bir yabancının türkiye'ye bakışıdır. öncelikle bu yabancılar finlandiya, almanya, iskoçya, fransa ve belçika'dan. kimisi öğretmen, kimisi yerel iletişimci, kimisi amatör sanatçı, kimisi emlak danışmanı... yani avrupa'da orta sınıf diyebileceğimiz kesimden. kendileriyle tam 2 saat sohbet ettim ve türkiye hakkındaki görüşlerini almak için lafı hep buraya getirdim.
bir kere fesli peçeli zannetmiyorlar. nerelerin muhafazakar nerelerin seküler olduğunu gayet iyi biliyorlar. misal biri ankara ve daha doğusunu daha muhafazakar daha bir dışa kapalı olduğunu biliyor. o yüzden tatillerini akdeniz değil daha çok ege taraflarında yapıyorlarmış. muhafazakar kesimlerden ve araplardan bariz çekinceleri var.
zaten çizgi olarak ege ve marmara'yı avrupa'ya yakın olduğu için ve daha seküler olduğu için seviyorlar. ama doğu'da da görmek istedikleri çok yer var ama korkuyorlar. misal bir tanesi gaziantep'i görmeyi çok istiyor ama 2012 ağustostaki patlmada 10 kişinin öldüğü haberi okumuş o yüzden gitmiyor. hatta ürgüp'e gitmeyi bile tehlikeli bulanlar var.
akp hükümetini çok iyi biliyorlar. rte'yi ve icraatlarını, hangi kesimlerin onları sevmediğini, askerin yerini, darbeleri... ayrıca çok net bildikleri bir şey ise türkiye'nin ab'ye giremeyeceği. şunu da çok açık söylüyorlar ki ab'nin yapısı aslında türkiye gibi ülkeleri kullanmak. hatta almadan sadece alma vaadi ile bile kullandıklarını biliyorlar.
türk insanının tepkilerini çok iyi biliyorlar. o yüzden kadınların yanlarında eşarp var, bir camii görmek isterlerse hemen takıyorlar. bu durumdan çok memnun olmasalarda insanların hassasiyeti deyip kendilerine bunun doğru olduğunu kabul ettiriyorlar.
çok ilginç bir detay'da futbolla ilgili olanlar sadece şenes erzik'i tanıyor, fatih terim'i de tanıyorlar ve gülüyorlar.* yılmaz vural'ı tanısalar daha ne kadar gülerler. tanıdıkları ve sevdikleri diğer türkler ise kemal derviş ve iskender pala.
