başlığın dil bakımından zengin olması için elimden geleni yaptıysam da başaramadım.
hep izliyoruz olimpiyatlarda, şampiyonalarda, turnuvalarda yüz metre, iki yüz metre, dört yüz metre, bin beş yüz, engelliydi bayraklıydı türlü atletizm dalını.
parkur uzunluğuna göre temposunu ayarlayan atlet son düzlükte insan olmaktan çıkıyor. bir çita, uçak hayır o bir ufo, süpermen ne dersen de artık. tırmalıyor anlayacağın.
tam bitiş çizgisine özellikle kıç-kıça giren sporcularda daha çok görülen kafayı vücudun olabildiğince ilerisine atma olayı dalsım edasıyla cereyan eder. ikisi birinci olduklarına sevinirken aralarında önce ben geldim lan gibi muhabbet geçer mi bilinmez. ama fotofinişte kimin ne mal olduğu belli olacaktır. ve o fotofiniş çaydanlıkta pilates topuna bakan ebru şallı gibidir. ayak bir tarafta, kıç baş apayrı tarafta. allah korusundur atleti.