en büyükmüdür bilmem ama şöyle dir.
Otobüs hareket ederken koşturarak yetişen kişi nefes nefese cebinden para çıkarmak için uğraşırken o sırada telefon çalmaya başlar.
Nasıl başardı bilmem ama
cebinden telefonu çıkartırken hopörlörü açar ve karşıdaki beyfendi hiç zaman kaybetmeden bodosloma konuya dalar;
+laaan oğlum bıdı bıdı ne şerefsiz adammışsın sen ya bu kaçıncı seferdir arıyorum ne zaman verecen şu parayı?
o gün bir insanın bukelamunlaşmasına tanık olmuşumdur.
ters koltuklardan birine oturmak ve buna bağlı olarak midenin bulanması ve avuçların terlemesi en sonunda kusup rezil olacağını düşünerek ayakta durmaya çalışmak ve otobüsün ani fren yapmasıyla terleyen avuçların tutunamaması üzerine hemen önünde oturan adamın kucağına düşerek daha beter rezil olmak.
yanına oturan adamın ayakkabısını ve çorabını çıkartıp ayak parmak aralarını ovmasıdır. ulan ne midem kalkmıştı *mk neyse ki ilk mola yerine gelmemize 4 5 dakika varken yaptı bunu. leş gibi de ayak kokusu, *mk evi zannetti herhalde.
istanbul, Ankara, izmir ve bu gibi büyük şehirlerde özellikle sabah iş gideceğiniz sıralarda; tabi bu en kalabalık en yoğun zamanlardırki ayakta yolculuk ediyorsanız, özellikle bayan iseniz Fordlnmak en kötü şelerden biridir.
nazilli denizli arası yolculukta genellikle şehirlerarası otobüsleri tercih etmişimdir. küçük minübüslerden birine binmiştim.uyku düşkünlüğüm herzamanki gibi yine beni rezil etmeye yetti.yaklaşık 1 saat olan bu mesafede derin uykuya dalmışken para toplayan muavin - abla ücretleri aliyim.diye seslenmiş. bende hala uyuyor vaziyette kendimi şehirlerarası otobüste zannedip ikram verildiğini düşündüğüm için - hayır almıyorum belki sonra ,teşekkürler..demişim. muavinin; - abla ne almamaması ücretlerr.. diye çıkışmasıyla aniden kendime geldim. tabi muavin kıs kıs gülüyordu. 1 saat bounca boynumu pencere kenarına dayayıp çevirmeden denizli'ye vardım muavinle gözgöze gelmemek için.inince boynumu çeviremiyordum.tutulmuştu çünkü.çok utanmıştım sözlük.utangaç biriyim ben.
elin evli hatunlarına kocasının yanında iş koyan iki zibidiye giriştiğinizde bir allah'ın kulunun bir tekmede benden olsun dememesi. insanlık ve duyarlılık ölmüş gerçekten.
edit: o iki lavuğun amınakodum merak etmeyin.***
edit 2: eksileyen zat, anladın sen onu...
lise 2'ye gidiyorum, kadınların adet gördüğünü keşfedeli, öğreneli 3 yıl olmuş, orta yaşlarda bir kadın ankara metrosunda oturuyor, her yer tıklım tıklım, ben de tam önünde ayakta dikiliyorum, neyse efendim kadın ivedik durağında inmek için ayağı kalktı ve bingo, oturduğu koltuk kana bulanmış, kadının bej pantolonu olmuş, çingene pembesi, o esnada insanların ona bakışları ile o kadın o 1 metrelik yolu nasıl yürüdü, nasıl rezil oldu, gözlerimle gördüm. (bkz: yazık la kimin kadınıysa)
kadıköy'e gitmek için binilen minibüste gözünüze kestirdiğiniz tek boş yerin yanında eski sevgilinin oturması. o kararsızlığı hiçbir şeye değişmem sözlük! ya da değişirim lan, ne biliyim. zor durum valla...
belediye otobüsüne bebeğiyle binen teyzenin bebesinin memeeeeee memeeeee diye ağlaması, ısrar etmesi, tüm otobüsün bi beklentiye sokulması, akabininde heyecanlanmak, ateş basması, terlemek...
Köprünün tam ortasında yoğun trafik yüzünden beklerken aniden tuvaletin gelmesi sonucu kişinin altına sıçması ve kokunun bütün otobüse yayılarak insanların isyan çıkarması. sıçan adamın diğer insanları ikna etme çabası :
- bu kokuda neyin nesi?
- hangi koku amca?
- koku almıyor musun evladım?
- alıyorum amca da ama şuan bir koku gelmiyor.
- geliyor geliyor hem de çok yakında geliyor,koku senden geliyor. ne yaptın oğlum sen?
- sıçtım amca, çok kötü sıçtım
- otobüste bağrışmalar, ayıp be kardeşim, kocaman adamsın!
sevgilinizle çok sessiz bir iett otobüsünde tartışmak, çok kalabalık bir iett otobüsünde arka cebinizin (cüzdanın olduğu kısımın) bir kişi tarafından ellendiğini fark edince döndüğünüzde o kişinin bir bayan olduğunu görüp "ya şimdi çıngar çıkarsam mı?" deyip "aman neyse bayandır rezil olmasın şimdi" mantığıyla kendinizi durdurmak, bir kadının otobüse bindiği andan itibaren 1 dk bile susmayıp çevrsinde ki diğer kadın kişilere hayatını anlatmaya başlaması ve otobüsten indiğinde arkasından herkesin "ne dengesiz insanlar var" demesi, bir başka otobüste yolculuk ederken ayakta bekler vaziyette başınızın dönüp kararması sonucunda bayılmanız, kafa kısmınızın yaşlı bir ablanın kucağına kıç kısmınızın yaşlı bir amcanın kucağına geldiğinde;
yaşlı amca: oğlum kalksana!
yaşlı abla: bırak otursun bey!
uykuya dalıp bir sarsıntıyla kafayı cam'a indirerek uyanma durumu allahı şaşıyor insanın meraklı gözleri üstünüzde olan kahkaha atmamak için kendini sıkan insanlar filan. *