sen ilk başta vardın ben ortasında ne farkımız var? sen gittikten sora ben senin yaptıklarını yapacağım, bunu unutuyosun. bu yüzden ikimizde eşitiz bu durumda ekstra bir saygı nası beklersin denilecek yazarın başlığı.
yedinci nesile haddini bildirmek yeterli saygıyı görmesi için yeterlidir.
ama merak ettiğim konu; birinci nesil içindeyken osurabiliyor mu? eger içindeyken osurabiliyorsa saygıyı büyük ölçüde hak ediyor. ben yedinci nesil olmama rağmen conta yemişim. yanlardan kaçırıyorum afedersin. bu yüzden saygıyı haketmiyorum. **
ne ailesinden, ne çevresinden, ne köpeğinden ve ne de "cicikuş babacım" diyen bir muhabbet kuşundan saygı görmediği için ağlayan bir, kendi deyimiyle emokid.
arkadaş, saygı bekliyorsun, ama 14 yaşındaki inci sözlük yazarı gibi de "up up up" tarzı entryler le başlığı güncel tutmaya çalışıyosun, içinde et olmayan hamburgere duyduğum saygıyı duymam sana be.
saygı pazarda kilosu 5 liraya satılan bir olgu olmayıp,saygı görmek isteyenin o saygıyı haketmesi gerekir. her önümüze gelene saygı gösterseydik adımız yalakaya çıkardı. saygıyı hakediyorsa bizde esirgemez gösteririz saygımızı. hem kime göre neye göre saygı duyacağız o da muallak. adam burda allaha,vatana,bayrağa laf sokar, onunla aynı düşünenlerin saygısını kazanır ama benden bekleyemez. ilkiyle sonu arasında en fazla 4 yılın olduğu bir sözlükte hangi saygıdan bahsediyorsunuz. askeriyemi burası?tertipçilik var da biz mi duymadık?
bu konuyu açan insanın en azından 4 - 5 bin entry'si hemde en azında 2 bin başlığı olmalı ki hem birinci nesil'in şanına inanalım hemde sözlük uğruna entry girerek canlandırdığına inanalım. bin entry bile görmeden biz çok şeyler yaptık demek pek akla yatkın durmuyor. he araçlarda 1 milyon kilometreden sonra sayaç sıfırlanma durumu gibi bi durum yazarların entry sayılarında da varsa o ayrı. ama yok öyle bir şey.