sürekli ona hizmet etmen için gözünün içine bakması ve etrafı dağıtmaktan, yayıla yayıla oturmaktan zevk almasıdır. Gariptir çocuğuna da dadılık etmek zorundasındır. Kendi evinde annenin babanın sana sürekli kaş göz yapmasıdır. Ki özellikle bazı yaşlı teyzelerin sana alıcı gözle bakıp espri yaparcasına ben bunu torunuma-oğluma- alacağım demesidir.
benim başıma gelmiş olaydır , misafirlige gelen tüm arkadaşlar sırayla her duş aldığında yaptığı şeydir , bir birlerine rahatladın mı diye sormalarıda ayrı birşey tabi.
yatağınızı almasıdır tabii ki. lan namussuz sen kimsin de benim yatağımda yatacaksın? sabaha kadar kesin osurursun yatağımda, yastığıma salyaların akar falan. terket lan bu evi.
yemek masasında, fasulye yemişcesine ortama bırakırken ki durumu o meşhur sandalye sesine karıştırmasıdır. ayrıca; sese çözüm bulup hala kokuya çözüm bulamayan kişilerdir.
ev yeni temizlendikten sonra gelen misafir çocukların evin altını üstüne getirmesi yapılabilecek en büyük şerefsizliktir. amacın ne de senin kilodunu vitrine koyuyorsun, beş yaşındaki kızın ne tür fantezileri olabılır?
çok önemli ve çalışma işinin son güne bırakıldığı sınavın akşamı gelmesi ve onlarla oturmak zorunda bırakması, yapabilecekleri en büyük şerefsizliktir fikrimce. o sınavın gireceğini bile bile saat geç olduğu için yatıp uyunur ve sonuç hiç de şaşırtmaz.
olayı misafir çocuğu boyutuna indirgeyecek olursak da: gitar telini koparması, evi savaş alanına çevirmesi, halıya türk kahvesi dökmesi, kitapları yırtması, bilgisayarın azına sıçması ve yetmezmiş gibi tekrar gelmek istediğini söylemesi.
tuvaleti tıkamak. ardından sıfonu koparırcasına çekmek. sıfonun ipinin çıkması. üstüne işeyip boku daha da sulu hale getirmesi. sizin tuvaletiniz geldiği zaman ise kemal sunal filmlerinden birindeki gibi, "ula ağanın pohunun üstüne pohulur mu laaaa" diye havalara girmesi.