araştırmalar göstermiştir ki, doğru insan (kızlar için erkek) yoktur. doğru kadın vardır.
Kimisi su gibidir, onu ancak toprak gibi biri paklar.
kimisi demir gibidir, onu sadece ateş yumuşatır.
kimisi de elmas gibidir, atsan kırılamaz, güzel sözle ancak traş edilebilir...
doğru insan diye birşey olmadığı için, asla bulunamayacak olandır. sevilecek her insanın seçimi (aşk, dostluk vs) yansıtamadığımız kendimizin ötekinde olduğu varsayımımıza dayanır. doğru insan dediğimiz yansımamızdır. ancak yansımayı aramak, farklı mesafelerde asılmış aynalara bakmaya benzer. kimine bakmak için bacakları büküp, aşağı eğilmek gerekir. başlangıçta iyi gelsede bir süre uyuşma hissi sizi yorabilir ve o aynaya bakmayı bırakabilir insan. bir diğer yanısmayı kendinden oldukça uzun bir mesafedeki aynada bulabilir kişi. bu sefer parmak ucunda durmak güç gelir ve çöküverir yere. hangi aynaya en fazla bakmaya tahammül edebilirse insan kendince doğrusunu en uzun onla yaşar.