izledikten sonra adamlar yapmış abi dediğim, hele o bisiklet üzerinden inmeyip özgürlüğüne kavuşma peşinde koşan insanları konu alan bölümünden sonra 80 levellik clash of clans çarımı bana bıraktıran mini filmlerden oluşan dizi.
efenim ingiliz dizisidir. her bölüm farklı oyuncu ve zannediyorum ki farklı yönetmenle çekilmiştir. herşeyi bir yana, yönetmen, görüntü yönetmeni ve senaristi ile aşmış dizidir. Daha da iddialı konuşmak gerekirse; bu güne kadar izlediğim en iyi dizidir.
dizi tavsiyesi isteyen eşe dosta tavsiye verirken genelde şu söz kullanılır "ilk bölümler çok şey değil ama gittikçe sarıyor gerçekten mükemmel" ama bu dizinin ilk bölümü tek başına bir film konusu yapılabilecek düzeyde içeriğe ve güzelliğe sahip.
teknoloji ile yaşamaya oldukça adapte olmuş dünyayı ve insanları oldukça rahatsız edici gerçekleri sıradışı bir kurgu ile bizlere servis eden distopyavari harika dizidir. bölümlerinin yarattığı şok etkisinin yanında isminin kendimce çıkardığım anlamı da ayrı bir şok etkisi yaratmıştır. black bildiğimiz üzere siyah kara anlamına gelir aslında burada bu renkten yola çıkarak kötü, sevimsiz anlamını çıkarıyorum ben ve ayna da bildiğimiz üzere karşısında ne varsa aynen onu yansıtır tüm çıplaklığıyla, gerçekliğiyle. yani adamlar bize kara bir ayna tutuyor izleyicilere ve diğer tüm insanlara. bizleri diziyi izletirken eleştiriyor. al diyor sana kara ayna artık ne yaparsan anlayana bu kadarı da yeter anlamayana ayna girse az diyor. dizinin büyüsüne kapılmamak lazım ve buradaki inceyi kapmak lazım bence. bu yukarıda çıkarttığım anlam nedeniyle ayrı bir bağlandım diziye.
3'er bölümden 2 sezon ile şimdiden en iyi diziler arasında yerini almıştır.
birbiriyle bağlantısız bölümler olmakla birlikte göstermek istedikleri ve verdikleri toplumsal mesajlar tüm ülkelerde kamu spotu mahiyetinde ayda bi kez izletilse hiç de fena olmaz.
1. sezon 1. bölüm ; teknoloji ile birlikte gelişen sosyal medya'nın insanların nasıl insanlıktan çıktığını, ve git gide pornografiye ve iğrençliklere karşı duyarsuzlaşmakla birlikte insanların rezil oluşuna nasıl bir tepki vermeye başladığımızı anlatıyor.
1. sezon 2. bölüm ; daha iyi yaşam vaatlerinin insan'ın düşünce sistemini nasıl çökerttiği ve olmak istemediği halde yaptırdığı ve aldırdığı kararları sorgulattırıyor.
1. sezon 3. bölüm ; gelişen teknolojinin insan hayatını rahatlatması ve kolaylaştırmasının yanında normal bir yaşamın içine nasıl sıçabiliyor temalı olarak yapılmış..
ilk bölümünü izleyip, baya etkilemiştim. O zamanlar bu kadar izleyicisi de yoktu. 2. Bölümü beklerken unutulmuş kalmış.
Başlığın hortlaması sayesinde izlemeye kaldığım yerden devam edeceğim alışılagelmişin dışında dizi.
insanın kendi psikolojisini, hayatını, çevresini, izlediği her saniye ne düşündüğünü sorgulatan 3 sezonluk ve her sezonun üç bölümden oluşan bir dizidir. baya önce izlemiştim. şimdi düşününce tekrar izleyip, kendimi o kadar sorgulama cesaretinde bulunamadım. dünyada ilk bölümün mantığını anlayacak çok kişi olduğunu düşünmüyorum, ama diğer bölümler daha kolay kavranabilir. velhasıl çok zamanınızı almaz, tavsiye edebileceğim nadir serilerden biri.
Her insanın izlemesi gereken güzel yapılardan biri, yanlız denenmiştir sadece izlemek yeterli değil o kafanın içindeki beyni kullanmak. Film üstünden çıkarımlar yapıp hayata en azından bir kısmını uygulayabilmek gerekli.
s2 e2 idi yanlış hatırlamıyorsam , ölen sevgilisinin tüm sosyal ağ konuşmalarının bir başka yapay insana yerleştirilmesi ve onunla yaşamaya başlaması , dram olmamasına rağmen hayvan gibi ağlamıştım , evet malım.
karışık olarak izlemeye başladığım dizi.
1 sezon 3. bölümü ve 2. sezondan 1. ve 2. bölümü izledim.
çok iyi lan teknoloji bağımlılığına iyi pandik atılmıştır.