başlayacak ilişkine dair tüm yaptığın bundan ibaret olmamalı. biri çıkıp gelecek de sonra her şey kendiliğinden gelişecek. ve sen o kendiliğinden gelişen dünyanda mutlu olacaksın.
hadi oradan. ne kadar güzel değil mi? öyle bekliyorsun falan. çünkü aşk böyle bir şey planlayamazsın. aslında planlayacağını düşünürsün içten içe. hani böyle bir bakıyorsun sağa sola nedir? ne değildir? daha mantıklı olan hangisi acaba diye? *
bir düşün bakalım. kendiliğinden geliştiğini zannetiğin ilişkilerinin hangisi kendiliğinden gelişti? sokak ortasında çarptın dikkatsizce. sonrasında o dilberin kitapları yere düştü. nasıl olduysa özür dileyip gitmek yerine tanıştınız ve kendiliğinden gelişen ilişikinizle yürüdünüz gittiniz. yok öyle yağma.
bak kendinin kendiliğinden gelişen ilişkilerine. kim ilk kez aradı? kim ilk kez çıktı geldi? kim ilk kez birlikte olmak isteyen kimdi?
şöyle bir şey olabilir :
-zigon kız arkadaşın kim tanımıyoruz hiç?
+sorma abi işte konyada okuyor falan.
-ee sen bu kızla çıkıyo musun yani şimdi? sevgili misiniz nedir?
+öyle abi sorma kendiliğinden gelişti.
-olum sen adam olmazsın lan. gittin yine aşk hayatını yollara mahkum ettin.
evet bu kendiliğinden gelişme olayının saçma sapan bir uzak mesefa ilişkisine sebebiyet vermesi içten bile olmayabilir dikkat etmek gerek.
bak mesela şöyle de olabilir :
-zigon abi sen demiyor muydun artık doğru düzgün bir sevgilim olsun diye.
+ee abi ne olmuş?
-pek bize göre değil be hacı kız arkadaşın yanlış anlama da...
+yok abi sen tanımadığın için öyle geliyor sana bak tanıyınca seveceksin.
evet. tanıyınca belki sevilir lakin dost acı söyler. herhangi bir metafiziksel gerilime kapılmadan birazda realiteleri göz önünde bulundurarak kendiliğinden gelişen bir ilişki bulmak lazım.
sana kavun seçermiş gibi aşık olacağın adamı seç demiyorum. tamam deli dolu bir aşk yaşa ama hayatın bölük pörçük olmasın. işte o zaman kendiliğinden gelişen ilişkinin en mantıklısı gelir seni bulur. yok hayatın darma dağınsa seçici olmaya çalış her ne kadar başaramasan da...