Bazen sevişmekten daha iyi gelen eylem. Bak sevişmek diyorum, seks yapmak değil. iyi ve güven veren sıkı bir sarılma insana kendini daha iyi hissettirir.
Yağmurlu sonbahar günlerinde yalnızlıktan ancak cepleri dolduran ellerle birinin elinden tutarak kendine doğru çekip, kolları bedenine sımsıkı sarmak istemek. Fakat yalnızca istemekle yetinip, yalnızlığa, sessizliğe boyun eğip yalnız yağmur damlalarının artık boğucu gelen sesiyle sonunu bilmeden yürümek.
sevgiliye sarılmaktır aslında doğrusu. en umutsuz olduğun anda, en çekilmez olduğunu düşündüğün anda, içinde kabaran en belirgin dürtü. yorulursun sarılmak istersin, hayat zor gelir başını dayamak istersin onun omzuna. öyle ki onunla kavga edersin yine de sarılmak istersin.
karşısında durup ağlamaklı bir ifadeyle onu sevdiğini söyledikten sonra, titrek ellerini havaya kaldırıp, kollarını sonuna kadar gerip sımsıkı sarılmanın hayalidir. fakat ne var ki hayal sona erdiğinde karşıda sadece kurumaya yüz tutmuş bir yaprağın, rüzgarla dansı vardır.