bir simidi sokak cocuguyla paylasmak

    5.
  1. tam tersi düşünülmesi gereken olay. şöyle ki;

    (yaşanmıştır)elinde bir somun ekmek olan ayakkabı boyacısı çocuk ve çay bahçesinde çayını yudumlayan bir müşterinin kısa sohbeti:

    -canım çekti birazda bana verirmisin- der müşteri
    -tabi abi buyur- der çocuk ekmeği tam ortasından bölerek.

    müşterinin gözleri dolar, çocuğu ve çocuğun arkadaşlarını alıp lokantaya karınlarını doyurmaya götürür.

    biz bir simitin bir kısmını paylaşalım, o rızkının yarısını. neyse, hiç yoktan iyidir.
    5 ...
  2. 3.
  3. devletin düşünmediği insanlığı vatandaşların bireysel olarak yapmak istemesi.
    4 ...
  4. 8.
  5. sokak çocularını pek bir mutlu eden aktivitedir. geçen bi abi simidini benimle paylaştı, nasıl mutlu oldum anlatamam..
    3 ...
  6. 13.
  7. bir sokak çocuğuyla aynı dünyayı paylaşabilmektir. üstüne başına bakıp, "ıyggg, pis, kaka" diyip yanından kaçmaktansa ona elindeki simitten bir parça, alışveriş poşetinden çıkarıcağın bir gofret veya onunla yapacağın birkaç cümlelik bir konuşma da olabilir.
    2 ...
  8. 12.
  9. ya ben başka ülkede yaşıyorum ya uludağ sözlük giriş sınavlarında, "cebinizde x liranız olsa, ne kadarını sokak çocuğunu verirsiniz" sorusuna "hepsini" cevabını verenler alınıyor artık.

    ulan biz değil miyiz, "abi bir ekmek parası" diyen çocuğu görmezden gelip yanındaki ile konuşmaya devam eden, kırmızı ışıkta mendilci çocuğun geldiğini görüp de camı kapatıp, torpido gözünde bir şeyler arıyormuş gibi yapan, sevgilinle gezerken, bunlardan 2-3 tane görünce "parmak atar şimdi bunlar" deyip yolu değiştiren.

    çok süpersonik bir sözlükteymişiz haberimiz yokmuş.

    beni de sevin lan arada.
    4 ...
  10. 9.
  11. insanın içinden gelen vicdani bir paylaşımdır. Lakin deşifre edilince hiçbir anlamı kalmaz.

    (bkz: iyilik yap denize at)
    1 ...
  12. 1.
  13. çok derinlere yolculuk yapmaktır. siz de sokakta yalnız ve gidecek bir yeriniz yoksa, veya çok efkarlıysanız, o anda en asil duyguları yaşarsınız. kemal sunal ve şener şen'in oynadığı, ismini hatırlamadığım bir filmde vardı böyle bir sahne. filmde merhum kemal sunal kazık yer ve sokakta beş parasız yalnız başına kaldıktan sonra bir simidi ortadan ikiye bölüp gözünün içine bakan sokak çocuğuna uzatıverir...
    1 ...
  14. 11.
  15. bazı yaşıtları kuşadası' na, bodrum' a tatile giderken, babalarının aldığı bisiklete mutlulukla binerken, saatlerce sokaklarda mendil satan ya da kimseye zarar vermeden top oynayan sokak çocuğuna, insanlığın hala yaşadığını hatırlatmaktır. belki o zaman yüzü gülecektir, okuluna gidip kalemini daha bir şevkle döndürecektir defterinde, bembeyaz gömlekler giyip hastanelerde, suçsuz olduğu halde suçlananların sözünü temsil etmek için mahkemelerde olması için hala fırsatı olduğunu düşünecektir.
    1 ...
  16. 14.
  17. bir şiir dizesi, delikanlı jargonu ya da kilim desenli heybe gençliği aktivitesidir. bir sokak çocuğu ile simit paylaşılmaz. sokak çocuğuna misal, borsa lokantasında çorba, arasıcak, ana yemek yanı az pilav, finalinde de ağdalı bir tatlı ısmarlayabiliyor musun, sen ondan haber ver abidin...
    0 ...
  18. 2.
© 2025 uludağ sözlük