ozgurluk alanini genisletin ve serbest birakin. biraz uzak durup kendisini bagimsiz hissettigi anlarda neler yaptigini dikkatlice izleyin. onun gormediginizi sandigi anlarda sizin gordukleriniz o kisiyi tanimanizi saglayacaktir.
-kendi arkadaşlarıyla nasıl bir üslupla konuştuğuna dikkat ediniz.
çünkü o tanımak istediğiniz kişi kendi arkadaşlarına nasıl davranıyorsa size de öyle davranması kuvvetle muhtemeldir.
-sessiz bir insan mı yoksa konuşkan mı olduğuna karar veriniz.
sessiz insanlar genellikle daha güvenilirdir ve kendini gayet de iyi bilen insanlardır (genellikle). diğerleri aşırı cıvık yılışık davranabilirler ve bu oldukça iticidir.
-telefonda konuşurken fazla bahane üretip üretmemesine dikkat ediniz. en iyi arkadaşınız, onun işi olsa bile meşgul olsa bile en zor zamanda yanınızda olan insandır özeldir.
arkadaşlarınızı yargılamayın, test etmeyin. böyle saçma sapan yöntemlerle arkadaş dost seçilmez. insanız, günümüz günümüzü tutmuyor. bir arkadaşım beni test etmeye kalkışsa onu siler atarım. işim olmaz.
1- sarhoş olunca. Sebep? Bilinç altı ortaya çıkar da ondan... sarhoş hali sana uymuyorsa arkana bakmadan kaç.
2 - tatilde. Sebep? Uyar oğlu mu yoksa kılın teki mi anlarsın.
3- kavga anında. Sebep? Ağzından çıkan laflara bakın, size anında hakaret ve küfür ediyorsa kişiliği Budur, ne yapsanız değişmez...
Böyle sözlük(!) gibi yerlerde yazdığı yazıları okumak bile tanımanın farklı Bi yolu.
Hatta mümkün olsaydı hayatım boyunca tanıyacağım insanların önce böyle Bi hesabı varsa ordan hakkında bişeyler okumak isterdim.
Çünkü konuştuklarında olduğu gibi yazdıklarında da o kişi hakkında fikir sahibi olunabilir. Hatta daha mantıklı görünüyor.
Yüz verip verip birden ilgiyi kesmek. Karşı taraf bu durumdan sonra dananızı sikerse aşırı derecede normal bir insan demektir. Normal bir insan istemiyorum diyorsanız dananızı sikmeyenin peşinden koşun.
herkes için tek bir yöntemi olamaz bunun ama genel olarak birlikte zor zamanlar geçirirken bir insanın aslında kim olduğunu, özünde nasıl bir mahluk olduğunu anlamak mümkün oluyor.
