Olmuş film. Yeaaa inception'a niye oscar vermediler diyen bebelerin filmi anlaması beklenemez tabi o başka mesele.

    Filme gelince The Wrestlerdaki Randy The Ramm karakteri işinde olabildiğince rahat, hayatı olabildiğince kafasına göre yaşayan, ailesiyle ilişkileri olmayan onları düşünmeyen ve buna rağmen başarıya ulaşmış yani gençliğinde siki taşşağına denk sonrasında ise yaşlanıp maddi ve manevi açıdan düşüşe geçmiş yani işinin yarattığı sorunlarla boğuşan ama işinden kopamamış, gençliğini özleyen efsane bir karakterdi.

    Burada ise Nina karakteri, Hayatını tamamen kontrollü yaşayan, hatta ailesi tarafından zindan haline çevrilen, disiplinli, kendini hiçbir zaman salamayan ve özgürleşmesi gereken işinde başarılı ama başarısının sorunlarını da taşıyan bir karakter.

    yani ben bu filme The wrestler gibi hayatımın filmlerinden biri olan filmden bağımsız bakmıyorum.

    Film boyunca bir bale sahnesi izler gibiydik ki filmin sonunda bu sahnenin atmosferi tavan yaptı, yani sahnelerin akışı birbirine bağlanışı kuğu gölüyle ilişkisi ve nicesi.

    Oscarda yönetmenlik, en iyi film bilmem nelere aday olan filmleri izlemedim inception ve social network harici ama bence bu film hakediyordu . Ha the King Speech'i izlerim daha güzel de olabilir veya The fighter bile daha güzeldir bilemem.

    Ayrıca Filmlerde özgünlük arayanlara da bu aralar ayar olmaya başladım. Arkadaş neyin özgünlüğü lan? Mal mısınız? 20 yıldan beri Sosyal açıdan dünya hemen hemen aynı, yani şehirleşme aynı, köylerin durumu aynı, teknolojinin yaptığı atılımlar ön görülemeyecek atılımlar değil. e 20-30 yıl boyunca da çekilebilen çekildi, mesele neyi çektiğin değil nasıl çektiğindir, bu filmde de aranofsky tabiri caizse ortalığın amınakoymuştur, Ben The Wrestler gibi 80ler! ve erkek adam filmi olan baş yapıttan sonra bu filmi de bayanların daha iyi anlayabileceği film olmasına rağmen sevdim.

    ki eminim bir şekilde bayanların birçok sorunlarına da onların anlayabileceği şekilde değinmiştir bu film.

    ek: The wrestlerın da kendine ait müziği yoktu, ama kullanıldığı her yer filmi anlamlandıran tamamlayan çok güzel seçilmiş müziklerdi. Ama şimdi Accept sana ne ifade ediyor, Scorpions deyince Wind of changeden ötesini söyleyemezsin, söylesen de berlin duvarının yıkıldığı zamanı hatırlamayı bırak büyük ihtimal o zaman doğmamışsındır vs vs.
    4 ...
  34. 112.
  35. oscar filmi diye çekilmiş, öyle de kalmıştır. Psikolojik, dram ve hatta trajedi... böyle olunca başrôldeki nathalie portman'a büyük iş düşmüş, o da bağırta bağırta heykelciği almıştır. filmin şanssızlığı bir diğer oscar filmi olan the king's speech'in gerçek bir öyküden alınmış olmasıdır.

    haaa, bana sorsanız inception'dan başka güzel film görmedim geçen yıl ama oscar da diğer film festivallerinden farklı değil. kompleksli ve çıkarcı adamlardan kurulu jürinin seçimi.

    not: haydi, bana da "sinemadan anlamaz ergen" muhabbeti çekin... ama sonra oranız buranız acımasın. selim pusat? e, haydi ama.
    4 ...
  36. 113.
  37. nathalie portman a oscar ı kazandıran filmdir.
    Filmin ana teması Pyotr ilyiç Çaykovski'nin kuğu gölü balesinin bir sanat yönetmeni tarafından yeniden tasarlanması. emekliye ayrılan bir balerinin yerine bu ilk gösterimde kimin kraliçe yi oynayacağı konusunda dönen entrikalar. Aslında bu entrikalar filmin sadece başlarında seyirciye nüksettirilmiş. devamında ise annesi tarafından el bebek gül bebek büyütülen, üzerindeki mükemmelliyetçilik baskısı nedeni ile kafayı sıyırmış bir kızın psikolojik dramı.
    Portman bu dramı öylesine ustalıkla oynuyor ki bir anda genç kızın avcunda buluyırsunuz kendinizi.
    kuğu gölü balesinin temalarından olan büyü ile kötü kıza çevrilme düsturunu sanat yönetmeninin isteği ile aynı kişi oynamalıdır ve bu kolay bir şey değildir. hem masum güzeli hemde büyü yapılan tiradı genç kız için üstesinden gelmesi hayli zor bir şizofreniye dönüştürür. ve işte filmin gelişme bölümünden finaline kadar geçen süreçte bu paranoyalar, hırs, mükemmeliyetçilik duygusu seyrine doyum olmayan bale resitali ile birleşince kendim adına bir baş yapıt ortaya çıkmış.
    6 ...
  38. 114.
  39. 115.
  40. hırs insana neler yaptırır?

    ya da bir şeyi gerçekten istersek olur, ama vazgeçilenler istenenden büyük değildir bazen...

    nasıl şizofren olunur?*
    bir çok sorunun cevabını veren film.
    natalie portman' ın bir kez daha hakkını vererek oynadığı ve karşılığını da aldığı izledin mi değil kaç kere izledin ? filmi olmaya aday bir yapıt.
    3 ...
  41. 116.
  42. neden insanlar bu filmi ya başyapıt ya da itin götüne sokulacak bir film olarak görüyorlar anlamadım.bence hırsın insan üzerindeki etkisini,mükemmeliyetçiliği ve şizofreniyi kendi içinde iyi bir şekilde anlatan bir film.filmin beğenmediğim yönleride haylice var.puan verecek olursam 10/7'dir benim için...
    3 ...
  43. 117.
  44. 118.
  45. 119.
  46. son 45 dakika nefes almadığım filmdir.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük