ekşimsi tadıyla mide kaynatan, alkollüsü tercih edilen içecek.
" yer fark etmez nerde olursa içilirim abi" diye karşında büzülen bir şey bu. özenli sofralara, kaliteli mahzenlere ihtiyaç duymaz, halktandır, içtendir.
bir kere arkadaşımın ale türde (turunçgil içerikli) birasına sulandım. içtiğim en güzel biraydı. tercih etmek zorunda kalsam ale tipli bir şey derim.
efes, tuborg gibi ticari biraların çoğu pilsner türünde biradır. ben ise evde pilsner türüne ek olarak ipa, apa, lager, bock, stout, weissbier gibi bir çok farklı türlerde bira yapıp afiyetle içmekteyim. yaptığım biralara inanılmaz paralar harcayıp envai çeşit şerbetçi otu koysam, ilave şeker eklemeyip %100 malt üretsem dahi şişe başı maliyetim maksimum 5 tl oluyor. iyice ucuza kaçarsam da 1 tl civarında şişe maliyetine ulaşabiliyorum.
herkes aynı soruyu soruyor; tadı nasıl?
benim bu konuya cevabım bira türüne göre değişeceği yönde oluyor. ama özet bir cevap vermem gerekirse tekellerden ziyade gittiğiniz güzel restauratlarda aldığınız değişik pahalı biralar var ya hani, işte onlara benziyor tadı.
bir diğer en çok sorulan soru ise örneğin; ben tuborg gold içiyorum. onun tadına yakın bira yapabilir miyim?
hayır kardeşim, yapamazsın. ama emin ol yaptığın bira efes, tuborg ne bileyim carlsberg gibi biralardan çok da güzel ve kaliteli olacaktır. ticari bira dediğimiz bu bira türlerinin, şişe maliyeti 1 tl civarına gelen biralardan dahi daha kötü tadda olduğunu düşünmekteyim.
artık seneler geçince ve tek seferde yaklaşık 200 şişe üretim kapasitesine sahip olunca insan hem yapım hem tadım konusunda uzmanlaştığını hissediyor. herkesin farklı damak tadı var en nihayetinde. ben de kendi damak tadım doğrultusunda daha çok damakta turunçgiller tadı bırakan ale türlerini ve kahve tadı bırakan stout türlerini buna ek olarak da acı tad bırakan ipa türünde biraları sevmekteyim. 5 kez bira mayalıyorsam en fazla 1 tanesini pilsner yapıyorum gibi bir durum söz konusu. artık öyle bir noktaya geldim ki, kış için ayrı, yaz günleri için ayrı, efendime söyleyeyim yemek yanında içmelik ayrı, hamburger yanında içmelik ayrı bira yapmaktayım. konu hakkında bilgiye aç biraseverlerin kafalarındaki soruları seve seve cevaplamaya hazır durumdayım.
en basit olarak bir çok internet sitesinde satılan kitler ile biracılığa adım atmanızı öneririm. acemiliğinizi attığınızı hissettikten sonra hem kendi damak tadınıza göre lezzetler yapmak hem de bira maliyetini iyice düşürmek adına tam tahıl üretime geçmenizi öneririm.
evde bira yapımının tek kötü yanı sanırım daha çok bira içiriyor olmasıdır.
az önce danimarka'lı iş arkadaşım olan hanımefendi "bütün dünyada bira tüketimi düştü" dedi. "aynen reyiz yüzünden değil mi? ötv çok amk" dedim, "hayır global bir trend" dedi.
ekonomik sorunlarım olmadığı için, burada sizden öğrendiklerimi ortamlarda satayım diyorum, hep göt oluyorum sizin yüzünüzden amk.
erkeklerin insagram'da göbeksiz foto paylaşımı, işçi sınıfının değişimi ve erkek tanımının softlaşması falanmış nedeni.
sizlik bir şey yokmuş, fiyatla alakalı değilmiş değerli arkadaşlar.
10 seneden fazladır ağzıma alkol surmuyorum ama son iki gündür acayip şekilde canım bira istiyor. Şöyle köpüklü bı extra yanında soslu mısır ne giderdi be.
Oğlum kapadok saçmalama sen alkol komasindan hastanede yattin.
16. Yüzyılın başlarında ilk kez Almanlar tarafından mutlaka arpa maltından yapılması şart koşularak bir nevi yönetmeliği belirlenen ve asırların getirmiş olduğu bir damak tadıyla dünya genelinde bu şekilde kabul gören, şerbetçi otu, şeker ve Sudan ibaret alkol oranı ortalama %5-%10 arasında değişen içki.
Lager ve ale olmak üzere iki alt türü vardır. Lager daha düşük sıcaklıklarda mayalanırken ale daha yüksek sıcaklıklarda fermente edilerek üretilir.