canilikte, çocukları terörist diye katletmekte, terör örgütü ile yarışa girmekte, vicdansızlıkta, sözlükte hakaret küfür etmekte ve her türlü faşistlikte; bir türk dünyaya bedeldir.
''bir türk vy canis majoris'e bedeldir'' ; şeklinde değiştirilmesi gereken, türkün gücünü anlatan motto.
hayır yani vy canis majoris'in yanında dünya nedir? ben mesela vy canis majoris'e bedelim bence.
über kişilik, stratejik deha, mega ultra süper adam prof. dr. ahmet davutoğlu'nu görünce akıllara gelen cümle. amerika'nın senelerdir yapamadığı karışıklığı şu kısa görev süresinde yapabilmiştir. nereye elinini uzatsa karıştırmıştır. bi "0" sorun vardı ne oldu ona? ha unutmadan israil'e özür diletip bütün islam aleminin öcünü alacaktır. öldürülen çocuklar falan artık rahat uyuyabilecektir kabirde. filistinli çocuklar da şeker yiyebilecektir artık. ha yerken yine ölecekler israil kurşunuyla ama olsun özür diletecek. boru mu lan özür diletecek amk. ben inanıyorum lan 2023'e kadar özür diletecek bence.
yazılmıştır. oradaki vazifeli subayı çağırır, sorar:
"-öyle mi?
-evet paşam, bir türk 10 düşmana bedeldir!
-hayır, bence öyle değildir. bir türk dünyaya bedeldir."
başlar tasdik ile eğilir. ve o günden sonra bu söz, bir atasözü niteliği alır. bu, kof bir öğünme sloganı değildir. o, sadece kendi milletinin üstün değerine ve onun vaat edebileceği imkanlara kayıtsız şartsız inanır. onun bu sözleri, yakın osmanlı tarihinde aydınları ve bütün halkı saran aşağılık duygusuna karşı bir reaksiyondur. bu haklı reaksiyon balkanlarda hemen hemen silah atmadan dağıtılan koca osmanlı ordularının boş yere harcanışına değil, çanakkale'de, sakarya'da, dumlupınar'da, her ferdi ayrı ayrı değerlendirilen aynı ordunun övünülmeye layık olan hatırasına dayanır.
--spoiler--
yarrk beyinliler anlamıyor ki, kurtuluş savaşının ve sonrasındaki devrimlerin bir ayağının, 200 yıl önce avrupalıların çoktan tamamlamış olduğu milletleşme, uluslaşma amacıyla yapıldığını... çünkü bu andavallar, arnavut'un arnavut, ermeni'nin ermeni, rum'un rum diyebildiği, ama türk'ün türk diyemediği, yasak olduğu yıllarda milletimizin ne kadar ezildiğini okumamıştır. bu nedenle atatürk'ün, devrim yıllarında ulusal bilincin oluşturulması gerektiğine ve türk* olmanın bilincini her fırsatta yaratmaya çalıştığına anlam veremez.
gereksiz bir sözdür deyip, sikko bir klavye filozofu kesilir çıkar...
türk insanının karakterinin diğerlerinden farklı olması doğal olandır.
doğal olan budur da, karakteri farklı olmasının nedeni üstünlük müdür? diye sordurur...
bir söz vardır:
türk gibi başla alman gibi bitir.
almanlar işlerinde disiplinlidir mesela ama bu onların üstün olduğu anlamına hiç gelmez. nedir bu karakter?
etrafımda az karaktersiz insan görmüyorum da değil. kafatasçı yorumlar ile anlaşılacak gibi değildir bu mesele.
herkes farklılık gösterir ama sadece bu farklılık olarak kalır.
üstünlük ile alakasız bir durumdur.
mecazi anlam taşıyıp taşımadığı tartışmasını geçtim, hadi onu geçtim...
sözün derin anlamı(!) * yine aynı kapıya çıkıyor:
"türk insanı üstündür de, karakteri şöyle iyidir de bik bik..."
bir tarafımla gülerim ancak...
bu sözün mecaz anlamlı olduğunu anlamayan embesil yazarlara karşı, bu sözde derin anlamların olduğunu belirtmek isterim.türklerin vatan sevgisi, zor bir durumda pes etmemesi, türk insanının dünyanın hiç bir insanında bulunmayan karakteristik özelliklerinden dolayı söylenmiş doğru bir sözdür.
idealize edilmiş bir millet söylemidir.
bu milletin ferdi olmanın meşakkatini ve mükafatını içinde barındırır.
bir türk ün bedelini kanıyla ödeyerek, dünyaya bedel olduğu günlerin yaşandığını inkar eden, bu milleti ve tarihini bilmeyen kişidir.
bir zamanda bir türk değil, yüzlerce zamanda, yüzlerce türk, dünyaya değil, dünyalara bedel işler başarmıştır vakti zamanında.
işte bu yüzden, attila, fatih, yavuz, mete, barabaros ve nicelerinin adı değilde, onların temsil ettiği ortak ad onurlandırılarak, bu onura ulaştıran çaba, azim ve zeka idealleştirilmiştir.
bu idealleştirme sayesinde de bu isimler birbirini tetikleyen kasırgalar gibi, tarih sahnesinden, tek bir inanç ve tek bir amaçla sonu gelmeyen bir türklük zaferini tüm cihana haykırmışlardır.
işte bu yüzden bir türk ün dünyaya bedel olmaya devam etmesi, silkinip kendine gelmesi ve atalarının şanlı sancağını daha ileriye, hep ileriye, en ileriye taşıması gerekmektedir.
türk lük ülküsünün ve şanının ufku olmadığı gibi, türk ün başarması gerekenlerin ve başarıya götürecek çabalarının da bir ufku yoktur.
işte çabada ve başarıda ufku aşan algıları ile bir millet, tek tek her ferdi ile dünyaya bedel olmuştur.
aynı çaba ve başarı arzusu ile, tek bir türk ü, dünyaya bedel kılacak güç tekrar canlandırılabilir.
inanmayan, hadi oradan diyen, atasına baksın ve utansın.
atam, bu milletin ferdi olarak, bağrından geldiği milletin gücüne iman etmeseydi, tek başına tüm dünyaya direnip, bu vatanı, onları ve sonsuz egolarını eze eze, inşaa edemezdi.
ey türk gençliği, muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur.
işte o asil kandır ki seni, dünyaya bedel kılmaya muktedirdir.