insan atatürk'e sevgisini ona tapınarak değil, ilke ve inklaplarını benimseyerek ülkesine en yararlı şekilde yaşarayak göstermelidir. tamam atatürk bir ülkeyi neredeyse yoktan var etti ancak kesinlikle kendisine tapınmamızı istemedi bunu tartışması bile saçma. amacı halkın gözündeki atatürk imajını kötülemek olan gereksiz provokasyoncuların bir başka girişimi.
saygi, minnettarlik, sevgi, ornek almak, hatirasina ve kazandirdiklarina sahip cikmak gibi degerler "tapinma" olarak algilanibiliyorsa eger, kendi taptigi tanriyi fazlasiyla hafife alan kisi iddiasidir.
hepimiz-en azından bir çoğumuz yaşadığımız ülkeyi aydınlık bir ülke olması için kendini ateşe atan ata'mızı seviyoruz. sevgi gösterisi böyle olmaz. yani sevdiğin insan gibi davranmaktır en büyük sevgi. mesela onun gibi "mutevazi" olmayı deneyebilir insanlar.
bu ülkedeki kimi malların durumuna göre, tanrı kelimesi az kalır bence.
böle biraz daha derinden söylenmesi lazım. "alemlerin rabbi" gibi.
hayır, laiklik elden gidiyor diye, avukatların bilmemkimlerin yargıçların, anıtkabire gidip $ikayet etmeleri felan bunu gösteriyor. Ulan biz de gidiyoruz anıtkabire. Atatürk hepimizin.
bu ülkeden laikliği kimse koparamaz. Atatürkün ilke ve inkılaplarını kimse yerinden oynatamaz. ancak Atatürkü'ü tanrı, laikliği de islamın 1. $artı gibi göstermek yanlı$tır.
bir laik cumhuriyetci olarak rte ile eşdeğerdir..
hiçbir kemalist onu tanrısal vasıflarla degerlendirmez aynı zamanda tanrı gibi tapma ihtiyacıda hissetmez..
atatürk hiçbir zaman kendini yaptıgı işlerden üstün tutmamıs yetiştirilen kemal cocuklarınında bu doğrultuda olmasını istemiştir..
kemalist bünyelerin atatürk diye gezinmelerini fesat olan bir takım bünyeler ''atatürke tapma'' olarak nitelendirmiş heryerde doğruluk payı olmaksızın bunu gözönüne sunmuşlardır.
bu bu tip bireylerin kolay kacıs yoludur cünkü..
neden?
''sen atatürkü tanrıdan üstün görüyorsun!
atatürkün devrimleri benim basımdaki örtüye engelse eger benim dinimede engeldir'' gibi sacma sapan dayatmalardan dolayı..
fakat kimse farkında değildir ki kemalistler takınltılı değildir.. devrimlerine, sahip oldukları demokratik ve laik cumhuriyete baglı olmaları için bir isme ihtiyac duymamaktadırlar.. fakat o isme sonsuz saygıları oldugundan adını zikretmekten gurur duyarlar..
tamamen fesat ve kolay kacıs yolu düşüncesidir yani atatürkün tanrı olarak görülmesi..
dünyanın gelmiş geçmiş en deha insanı ve askeri, en iyi politikacısı, en iyi devlet adamı, en vs,vs,vs,vs..... olarak kalması her zaman ıcın daha iyidir.
ataturk'e bir tanri gozuyle bakmak, bir an icin hayal etmek, baslik acmak sacmaliktan baska bir sey değil.
ataturk sadece bir kuldu ilahi acidan bakarsak. ancak dunyevi acidan bakarsak cok farkli oldugunu hepimiz biliyoruz, kimsenin kendini kandirmasina gerek yok.
bence bu ulvi insani yattigi yerde rahat birakmamiz lazim. beynimizden sokup unutmak degil ama sacma sapan seylerle agzimiza sakiz etmemizin geregi yok.
bir tanrı olarak atatürk var olmamakla birlikte kendisine tapanların varlığından söz edebiliriz. şeyh uçmaz müritler uçurur gibi bir şey işte. atatürk'ün de asla istemeyeceği buydu sanırsam, kaddafi gibi, mübarek gibi, fahd ailesi gibi, saddam gibi, esad'lar gibi tanrılaştırılmak. o nefret ettiğiniz tiksindiğiniz alçak gördüğünüz arap ülkelerindekine benzer bir durum yaşıyoruz işte. baştaki yöneticiler tarafından sömürülen ve köleleştirilen halkların yaşadığı anti-demokratik diğer islam ülkelerinde olduğu gibi demokrasi kültürünü yerleştirmeye çalışan türkiye'nin de bir tanrıya ve belki mite ve ona tapacak kölelere ihtiyacı vardı, böyle olması gerektiğini düşündüler. istediler ki yapmaya çalıştığı işler, devrimler anlaşılmasın. nitekim atatürk egemenliği halka devretmişken öyle bir hale getirdiler ki atatürk'ü yıldızlar seviyesine çıkardılar ve tabulaştırdılar, insanlar atatürk'ü tanrılaştırırken kendilerini atatürk'ü tanrı yapan tanrıların kölesi haline getirdiler. bugün atatürk'ün yapmaya çalıştığı işler, oturtmaya çalıştığı sistem halk tarafından anlaşılsa, halk egemeliğin kendisinde olduğunun köle olmadığının farkına varsa emin olunuz ki o darbeleri ve devrimleri kendisi yapacaktır.
hiçbir kemalistin tasvip etmediği önermedir. zira atamızın bize dersler öğretiler vermesi için aracılara, peygamberlere kitaplara gerek yoktur. yaptıgı konusmalar , duzenledigi toplantılar, etrafındakilere karsi olan durusu tavrı giyimi kusami aklimizdadir. tanrı inananlar icinde inanmayanlar icinde soyut bir kavramdır. Ataturk inanan inanmayan seven sevmeyen tum dunya insanlari icin en somut gerceklerden birisidir ve oyle kalacaktir.