herkesin yapamayacağı eylemdir . insanlarda değiştirme iç güdüsü vardır . ama şunu anlayın artık bir insan yedisinde neyse yetmişinde de odur . boşa değiştirmeye çabalamayın .
karşıdakini değiştirmeye çalışmadan, yermeden, yargılamadan sevmek, ona saygı duymak ve onu öyle kabul etmektir. en güzel örneği de cnbc-e kanalındaki "desperate housewives" dizisindeki ana karakterlerin birbirleriyle olan ilişkileridir.
onu sevmektir.
herşeye rağmen, kayıtsız şartsız sevmek.
bakmayın hiçbirimiz sütten çkmış ak kaşık değiliz.
kötü huylarımız var.
eğer olduğumuz gibi kabul görüyorsak aslında şanslı insanlarızdır.
bize olan sevgi, kötü yönlerimizin önüne geçiyordur.
az şey mi?
hiç değil.
kadınların bir türlü beceremediğidir. sürekli bir kalıba sokma telaşındayız, sürekli onu "adam" etme gayretindeyiz. oysa o zaten "adam" , yalnızca bizim istediğimiz gibi bir "adam" değil.. olmayacak da, karakteri bu çünkü. iyisiyle kötüsüyle kabul etmedikten sonra sen onu "o" olduğu için seviyor sayılmazsın ki..
abartılmaması gereken durumdur. herkes herkesi olduğu gibi kabul etmek zorundadır. iş birini olduğu gibi sevmektir. değiştirmeden. onu kendisi yapan özellikleri de severek. doğru zaman ve doğru insan olduğu gibi sevdiğiniz kişidir. sizi olduğunuz gibi sevebilen kişidir.
bir kağıda kendinizi anlatan bir yazı yazsanız mesela; boyunuzun uzunluğundan, gözünüzün güzelliğinden, saçlarınızın canlılığından, anlamlı bakışlarınızdan bahsetseniz; herkes beğenir bu özellikleri. iş , sizi siz yapan ufak önemsiz sıradan belki de kötü, pek rağbet görmeyecek özelliklerinizle sevilmenizdedir. küçük, çirkin elleriniz birinin dikkatini çeker ve sadece size özgü olduğu için sever sizi. belki dudağınızın kenarındaki anlamsız bir çıkıntı, size has olduğu için sevilirsiniz.
yani önemli olan sevdiğinizi olduğu gibi kabuul etmek değil, olduğu gibi sevebilmektir.