ayıptır. bu kadar işsizliğin, açlığın, yoksulluğun olduğu ülkede en fazla 2 ay giyilen bir bez parçasının fiyatı düşündürücüdür. hatta daha da trajikomik olan bi şey vardır. dikkatinizi çekmiştir. bir de bu malı satan firmalar, asgari ücretin 1647 lira olduğu brüt miktarı çerçeveletip ödeme kasalarının arkasına asarlar. düşünen, eleştiren bir insan için rezilliktir. "kazıklıyorum ama burası da kıt kanaat geçinen insanların çalıştığı yer" mesajı mı, yalakalığı mıdır, nedir? kimsede para yok, piyasa kötü, insanlar işsiz, esnaf kan ağlıyor gibi hikayelere inanmiyorum. arz talep dengesi diye bi şey var. almazsan satamazlar. ama nerden bakarsan bak bi tisört yaşar çoruhlu hocanın 460 sayfalık erken devir türk sanatı kitabından pahalı. iste bu ayıp da bize yeter.
isim vermeyeceğim çok ünlü bir markanın doğu'da taşeron fabrikasına gittik. Sahibi bizi gezdiriyor fabrikada.
- adama soruyorum kaça mal ediyorsunuz bunu? ( sorduğum tshırt mağazalarda 60 TL )
- adam ağzında piposu gevrek gevrek gülümseyerek 10 TL diyor.
Yani uzun lafın kısası ben marka giyeceğim diye kendini yırtan gerizekalılara bir tarafımla gülüyorum ama beni bu zeka yoksunları zengin ediyor demek istiyor.
Ticaretin de bir etiği olmalı, 10 liraya mal edilen tshirt üzerine 50 lira kar konulup satılmamalı, bir sınır getirilmeli diye düşünüyorum.
son 1 yıldır tişört baskı sitelerinden alışveriş yaptığım için hazır olanlarının fiyatını bende anlamlandıramıyorum.
hem istediğim rengi, bedeni ve kesimi yaptırıyorum hem de baskı görsellerimi kendim hazırlıyorum.
bu durum bana hem ruhen iyi hissettiriyor hem de alışverişim ucuza geliyor.
bence odaklanmamız gereken kot pantolon fiyatları ve taşlama işçilerinin yaşadığı zorluklardır.
