bu iste biraz kendini begenmislik var gibi geliyor bana ya. neyse.
- bir daha cok dikkatli olacagim, bir dahaki sefere ben kotu olacagim, surundurecegim, artik kimseye deger vermeyecegim.
+ bi cayin altina baksana, olmustur heralde.
çok seversiniz hem de öyle çok ki karşınızdaki kişi her şeye değer gelir sizin için. ve her şeyin en güzeli gelsin istersiniz onun başına. bunun gerçekleşmesi için kendinizden ödün vermeniz gerekse de bunu yaparsınız. ama bütün bunların üzerinden bir zaman geçince ve siz sersemlemiş başınızı kaldırdığınızda anlarsınız hakedilenden çok değer verdiğinizi. üzülmeye değmez çünkü içinizden geleni yaşamışsınızdır. içinizde ukte kalmasından iyidir.
en iyisinin bile götünün kalmasına sebep olacak davranıştır. istisnasız, her insana veya herhangi birine verdiğiniz değer aslında sizden gider. siz nekadar fazladan değer verirseniz onun gözünde ozadar eksilirsiniz.
-temel felsefe: aldığınız kadarını verin, amortismandan yemeyin.
bir kaç gün önce tekrardan tecrübe ettiğim durumdur. ne acıdır ki sadece kendi menfaatleri için sizinle arkadaş olan, bu menfaatleri sona erdiğinde sizi her türlü satan hatta sizle arasını yoktan sebeplerle bozmaya çalışan insanlar mevcuttur bu dünyada. ancak insan bunu kabul etmek istemez, kabul ettiğinde ise herşey için çok geçtir artık. işin güzel tarafı ise bu satırların muhattabı sözlükte yazardır ve muhtemelen bunları okuyacaktır. okuduğunda umarım yaptıklarını düşünür ve biraz olsun utanır, ancak baştan söyliyim kendisi için hiç umut yoktur.
3 kuruşluk adama 5 kuruşluk değer vermektir. "eh haliyle, sen 3 kuruşluk bir adama 5 kuruşluk değer verirsen o adam seni aradaki 2 kuruşluk farka satar" diye de devam edilirse pek bir hoş olur.
(bkz: yaradandan ötürü yaradılanı sevmek) insana değer vermek sevmek, saygı duymak, onun acılarını, mutluluklarını paylaşmak, insana insan olduğu için görmek değerlerin en güzeli. özellikle toplumsal değer yargılarıyla bireysel değer yargıları çatıştığında ortaya çıkar... bireysellik ve özgüven belki en büyük ilacıdır ama bu hastalık çok salgındır.
ya kendini ya onu kaybetmenle sonuçlanır. sonuçta değer verdiğinide olduğundan daha farklı görmesine vesile olduğun için hataya sürüklersin. kabahatin büyüğünü icra etmiş olduğun durumdur.
o 'biri' nin asla suçlanamayacağı eylemdir. aslında siz hafif ezik ve özgüvensiz bir yapıdasınızdır. iletişiminiz zayıftır, kendinizi, tepkilerinizi sürekli bastırırsınız. haliyle her girdiğiniz ortamda insanlar tepenize çıkar, siz ise savunma mekanizmalarını devreye sokup suçu başkalarına atarsınız.
veya kendi sınırlarınızın, kapasitenizin, yapınızın dışında bir rol biçersiniz kendinize (kelebek ve at şeysi uyumu),bu rolun hakkını verdiğini düşünürsünüz, oysa ki kimsenin gözünden kaçmaz. ve her seferinde aynı olay tekrarlanır; insanlara fazla yüz vermeyeceksin mirim adamı olursunuz.
rahat olun canlar, başkasını oynamayın, tepki vermeniz gerekiyorsa en başta verin kasmayın. yoksa kronikleşir her ilişkinin sonunda aynı sözleri söylersiniz. o birine bok atmayın, suç sizin.