bir öğrencinin en masum olduğu anlar; yazılılar okunurken, düşüp yaralandığında, sınıfın camını kırdıktan sonra, nobetçiyken, proje ödevini evde unuttuğunda.
1. sınıfların katında 3. dünya savaşı yaşanan bir gün nöbetçi öğretmen bm barış gücü edasıyla sınıfa dalar, minimini birler aceleyle hiçbirşey olmamış gibi sıralarına koşuştururlar. olaylar gelişir;
nöbetçi öğretmen(yüzüne kızgın bir ifade vermeye çalışarak)
- hımmmmmm bu ne gürültü böyle geçin yerlerinize öğretmeniniz gelene kadar açın kitap okuyun.
sarışın saçları iki yanda örgülü ela gözlü bir kız korkarak usul usul parmak kaldırır. o an dünyada zamanın durduğu andır.
-ama öytmeniiim biz daha okuma yaşma bilmiyoşkiiiiii.
ebeveyininin bankamatik yada banka gibi para gönderme işlerinde kullanacağı mekandan ayrıldıktan sonra arayıp, şu kadar parayı hesabına yatırdım der ya hani, işte vereceğiniz cevap en masum olduğunuz andır. gerisi yalan.
Yanındakilerin konuşup; hocanın ona patladığı, "sen çok konuşuyorsun, söyle bakalım bu hede hödö olmazsa hangi enzim amuda kalkıp ürün inhibisyonu yapar da reaksiyon gerçekleşmez, bu olaya ne deriz, sonucunda hangi hastalık ortaya çıkar?" Sorularını nefes almadan arka arkaya yardırdığı; tüm o amfi ortasında öğrencinin sessiz kaldığı andır.*