değişik bir resim. yani ressam olsan dahi, o kareyi çizebilmek için renklerin yetersiz kalır. başaramazsın..
o nun o sihirli ve muhteşem dünyasına asla giremezsin. alice harikalar diyarında bile bu kadar mutlu olamamıştır eminim.
top atsanız duymaz. zaten top nedir onu bile bilmez o yaşta insan. tek top vardır o da mahallenin abisine ait kames..
dondurma yenmez.. sürekli yalanır. ağzı küçüktür sürekli yerlere ellerine akıtır.. gözleri ışıl ışıl parlar, çünkü aramızda değildir. masallar alemindeki bebektir. güzeldir ya dondurma yerken bir çocugu seyretmek. insana insanı hatırlatır..
nefes almadan yer, ellerine akan damlaları bile özenle yere düşmemesi için kurtarır. tek bir damlasını ziyan etmez. o an en mutlu çocuktur. izlenmesi çok zevkli ve insanı imrendiren cinstendir.
yazılanları okuyunca ya ben hiç çocuk görmedim yada yazanlar çikolatalı dondurma diye bir şeyin icadından haberdar değil. o çocuk bütün üstünü başını batırır. ağzı, yüzü (çikolatalı dondurma yiyiyor benim hayalimde şuan) elleri komple çikolata olur anası babası kim varsa peşinden telef olurlar, elini , yüzünü halıya koltuğa silmesin diye.
yani, bir çocuğu dondurma yerken izlemek küçük çaplı bir eziyettir ailesi için.