sürmeye başladığınız anda size özgürlük hissi verir. bazen iki elide bırakıp hafifce gözleri kapayıp rüzgarın yüzüme çarptığını hissederek kendimi ona teslim etmek saniyelik olsa bir huzur verir bana.
çocukluğumda arda kalan bırakamadığım tek şey. hala uzun süre binmediğimde içimde bir sabırsızlık hissi oluşur.
bacak ve kıç kaslarını hayvan gibi çalıştıran, ama kol kası yapmak isteyen insanların başka yöntemlere başvurmasını gerektirecek bazen spor bazen ulaşım aracı.
küçükken tek başıma öğrendim kendisine binmeyi. kendisi diyorum çünkü bi noktadan sonra kişilik kazandırıyorsunuz bu araca. ilk bisikletim bianchi'ydi. iki tekerlek , yanında da destek niyetine 2 tekerlek daha. ben , 2 tekerleğe de binerim deyü, yanındaki destekleri yamultup ayaklarımı sürte sürte öyle öğrenmiştim bisiklete binmeyi.
şimdilerde kömürlükte paslanmaya yüz tutmuş bi tanesi öyle yorgun argın duruyor. dokunmuyorum bile. dokunsam kırılır lan allah muhafaza. kalsın öyle fosilleşsin filan. yenisini alıcam. gözüme şunu kestirdim ama çok pahalı. ühü.
bulunduğum semtin anasının amı gibi dağ yamacında olmasından dolayı bırak bisiklete binmeyi vasıtaya binmeden yüz metre yürüyemediğimden alamadığım en eski sevdam. ne araba ne motor. zamanında ankarada güneşte öys sınavı öncesi stres atmak için gezip akabinde sınav anında bir gün önce kafama geçen güneşten ötürü sınavda fenalaşıp çıkmak zorunda kalıp yine akabinde taa o günden bu güne hayatımın kaymasına bir vesile olmuş olsa da 4 sene binip de bi yerini çizdirmediğim hiç lastik değiştirmek zorunda kalmadığım hiç kaldırımdır merdivendir inmediğim onu geçtim fren papucunu bile eskitmediğim velhasıl gözümden iyi baktığım ve buna mukabil çalınması ile içimi çok acıtmasını da sineye çektiğim sevdam.
Hayatta dengede durmayı ilk olarak ondan öğrendiğimiz, düştükçe hırslanarak dahada iyi sürdüğümüz, eve çıkıp indiğimizde çalındığını farkettiğimiz, hem spor için hem ihtiyaç için kullandığımız iki tekerlekli bir icat.
dümdüz bir ova olan ve her yere bisikletle taş çatlasa yarım saatte gidilebilecek bir şehirde, bazı insanların ısrarla kullanmadığı taşır. kullananlara da aval aval baktığı bir taşıt. sonra da benzine 4 lira bayılırsınız işte öyle, iyi oluyor.spor salonlarında hareket etmeyen bisikletlere binmek için arabanızla spor salonuna doğru yol alırsınız. bisiklet: rüzgarlı havada sürmesi ve yokuş aşağı uçması aşırı zevkli olan taşıt.
otobüslere, metrobüslere sokulması "yasak" olan ulaşım aracı. bir çok gelişmiş ülkede bisiklet kullanımını teşvik edici yüzlerce yenilik yapılmasına rağmen bizim ülkemizde " pisikletle toplu taşımaya pinmek yasssahh!" diyorlar.