kötü bir ruh halindeyken izlenmemesi gereken filmdir kendisi. *
portman oscar'ı alır dediğim, izlerken her balerin böyleyse diye düşündüğüm hatta uzun bir süre bale izlemeye gitmemeye karar verdiğim bir eserdir. Başyapıt değildir. nitekim ben portmanı the other boleyn girl'de daha çok beğenmiştim fakat bu filmde de kendimi kaptırdım. filmin bir kaç sahnesinde 'noluyo lan' diye Nina'ya üzüldüm. ama son sahne süperdi. film bittikten bir kaç saniye sonra 'vay be' dedim ve nefesimi tuttuğumu fark ettim. *
son yarım saate kadar uyutan, sonra da temponun dibine vuran güzel film. anlatım falan güçlü ama natalie portman'dan başka sivrilen bir yanını göremedim ben. bu rolüyle oscar'ı sonuna kadar hak etti bana göre.
film bittikten sonra natalie portman'a "yes you were" demeyen yoktur heralde.
internet sayesinde kötü sürümlerini izleyenlerin yorumlarını eksik etmediği filmdir.
en son sinemaya gittiğimde vizyona girecekti, girdi mi bilmem. *
fragmanıyla da beni epey etkilemiştir.
penguen çizerleri tarafından da beğenilmemiştir.
--spoiler--
sevgili nina nın başından geçenler birilerine mesela bana fazla abartılı gelmiş olsa da, kamerayla yapılan hareketler 10 numaraydı. nina zannedersem ana baskısından ötürü, beynini yeme noktasına gelmiş ve sürekli ev-dans ikilisi arasına sıkışmış bir hayata sahip safcana bir kızımız. ve fakat filmin tüm olayı olan, black swan olabilme-olabilememe karmaşasında sevgili nina nın sorunlarının içine içine giriyoruz ama bu sorunların oluşum nedenlerine fazlaca girmiyor filmimiz. nina en sonunda black swan olabiliyor ve kusursuz bir black swan oluyor amma ve lakin nina nın ne kontrolü kalıyor ne de eski sıkıcı hayatı. bu kızımızın içinde hep bir black swan varmış diyoruz film biterken, işte sevgili vincent cassel in önderliğinde ve pek güzel mila kunis in destekleriyle nina nın içindeki o black swan hafiften ve pek bir sancılı bir şekilde gün yüzüne çıkıyor ve 100 dakika boyunca yönetmen bu hadiseyi pek bir başarılı anlatıyor. ben beğendim ama bir social network değil, neden social network ile kıyasladım çünkü oscar kapışmasına gireceklerini düşünüyorum. unutmadan natalie portman ın 2010 un en iyi kadın oyuncu oscar ı hayırlı ve uğurlu olsun.
natalie portman ın oyunculuk olarak ' tamamdır işte aga. ' dedirten filmi.
gerçekten oyunculuğu tavan yaptı bu kadının.
hiç bir sahneden de çekinmiyor.
lez ilişki, masturbasyon vs.
ama film seyirciye fazlasıyla durağan gelebilecek cinsten.
çok güzel bir filmdir. filmin başları biraz aşırıya kaçan sahneler nedeniyle beni soğutur gibi oldu ancak ondan sonra film bir ilerliyor ki sormayın. izledikyten sonra şok halindeyim şu an. onun bunun yorumuna bakmayın siz de izleyin...
türkiye gösterim tarihi 25 şubat 2011 olup if istanbul 2011 içersinde 17 şubat 2011 günü afm fitaş'da galasının yapılacagı filmdir.
abdullah gül'e korsan film izleyen cumhurbaşkanı zırvasını yakıstırıp günlerce dillendiren ey sözlük! her ne kadar cumhurbaşkanını bazı siyasi olaylardan dolayı tasvip etmesem de görüyorum ki sözlükçüler korsan izleyerek epey entry kazandırmış sözlüğe.
not : yurtiçi sanatçılar ve sanat eserleri için korsanı haklı bulmuyorum.
acilen gidin,edinin,izleyin.natalie portman da mila kunis de süpersonik oynamış.başta sıkıcı-bayık bi film olcak gibi bi izlenim verirken, 2. yarısında* ağır ters köşe yapmış,mest etmiştir.
bence natali bacıya en iyi oyuncuyu , mila adlı yavruya da en iyi yardımcı kadın oyuncuyu versinler.
burdan akademiye sesleniyorum!
natalie portman'ın gerçekten etkileyici bir oyunculuk çıkardığı özellikle şu white dan black'e geçme safhasında, annesinin stephen king romanı karakterlerine benzediği,bale ve özellikle çaykovsky sevenler için güzel bir film.kurgusu da oldukça etkileyici, sabah kahvaltısına yarım greyfurt getiren anne modelininse türk annelerine çok uzak hatta insanlığa uzak bir kişilik sergilediği* bir filmdir.en üzüldüğüm sahnesi o güzelim pastadan sadece bir parmak yiyebilmesi kızcağızın, yazıkkk.ama kız ve annenin saplantılı ve sakat geçmişleri ve ilişkileri biraz daha irdelense süper derinliği olan bir film olacakmış,ama o zaman da çok gişe yapmazdı tabi yine de güzel, tavsiye edilir.zaten natalie yönetmenden özellikle dans ile ilgili bir şey yapmak istiyorum diye istekde bulunmuş.
golden globe ödül törenindeki sözleri de çok güzeldi; filmde bir sahnede masum white swanimiz natalie, dans ederken partneriyle, balenin sapık* ya da gerçekçi yönetmeni, erkek partnere sorar natalie için; 'bununla sevişmek ister misin' diye, adam da pek olumlu bir cevap vermez.ödül töreninde Natalie golü atar ve; filmde o sahnedeki partneri, gerçek hayattaki kocası olan adamı, gösterir ve yalan söyledi, çünkü gördüğünüz gibi hamileyim derrr.*
"bu nasıl bir oyunculuk" diye düşündüren film. dans sahneleri beni benden aldı. bildiğim kadarıyla 2 yıl ders almış natalie bu film için. kesinlikle izlenilesidir.
edit: bazı filmler sadece bi kere izlenmeli. 2.kez izlediğimde psikolojim bozuldu. bu ne kadar saçma sapan bi takıntıdır arkadaşım! her şeyin fazlası zarar, bu da bu filmden çıkacak sonuçtur.
natalie' ye şapka çıkardığım, başlangıçta bale olayı nedeniyle mesafeli yaklaştığım, daha sonra natalie' nin muhteşem performansı sayesinde çok etkilendiğim, müthiş film. film aynı anda bir çok şeyi sorguluyor; kazanma hırsı, insan psikolojisi, anne kız ilişkisi... spoiler vermeyelim izleyin yeter...
natalie portman ve mila kunis dışında pek bir atraksiyonu olmamasına rağmen muhtelemen natalie'ye oscarı kazandıracak film. sonu daha farklı olabilirmiş, sönük kalmış.
17 ocak 2011 tarihli afm fitaş beyoğlundaki galasındaaralıksız 2 saat boyunca izleyenleri hayranlıkla koltuklarında mıhlayan film. oscar ödüllerinde de adından söz ettireceğini umuyoruz.
filmin ilk dk'ları: an itibariyle karar verdim ki, benden balerin çıkmaz.
kız kahvaltıda yarımdilim greyfurt yiyo lan!
ben o greyfurt'un 4 katını sıradan bir atıştırma olarak tüketiyorum. çikolatasız ölürüm. benden balerin çıkmaz anam.
--spoiler--
* mina culis gerçekten kulis arkadında hem hoca hemde erkek baş baletle kırıştırdı mı?
* sonracığıma sahnede düştüğünde dizine hiçbir şey olmadı mı?
* öldü mü kaldı mı?
evet ya pek çok soru var kafamda bunlardan başka...