amk manyakları şu gezegeni üstündeki tüm yaşam ile beraber yok edene kadar durmayacaklardı. allahtan teknoloji çabuk gelişti. gelişirken insan zihni ve arzuları da gelişmeye başladı da vazgeçtiler dünya savaşlarından.
eğitim sistemimiz o kadar yanlış ki... yıllarca tarih dersi gördüm, hepimiz gördük. yaşanılanları bir romandan kesitler gibi ezbere anlatmak yerine olduğu gibi anlatsalardı keşke. çanakkale cephesini hepimiz az çok biliriz. savunma cephemizdir, denizden ve karadan olmak üzere aslanlar gibi savaşmışız. bu vatanın bir metre karesini vermemek için... hatta ingiliz bahriye nazırı winston churcill "türkler öyle bir savunmaya girişmişlerdi ki canlarını veriyorlar ama vatan topraklarından bir karış yer bile vermiyorlardı." demiştir.
atatürk iyi ki liderimiz, dualarımız ruhuna olsun.
velhasıl seyit on başımızın yaptıklarını, nusrat mayın gemisini falan az çok hepimiz biliyoruz. ya diğer cepheler de yaşananları ne kadar biliyoruz? hicaz yemen cephesi... hicaz, orta arabistanda olanlar. askerimizin medine'de gördüğü zulüm. fahrettin paşa'nın direnişi. saçı sakalı benzin dökülerek yakılan, siyanürlü sulara atılıp gözleri kör edilen ve son olarakta vücudu jiletlenerek çöle yırtıcı hayvanların arasına, ölüme terk edilen askerlerimiz... tbmm 1921 de ingilizleri kınamış bu yaptıkları yüzünden. ...
tarihi ezbere anlatmak, ezberletmek yerine, öğretmenlerimiz bu isi daha cok ciddiye alsalardı -mesleginin hakkını veren tarihcilere degil lafım- bugun yine bu kadar bölünmüş olur muyduk? neler gördü bu vatan demek yerine, neler gördüğünü açık açık anlatsak okullarda, okumamız saglansa kitaplarla... tekrar soruyorum yine bu kadar bölünmüş olur muyduk?
Son zamanlarda ülke olarak yaşadığımız karanlık ve bir o kadar gururlu gunlerin akabininde mustafa kemal atatürk'un bu topraklara getirmiş olduğu Cumhuriyet rejiminin ne denli önemli ve değerli olduğunu çoğu kişi tarafından anlaşılıyor olması kişisel olarak beni mutlu etmekte. Mustafa Kemal Paşa ve silah arkadaşlarının, akıllarına gelen ilk rejim çeşiti Cumhuriyet olduğu için bu rejimi ve ideolojiyi tercih etmedikleri hepimizin malumudur.Atatürk'un çizmiş olduğu yol haritasının bu topraklar için ne denli önemli ve değerli olduğunu daha anlaşılır olması açısından cumhuriyetimizin kurulusundan hemen once ki donemde, yani 1.dünya savaşı esnasında yedeksubay olarak görev yapmış Şevket Süreyya'nın kendi bölügü hakkında merkez karargaha 1916 senesinde yazmış olduğu boluk egitim raporunu sözlük ahalisi için paylaşmak istiyor ve bir gecede Atatürk anadolu insanini cahil bıraktı dusencesinde olanların yazının her satırını dikkatle okumasını rica ediyorum.
Not: yazı oldukça uzundur sabırla okumunazi şiddetle tavsiye ederim.
"ilk işim, talim saatlerinden başka bir de ders saatleri ayırmak oldu. O sıralar savaş biraz tavsamıştı. Derse başlarken istanbullu başçavuşa dersi sadece dinlemesini, sual-cevaplara katılmaması söyledim. Sonra hepsi Anadolunun her köşesinden gelen Türk çocuğu askerlerime sordum:
"Bizim dinimiz nedir? Biz hangi dindeniz?"
Hep birden "Elhamdulillah Müslümaniz" diye cevap vereceklerini sanıyordum. Fakat öyle olmadı. Cevaplar karıştı. Kimi "imam-ı Azam dinindeniz" dedi. Kimisi "Hz.Ali dinindeniz" dedi. Kimisi de hiç bir din tayin edemedi. Arada "islamız" diyenler de çıktı ama "Peygamberimiz kimdir?" Deyince, onlar da pusulayi sasirdilar. Akla gelmez peygamber isimleri ortaya atıldı. Hatta birisi "Peygamberimiz enver pasa'dir" dedi.
içlerinden peygamberin adını duymuş olan birkacina da "Peygamberimiz sağ mi? Ölü mü?" Deyince is gene catallasti. Herkes aklına gelen cevabı veriyordu. Bir kısmı sağ, bir kısmı ölüdür tarafini tuttu. Fakat birisinin kuvvetle konustugunu, yahut bir tarafın daha ağır bastığını görünce, diğer tarafın da kolayca o tarafa kaydığı görülüyordu.
Peygamberimiz sağdır diyenlere "o halde peygamberimiz hangi şehirde oturur?" Diye sordum. Cevaplar tekrar karıştı. Onu istanbul da, Şam da yahut Mekke de yasatanlar oldu. Hiç bir yer tayin edemeyenler daha çoktu.
"Peygamber ölmüştür" diyenlere de "peygamberimiz ne kadar zaman evvel öldü?" Denildiği zaman bu sefer onlar sasirdilar. Yüz sene önce, beş yüz sene önce, Bin sene önce diye gelişigüzel cevaplar verenler oluyordu. Fakat çoğu vakit tayin edemiyordu.
Dinimizin adı ve Peygamberimiz bilinmeyince de din ilkelerini ve ibadetlerini doğru dürüst bilen hiç kimse çıkmadı. Aralarinda daha once Ezan dahi dinlememiş köylü çocuklar vardı. Haliyle aralarında ezan okumayı bilen de yoktu. Namaz kılan bir iki kişi çıktı. Fakat onların da hiç biri, namaz surelerini yanlissiz okuyamazdi. Daha garibi, niçin namaz kildiklarini bir türlü anlamadilar.
ilk ders beni sasirtmisti. Bu bölük, milletimizin anadolumuzun bir parçasıdır. Hepsi anadolu koyluleridir. Biz anadolu koylusunu dindar, mutaassip bilirdik. Halbuki bu gördüklerim sadece imparatorluğumuzun yasadigindan haberi dahi olmadığı cahil insanlarımızdır.
Fakat asıl şaşkınlığım ikinci derste oldu. Daha ilk sual-cevaplarda anlaşıldı ki, bu vatan evlatları yanlız hangi dinden olduklarini değil, hangi milletten olduklarını da bilmiyorlardi.
"Biz hangi milletteniz? Deyince her kafadan bir ses çıktı. Çoğunluk arabız deyince "biz türk değil miyiz?" Deyince de hemen olur mu öyle şey anlamında "Estağfurullah" diye karşılık verdiler.
Hele is vatan bahsine dönünce, büsbütün karıştı. Kısacası, vatanımızın neresi olduğunu bilen yoktu.
Bu denli eğitimsiz bir ordu ile bu harbi ruhen ve madden galip bitirmek imkansızdır."
Kaynak: murat Bardakçı'nin enver isimli kitabından 136 ve 137. Sayfalarından yararlanilmistir.
Tarih pusulası Maraş dondurmacisi ve mustafa armağan olanların bu yazıyı okumaları ve anlamalari dileğiyle. Cumhuriyetimize ve demokrasimize şiddetle sahip çıkmaya devam edelim. Unutmayalım ki Cumhuriyet saraylarin metropollerin değil, kimsesizlerin kimsesıdir. Anadolu'ya armağan edilen en büyük hediyedir.
G.tü boklu bir prensten dolayı çıkmış olduğu söylemi resmi tarihin gereksizliğindendir. Savaş emperyalist devletler çıkar savaşından dolayı çıkmıştır tıpki 2. gibi. Bu savaş emperyalist devletlerin dünyayı paylaşım savaşıdır ama becerememişlerdir. Dün olduğu gibi bugünde savaş devam edecektir. Emperyalist-kapitalist sistem piyasalar her sıkıştığında bir kriz yaratır ve hemen savaş başlar.1. Dünya savaşı öncesi kapitalizmin emperyalizme evrilmesiyle sömürge ve piyasacılık savaşları başlamış 1.dünya savaşına neden olmuştur.2. için
(bkz: 2.dünya savaşı)